Home Afet Yazı Dizisi Afetlerin Epidemiyolojisi ve Araştırma Merkezi (CRED) 2023 Raporu ve CRED’in İşlevi

Afetlerin Epidemiyolojisi ve Araştırma Merkezi (CRED) 2023 Raporu ve CRED’in İşlevi

by SEMA BELEK
0 comment

Kısaltmalar;
CRED: Afetlerin Epidemiyolojisi Araştırma Merkezi olan (Centre for Research on the Epidemiology of Disasters)
EM-DAT: Acil Durum Olayları Veri tabanı (Emergency Disaster Database)
BHA/USAID: ABD Uluslararası Kalkınma Ajansı’nın İnsani Yardım Bürosu
DALYs: Afetler Nedeniyle Engelliliğe Göre Uyarlanmış Yaşam Süresi

CRED Nedir?

CRED, Louvain Üniversitesi’nin bir araştırma birimidir. Belçika’nın Brüksel şehrindeki UClouvain Brussels Woluwe kampüsünde bulunan Halk Sağlığı Okulu’nun bir parçasıdır. ¹
50 yılı aşkın süredir faaliyet gösteren CRED, afetler ve acil durumlar alanında referans kurum olarak tanınır. CRED’in ana araştırma konusu doğal afetlerdir. Bu merkez, sağlıkla ilgili veriler sağlayarak afetlere hazırlığı ve afetlerin müdahalesini geliştirmeyi amaçlamaktadır. CRED doğal ve teknolojik afetlerin insani ve ekonomik etkilerini ölçerek EM-DAT veri tabanını yönetir. ²
CRED, afetlerin küresel etkisine ilişkin kesin ve güvenilir bilgiler sağlamak için uluslararası ortaklarla iş birliği yapmaktadır. Merkez, Birleşmiş Milletler kuruluşları, hükümetler arası ve hükümet kurumları, sivil toplum kuruluşları, araştırma enstitüleri ve diğer üniversitelerle yakın iş birliği içinde çalışmaktadır. CRED, afetlere hazırlık, zarar azaltma ve hasarı önleme alanında uluslararası görünürlükten yararlanmaktadır.
CRED’in devam eden iki projesi mevcuttur.
1- EM-DAT projesi: 1999 yılından bu yana BHA/USAID tarafından finanse edilen proje, farklı faaliyetlere öncülük ederek, hizmet ve ürünleri de dahil olmak üzere EM-DAT veri tabanını geliştirmeyi amaçlamaktadır. Proje 3 ana eksene odaklanmaktadır;
• Veri tabanı bakımı, yönlendirme ve geliştirme
• Yerel düzeyde afet etkisini saptamak için iş birliklerini arttırma
• Spesifik alanlarda veri iyileştirmesi : salgın hastalıklar, sıcak hava dalgaları ve ekonomik kayıplara ait veriler
Başlangıç: Ekim 2020
Bitiş: Eylül 2025


2- Afetler Nedeniyle Engelliliğe Göre Uyarlanmış Yaşam Süresi: Afetlerin Sağlık Yükü, bir nüfusun sağlığı üzerindeki afetlerin etkisini kapsamlı bir şekilde ölçen bir gösterge olup, ulusal düzeyde küresel karşılaştırmaların yapılabilmesine imkan tanıyacağı ve farklı tehlikeler için farklı göstergeleri göz önüne alacağı düşünülmektedir. Global Hastalık Yükü için önerilen bir gösterge olmasına rağmen, afetlerin etkisi DALYs terimiyle daha önce hiç ölçülmemiştir. Afetlerin sağlık yükü, EM-DAT veri tabanının incelenmesi ile zenginleştirilen DALYs mortalite ve morbidite verilerine dönüştürülecektir. Ekonomik, sosyal ve sağlık değişkenlerinden kaynaklanan nüfus problemlerinin yanında, vaka çalışmaları sağlık sisteminin kapasitesine Tedarik Zinciri Yönetimi açısından bakarak , afetlerin toplumdaki sağlık etkisinin yeni bir belirteci olacaktır.
Başlangıç: Ekim 2023
Bitiş: Aralık 2024³


