Türkiye Acil Tıp Derneği, son iki yılda markalaşma ve dijital dönüşüm konusunda ciddi adımlar atan yegane derneklerden…Dernek olarak, logo değişimi ve kurumsal kimlik çalışmaları ile başlayan, yeni web sitesi, yeni mobil uygulama, web tabanlı üyelik ve etkinlik platformu ile devam eden ve bulut tabanlı oylama, takım çalışması uygulamaları, video konferans, araştırma veri tabanı gibi yeniliklerin eklendiği baş döndürücü bir gelişim süreci yaşadılar. Her güzel eserde olduğu gibi bu sürecin de paylaşmayı hak eden güzel bir hikayesi var elbette. İşte bu yazıda, projenin mimarlarından Orhan Çınar’ın ağzından, şahitlik ve hatta bizzat faaliyetlerde bulunduğu kısımları sizlerle paylaşacağız.
Orhan Çınar, Acil Tıp Uzmanlık eğitimini, 2005 yılında GATA Acil Tıp Anabilim Dalının ilk uzmanlarından biri olarak tamamlamıştır. 10 yıl boyunca Acil Tıbbın GATA ve Askeri Sağlık Sisteminde gelişmesi sürecinde rol almıştır. 2015 yılında Acıbadem M.Ali Aydınlar Üniversitesinde göreve başlamıştır. 2011 yılında, University of Utah’ta Acil Tıp Araştırma Üst İhtisas eğitimi almıştır. 2013-2017 yıllarında Turkish Journal of Emergency Medicine dergisi baş editörlük görevini yürütmüştür. Türkiye Acil Tıp Derneği’ nin son 2 döneminin Yönetim Kurulu üyesidir. MOBIL-ED Mobil Uygulaması, INNOVEM Simülasyon Etkinliği kurucusudur. Halen Acıbadem Ankara Hastanesinde çalışmaktadır, evli ve 2 çocuk babasıdır.
Değişmeliydik, çünkü?
Değişmeliydik, çünkü değişim kaçınılmazdır. Her canlı, nesne ya da kurum iyi ya da kötü yönde değişir. Dijitalleşen ve gelişen bir dünyada yerinizde sayamazsınız. Değişimin bir parçası olur ya da çürür ve yok olursunuz. Bu klasik cevap her kurum için olduğu gibi TATD için de geçerli elbette. Ama TATD için bu sorunun tek cevabı bu değildi.
Değişmeliydik, çünkü bu kadar güzellik daha iyi ifade edilmeliydi.
Gönüllülük esası ile bir araya gelmiş yüzlerce insan başta kurs ve eğitim faaliyetleri olmak üzere çok önemli işler başarıyordu. Bu insanlar “Acil Tıp” gibi tıbbın en zorlu branşlarından birini seçmişler üstüne üstlük belkide dünyanın en yoğun acillerine sahip ülkemiz koşullarında mesleklerini yapıyorlardı. Bu da yetmezmiş gibi eğitimin ve hizmetin kalitesini artırmak için TATD bünyesinde mesai harcıyorlardı. Günümüz toplumunda bundan daha iyi bir kahramanlık destanı bulamazdınız. Öyleyse bu destana hakkını vermek ve onu daha iyi ifade etmek için gerekli araçları bulmak gerekiyordu.
MARKALAŞMA SÜRECİ
Önce Logo
Logo değişikliği bana göre ilk yapılması gereken ama sürecin en zor kısmıydı. İlk yapılması gereken işti çünkü eski logo arka fonunda ‘paramedik haçı’ olarak bilinen evrensel bir öğe taşıyordu. Başlangıçta hastane öncesi dahil tüm acil sağlık sisteminin yapılanmasına katkı sunan TATD, zaman içerisinde paramedik ve hemşirelik derneklerinin kurulması ile Acil Tıp Uzmanlık Derneğine evrilmişti. Dolayısıyla eski logoda yer alan bu işaret artık derneği temsil etmiyordu. Türkiye haritası ise kapsayıcılığını göstermesi açısından önemli ancak başka kurumlarında kullandığı klasik bir fondu.
Eski logonun en can alıcı yeri ‘Ventriküler fibrilasyondan sinüse dönen ritim trasesi’ idi. Bu gerçekten acil tıbbın gündelik yaşamda yarattığı farkı gösteren güçlü bir semboldü. Diğer taraftan armaya benzeyen logo zaman içerisinde yüksek çözünürlüklü bir versiyonu çizilmiş olsa bile baskıda problemler çıkarıyor, kalem, kupa gibi hediyeliklerin üzerine uygulanması zor oluyordu.
Logoyu değiştirmek zordu çünkü 25 yıllık bir kurumun logosunu değiştirmek en baştan bir çok eleştiri ve direnci göğüslemeyi gerektiriyordu. Üstelik bu 40-50 kişilik bir şirket ortamına değil, 2800 üyesi olan bir meslek örgütünde yapılacaktı. Sigarayı bırakmaya çalışan insanlar, sigara içmezlerse kişiliklerinin de değişeceğini eskisi kadar ‘cool’ olmayacaklarını düşünürler. Bana göre bağımlılığın önemli bir direnç noktasıdır bu aşama. Kurumlar içinde benzer bir duygu geçerli olabiliyor sanırım. Logo değişince değerlerinin de değişeceğinden endişe edebiliyorlar. Bu tamamen bir yanılsama aslında. Ama bunu iyi ifade etmek gerekiyordu. O yüzden logo değişimi süreci için bir slogan belirledik. Bu şekilde üyelerimizin gereksiz kaygılarını önlemeyi hedefledik.
Yeni Logo, Aynı Değerler…