İletişim: #HepBirlikte #Dahaİyi Olmak İçin


Bazen çok fazla sözcük gerekir minnetimizi ifade etmek için bazen de bir teşekkür yeter.

Ben de öncelikle yazının en başına bir teşekkür listesi eklemek istedim. Sağlığın iyileştirilmesi ve geliştirilmesi adına onlara çok şey borçlu olduğumuzu düşünüyorum. Türkiye Acil Tıp Derneği (TATD) Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Serkan Yılmaz ve üyeler Prof. Dr. Serkan Emre Eroğlu, Doç. Dr. Bülent Erbil, Prof. Dr. Müge Günalp Eneyli, Prof. Dr. Murat Orak, Prof. Dr. Ayhan Özhasenekler, Prof. Dr. Haldun Akoğlu, Doç. Dr. Funda Karbek Akarca, Doç. Dr. Özgür Dikme, Doç. Dr. Özcan Yavaşi, Uzm. Dr. Murat Çetin nezdinde; tüm acil tıp hekimlerine en içten duygularımla teşekkür ederim. 

Sevgili Ebru Hocama da ayrı bir satır açmak istedim. Uzm. Dr. Ebru Ünal Akoğlu hem hekim hem de derneğin iletişim süreçlerini yönetmedeki başarısı ile bence ayrı bir yazı konusu…

Nisan ayının son haftası 19. Türkiye Acil Tıp Kongresi & 6. TATD Kurs Günleri aracılığıyla, acil tıp camiası ile bir araya gelme fırsatım oldu. Türkiye Bilimler Akademisi üyesi Prof. Dr. Naci Görür, sağlık camiası akademisyenleri, iletişim akademisyenleri ve ulusal medya temsilcilerinin bir araya geldiği kongre, ana akım gündemin dışına çıkıp pratik yaşam ve deprem gerçeğini unutmamamız adına çok kıymetliydi. Kongre sürecinde, tıbbi içeriklerin yanı sıra, “Gelecek Depremlerde #HepBirlikte #Dahaİyi Olmak İçin” başlığı ile gerçekleştirilen panel, afetlerde sağlık, arama kurtarma, barınma gibi elzem hizmetlerin yürütülmesinde yaşanabilecek sıkıntıların giderilmesi için planlamanın ne kadar önemli olduğuna bir kez daha vurgu yaptı. Panelin ardından yapılan röportajlarda 6 Şubat ve sonrası görev yapan hekimler yaşadıklarını NTV’den Melike Şahin ile paylaştı. 

Kongrenin tıbbi program içerikleri de eminim katılımcıları memnun etti. Eminim, diyorum çünkü 3 gün boyunca farklı salonlarda hayata geçirilen eğitim modüllerine katılım oldukça yüksekti. Açıkçası bugüne kadar farklı alanlarda gerçekleşen kongrelerdeki oturum ve eğitimlere katılım oranlarının düşüklüğü hep dikkatimi çekmiştir. Bu kongredeki programlara gösterilen ilgi ve yoğun katılım, program ve içeriklerin ne denli doğru hazırlandığının da sağlaması oldu. 

İletişim adına yapılanlara kısaca değinmeden önce kongre kapsamındaki haber çalışmalarından da bahsetmek isterim. Demirören Haber Ajansı Sağlık Muhabiri Özlem Yurtçu Karabulut’un kongrede yer alan “Deprem Çalıştayı” sonrası servis ettiği haber başlıklarından ilki bölge acillerinde yaşanan sorunlar ve yapılması gerekenlerle ilgiliydi. Sarper Hoca’nın ilgili haberde de ifade ettiği üzere; 6 Şubat’tan beri deprem afeti ile karşı karşıya kalan 11 ilimize kalp masajı uygulanmaya devam ediliyor. Kendileri de depremzede olmasına rağmen; temel barınma ve güvenlik ihtiyaçları halen tam olarak karşılanmamış yüzlerce acil hekimi ve sağlık çalışanı, insan üstü bir çaba ile bölge halkına hizmet vermek için çalışıyor. Haber çalışması ve Sarper hocanın açıklamaları, bölgedeki acil hekimlerinin ve diğer sağlık çalışanlarının yaşadığı zorlukları ve özverili çalışmalarını kamuoyu gündemine taşıması adına oldukça değerliydi. Umarım en kısa sürede hem hekimlerin hem de bölge halkının ihtiyaçları doğrultusunda kalıcı çözümler hayata geçirilir. 

Yine aynı çalıştayda öne çıkan bir diğer konu ise Acil Tıp Uzmanı ve TATD Afet Grubu Sekreteri Doç. Dr. Sarper Yılmaz ve Doğa Çalışma Grubu Başkanı Dr. Öğretim Üyesi Ferudun Çelikmen’in dünyada ilk kez “çök- kapan -tutun” tekniği ile “cenin pozisyonunu” bilimsel olarak karşılaştıran araştırmasına yönelik çalışma oldu. Çalışma ile ilgili yapılan haber, günlük hayatımızı etkileyen bazı bilgilerin bize aslında nasıl yanlış aktarıldığını görmek açısından son derece önemliydi. Konunun ulusal medyada farklı pek çok mecrada yayılımı ise görünürlük ve etkileşim açısından TATD’nin bugüne kadar hayata geçirdiği medya iletişim çalışmalarının en etkililerinden biri olmasına da olanak sağladı. 

Ve iletişim…

İletişime ait anlatacak pek çok şey var. Kongrede gerçekleştirdiğimiz “Sağlık Alanında Sosyal Medya, Etik ve E-Profesyonelizm Üçgeni” başlıklı panel özelinde ve konuyu dağıtmadan şunları ifade etmek isterim: “İletişim biraz aşka benzer.” Her şeyiyle bizi etkiler ama kimse gerçek etkisinin bu denli büyük olduğunun farkında değildir. İhmal ederseniz yıkıcıdır, üzerine çok fazla düşerseniz hakiki anlamını ve etkisini yitirebilir. İletişimi geliştirmek ve kolaylaştırmak için farklı araçlar vardır. Medya bunlardan sadece bir tanesidir. İletişim profesyonelleri olarak bizlerin görevi; yapılar, kurumlar ve örgütler ile paydaşları arasında köprü işlevi görmektir. 

Medya başlıklı resimli
Kim, Hangi kanal ile Kime, Nasıl bir etkiyle Ne söyler? Bu anlayışla iletişim adına Nerede ve Ne Zaman Ne Yapmamız gerekliliği ile iletişim biliminin derinliklerine yol almanız dileği ile…

Bu yazı Acil Tıp Bülteni’nin Temmuz 2023 tarihli 14. sayısında yayımlanmıştır.

Paylaş Paylaş