EM-DAT Hakkında

EM-DAT, 1988 yılından bu yana CRED tarafından sürdürülmekte olup, önemli afetleri arşivlemeyi ve gelecekteki afet risk azaltma stratejilerinin oluşturulmasını desteklemeyi amaçlamaktadır. EM-DAT, ulusal ve uluslararası düzeyde insani yardım faaliyetlerini destekleyen bilgileri sağlar ve afet hazırlıklarında daha sağlıklı karar verilmesine destek olur.
EM-DAT veri tabanı, toplulukların afetlere karşı kırılganlığını ve hazırlığını değerlendirmek için kanıta dayalı bilgiler sunar ve böylece politikacıların önceliklerini belirlemesine yardımcı olur. EM-DAT, 1900’den günümüze kadar doğal ve teknolojik tehlikelerle ilgili 26.000’den fazla afetin oluşması ve etkileri hakkında bilgi içerir. Bu bilgiler Birleşmiş Milletler ajansları, ulusal hükümetler, Sivil Toplum Kuruluşları, araştırma enstitüleri ve medya dahil olmak üzere çeşitli kaynaklardan derlenmiştir. Kaynaklar, güvenilirliklerine göre önceliklendirilir ve kullanılır.
EM-DAT’a göre bir afet, “yerel kapasiteyi aşan, ulusal veya uluslararası düzeyde dış yardım talep edilmesini gerektiren; beklenmeyen ve çoğu zaman ani gerçekleşen büyük hasar, yıkım ve insan acısı yaratan” bir durum veya olay olarak tanımlanır. Yazımızın konusu olan yıllık rapor, biyolojik ve dış dünya kaynaklı tehlikeler hariç, doğal tehlikelere atfedilen afetleri içerir ve EM-DAT’ta bulunan teknolojik tehlikeleri kapsamaz. Bir afetin EM-DAT’a dahil edilebilmesi için aşağıdaki kriterlerden en az birini karşılaması gerekir:

  • 10 veya daha fazla kişinin ölmesi
  • 100 veya daha fazla kişinin etkilenmesi
  • Acil durum ilan edilmesi
  • Uluslararası yardım çağrısı yapılması
    Bu raporda kullanılan veriler, USAID/BHA tarafından uzun vadeli desteklerle sürdürülmektedir. Bu yıllık rapor, CRED’de Damien Delforge, Regina Below, Valentin Wathelet, Joris Van Loenhout ve Niko Speybroeck tarafından derlenmiştir.
    Bu raporda yer alan veriler, yeni bilgi kaynakları mevcut olduğunda değişebilir. ⁴

Bu yazımızda EM-DATE tarafından yayınlanan ‘Sayılarla 2023 felaketleri’ raporunu sunuyoruz.


Yönetici Özeti

2023 yılında EM-DAT tarafından doğal afetlerle ilgili toplam 399 afet kaydedilmiştir. Bu afetlerin 86,473 ölüme yol açıp 93,1 milyon kişiyi etkilemiştir. Ekonomik kayıplar 202,7 milyar ABD doları olarak hesaplanmıştır.

2023 Türkiye- Suriye Depremi 56,683 bildirilen ölüm ve 42,9 milyar dolarlık ekonomik hasar ile yılın en yıkıcı olayı olarak öne çıkmıştır. Bu deprem, toplamda 18 milyon kişiyi etkilemiş ve bu olay etkilenen kişi sayısı açısından ikinci en önemli afet olarak kaydedilmiştir. İlk sırada ise 2023 yılından haziran ve eylül ayları arasında 18,8 milyon kişiyi etkileyen 2023 Endonezya Kuraklığı yer almaktadır.

İncelenen yılda 86,473 ölüm sayısı ile yüksek sayıda afet ölümleri yaşanmıştır. Bu sayı 20 yıllık ortalama değer olan 64,148 ölüm sayısını önemli ölçüde aşmıştır. Bu artışın en önemli sebebi Şubat 2023’te yaşanan Türkiye-Suriye depremleridir. 2023 EM-DAT ölüm verilerinin üçte ikisini bu deprem oluşturmaktadır.

2023 yılında afetlerden etkilenen kişilerin sayısı 93,1 milyon ile 2003-2022 yıllık ortalaması olan 175,5 milyonun altında kalmıştır. Bu farkın sebebi, esas olarak yeni başlayan ve önemli etkileri olan kuraklık sayısının göreceli olarak düşük olmasıdır. Bazı olayların hala devam ettiğini ve bu nedenle kuraklık raporlarının eksik olabileceğini, dolayısıyla mevcut istatistiklerin geçici olabileceğinin göz önünde bulundurulması önemlidir.


Yapılan yıllık analizde 2023’te başlayan mevsimsel kuraklıklar vurgulanmakta olup Afrika Boynuzu’ndaki şiddetli ve uzun süreli çok yıllık kuraklık ve benzer daha önceden başlamış kuraklıkları dahil etmemiştir. Ayrıca, raporun 2023’teki sıcak dalgalarından kaynaklanan ölümleri ve sıcak dalga olaylarının sayısını hafife aldığı düşünülmektedir. Henüz netlik kazanmadığından, 2023 Avrupa sıcak dalgaları için EM-DAT doğrulaması olmayıp, konuyla ilgili yüksek ölümlü olaylar atlanmış olabilir. Bu sorun, raporun ilerleyen kısmında bu konuya ayrılmış bir bölümde ele alınmaktadır.

Bu rapor ekonomik kayıplar açısından incelendiğinde, bildirilen 202,7 milyar dolar tutarı, EM-DAT 2003-2022 yıllık ortalaması olan 196,3 milyar dolardan biraz daha yüksektir. Bu raporda 2003-2022 dönemi için ele alınan afetlerden kaynaklı ekonomik zararın sadece üçte biri belgelenmiş olup Afrika için bu zararı belgeleme ve bildirme oranı dikkate değer derecede düşük olup %12 ’dir. Bu fark, afetlerden kaynaklanan ekonomik kayıp verilerinin değerlendirilmesi, raporlanması ve yayınlanmasında küresel olarak çabaların artırılmasının kritik önemini bir kez daha vurgulamaktadır.

Türkiye’de, 6 Şubat’ta meydana gelen 7.8 Mw ve 7.5 Mw büyüklüğündeki deprem serisinin 50,783 can kaybına ve yaklaşık 9,2 milyon kişinin etkilenmesine yol açtığı belirtilmiştir. Suriye Arap Cumhuriyeti’nde, bu afetten kaynaklı 5900 ölüm olduğu ve 8,8 milyon kişinin etkilendiği bildirilmiştir. Toplam ekonomik zararın şu anda en az Türkiye için 34 milyar dolar ve Suriye için 8,9 milyar dolar olduğu tahmin edilmektedir.


Yıl içinde gerçekleşen en ölümcül 10 felaket arasında yer alan iki sismik olay daha mevcuttur. Fas’ta yer alan Marrakeş’in güneybatısındaki Yüksek Atlas Dağları Bölgesi’nde 8 Eylül’de meydana gelen 6.8 Mw büyüklüğündeki deprem, 2,946 can kaybına ve 7 milyar dolar olarak tahmin edilen ekonomik zarara neden olmuştur. Batı Afganistan’da, Herat vilayetinde 7 Ekim’de meydana gelen deprem ise 2445 ölümle sonuçlanmıştır.


Şiddetli fırtına olaylarına gelince, Eylül ayında Libya’yı vuran Daniel fırtınası, 12352 can kaybına – 8000 kayıp kişi dahil – ve 6,2 milyar dolar ekonomik zarara yol açan sellere sebep olmuştur. Bu olay Türkiye ve Suriye Depremi’nden sonra 2023’ün ikinci en ölümcül afeti olarak kaydedilmiştir. Yılın daha erken bir döneminde, Freddy siklonu; Madagaskar, Mozambik ve Malavi üzerinden geçmiştir. En büyük yıkım Malavi’de görülmüş; 1209 ölüme ve 2,3 milyon kişinin etkilenmesine neden olmuştur. Temmuz sonunda meydana gelen Doksuri tayfunu, Filipinler’i ve ardından Çin’i etkilemiştir, bu afetin ekonomik kayıplarının 25 milyar dolar olduğu tahmin edilmektedir ve bu da bu olayı 2023’ün en çok ekonomik zarar veren ikinci afeti yapmaktadır. Ayrıca, aralık başında Hindistan’da Michaung siklonu nedeniyle meydana gelen şiddetli seller 4,4 milyon kişiyi etkilemiştir. Amerika kıtasında, iki fırtına da önemli ekonomik etkilere neden olmuştur. Mart ayının başında, Amerika Birleşik Devletleri’nde, Tornado salgınlarına, şiddetli rüzgarlara ve sellere neden olan bir fırtına meydana gelmiştir. Bu fırtına tahmini olarak 6 milyar dolar ekonomik zarara neden olup 13 ölümle sonuçlanmıştır. Son olarak, Ekim ayında Meksika’da Otis tropikal fırtınası bir milyon kişiyi etkilemiş olup bu afet 104 ölümle sonuçlanmış ve 12 milyar dolar değerinde hasara neden olmuştur bu da onu Meksika tarihinin en fazla ekonomik hasara uğratan fırtına afeti yapmıştır.


En önemli sellerle ilgili olarak; Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nde mayıs ayında Güney Kivu bölgesinde şiddetli yağışlar nedeniyle ciddi sel ve heyelanlar yaşanmıştır. Ölüm sayısı ile ilgili kesin bir veri bulunmamakla beraber 470 kesinleşmiş ölü sayısı ve binlerce kayıpla beraber toplamda 2.970 ölü sayısı olduğu tahmin edilmektedir. Kuzeydoğu Nijerya’da Ekim ayında yaşanan seller 275 can kaybına yol açmıştır. Aralık ayında Somali’de yağış mevsiminde şiddetli yağışlar yaşanmış ve bu yağışlar yaklaşık 2,5 milyon kişiyi etkilemiştir, Tanzanya Birleşik Cumhuriyeti’nde yaşanan bir sel ise 2,9 milyon kişiyi etkilemiştir. Ocak ayında Filipinler’de, ülke genelinde sel ve heyelanlar meydana gelmiştir, bu afetler 52 ölü sayısı ile sonuçlanmış ve 2,1 milyon kişiyi etkilemiştir. Muson selleri Nisan ayından Temmuz ayına kadar Pakistan ve Hindistan’ı etkilemiştir. Hindistan Haziran ve Eylül 2023 arasında en az 1529 ölü sayısı ve 10,2 milyon kişinin etkilendiğini kaydetmiştir. Ayrıca, Yemen Mart ve Eylül 2023 arasında uzun ve yoğun bir yıllık yağış mevsimi yaşamış olup bu dönemde 248 ölüm bildirilmiştir. Guatemala’da Mayıs ayından itibaren yaşanan şiddetli yağışlar önemli sel ve heyelanlara yol açmış olup bu afet 4,4 milyondan fazla kişiyi etkilemiş ve 78 ölüme neden olmuştur. Avrupa’da, Emilia-Romagna bölgesindeki Mayıs ortası selleri 15 can kaybına yol açmış ve bu afet 2023’ün en pahalı selleri arasında yer almıştır, oluşan ekonomik zarar 9,8 milyar dolar olarak tahmin edilmektedir.


Kuraklıkla ilgili afetler incelendiğinde, Endonezya’nın Mayıs’tan Ekim’e kadar süren kurak mevsimi yaklaşık 18,8 milyon kişiyi ciddi şekilde etkilemiştir. Amerika Birleşik Devletleri’nde, Güney ve Ortabatı bölgeleri önemli bir kuraklık yaşanmış ve bununla aynı zamanda oluşan bir sıcak hava dalgası, 2023 yılında ABD’deki en fazla ekonomik hasar veren afeti olarak kaydedilmiştir, ekonomik zarar 14,5 milyar dolar olarak değerlendirilmiştir. Ayrıca, ağustos ayında, Hawaii’deki Maui Adası’nda yaşanan Lahaina Orman Yangınında, ekonomik kayıpların 5,5 milyar dolara ulaşarak yılın en pahalı 10 afetinden biri olarak belirlenmiştir.


2023 Avrupa Sıcak Dalgaları: Düzenlenmiş Veriler Bekleniyor

Avrupa’daki sıcak hava olayları, meydana gelmemelerinden dolayı değil, etki raporlarının hala netlik kazanmamış olmasından dolayı EM-DAT 2023 İlk 10 afet sıralamasında yoktur.Bu durum sıcak hava olaylarının gerçekleşmemesinden değil bu afetin etki raporlarının hala ön aşamada olmasından kaynaklanmaktadır. Geçen yıl, 2022 Avrupa sıcak dalgaları için EM-DAT rakamları, kapsamlı bir Avrupa çalışmasına dayanarak yenilenmek zorunda kalınmıştı, bu da 2022 EM-DAT raporunda başlangıçta yayınlanan verilere kıyasla önemli bir artışa yol açmıştı. Sıcak hava dalgalarını izleme ve değerlendirme konusunda şüphesiz ilerleme kaydedilmiş olsa da konsolide ve düzenlenmiş verilerin elde edilmesi hala zaman almakta ve hala veri analizi yapılması konusunda sayısız zorluklarla karşılaşılmaktadır.


Geçen yıl, EM-DAT 2022 yıllık raporu, Avrupa’daki sıcak dalgaları nedeniyle 16,305 ölüm kaydetmişti, bu veriler ön aşamadaki verilere dayanıyordu. 2022 Avrupa sıcak dalgalarından bir yıl sonra, Temmuz 2023’te yayınlanan bir çalışmadan gelen revizyonlar, 2022 yılındaki sıcaklıkla ilgili ölüm sayısını 61,570 olarak güncellemiş ve Avrupa kıtasının daha tutarlı bir değerlendirmesini sunmuştur. Bu güncelleme, sıcaklıkla ilgili ölümlerin izlenmesindeki devamlı değerlendirmelerin önemini, başlangıçtaki rakamlar ile sonraki kapsamlı değerlendirmeler arasındaki belirgin gecikme ve farklılıkları, aynı zamanda yıllık raporlarda sıcaklıkla ilgili ölümlerin tanınmasındaki artışı vurguluyor. İklim değişikliği ile ilişkili olarak sıcak dalgalarının sıklığında ve şiddetinde beklenen artış ve sıcak dalgası etki izleme teknikleri ve girişimlerindeki potansiyel iyileştirmeler göz önüne alındığında, zamanla sıcaklıktan kaynaklı bu tür olayların hem önemi hem de bildirilen etkisinin artacağı tahmin edilmektedir.


2022’de Avrupa’da yaşanan duruma benzer şekilde, 2023 yazında rekor kıran sıcaklıklar, uzun süreli ve şiddetli sıcak stresi ve hazirandan eylüle kadar tekrarlanan sıcak dalgaları, sırasıyla kuzey ve güney Avrupa ile diğer Akdeniz bölgelerini etkilemiştir. Kapsamlı bir yeniden değerlendirme henüz yapılmamış olsa da, Avrupa Ölüm İzleme (EuroMOMO) portalından alınan ön veriler, özellikle 65 yaş ve üzeri bireyler arasında, birkaç Avrupa ülkesinde 2023 yazında artan ölüm oranlarını göstermektedir. Bu ülkeler, önemli orman yangınları ve ardından hava kirliliği yaşayan Yunanistan, İtalya, Malta ve İspanya’yı içermektedir. Örneğin İspanya’da, Sıcaklıkla İlişkilendirilen Yaz Ölümleri (MACE) çevrimiçi uygulaması, aşırı sıcaklardan dolayı tahmini 5,028 ölüm ve ılıman sıcaklıklardan dolayı ek olarak 6,137 ölüm bildirmiştir. Sıcaklıkla ilgili ölüm rakamlarının, metodolojik kriterlere ve incelenen dönemlere göre değişebileceğini belirtmek önemlidir. Çok ülkeli analizlerin daha tutarlı tahminler sağlaması bekleniyor.⁴

Kaynaklar:

1. https://en.wikipedia.org/wiki/Centre_for_Research_on_the_Epidemiology_of_Disasters
2. https://uclouvain.be/en/research-institutes/irss/cred-center-of-research-on-the-epidemiology-of-disasters-0.html
3. https://uclouvain.be/en/research-institutes/irss/projets-ti.html
4. CRED. 2023: Sayılarla Felaketler. Brüksel: CRED, 2024.

You may also like

Leave a Comment

@2024 – All Right Reserved. Designed and Developed by Themis