Yazar: Gültekin Kadı
1983 Trabzon doğumlu Acil Tıp Uzmanı, Karadeniz’in bağrında eğitim hayatının büyük bir kısmını geçirip, ihtisas için bozkırın ortasında hayatına devam eden bir acil tıp gönüllüsü. Travma, USG, toksikoloji sevdalısı bir acilci.
Acil tıp uzmanlığı ülkemizde 1990’lı yıllardan sonra kendini gösteren ve gün geçtikçe gelişen ve gelişmeye açık bir bilim dalı olarak dikkat çekmektedir. Acil sağlık hizmetlerinin hastane ayağını oluşturan acil servis ekibinin nöbet sistemleri, çalışma şartları ve bu ekip üyelerinin tükenmişlikten korunması hasta bakım kalitesinin çok önemli bir göstergesidir.
“Acil servis ekibinin tükenmişlikten korunması hasta bakım kalitesinin çok önemli bir göstergesidir”
Tükenmişliğin temelinde işyerinde çalışanın aşırı ve uzun süreli stres nedeniyle duygusal, zihinsel, sosyal ve fiziksel yorgunluk yatmaktadır ve beraberinde kişinin duyarsızlaşması ve azalan kişisel başarı duygusundan da bahsedebiliriz. Hasta için olduğu kadar; kurum ve hekim için de olumsuz sonuçlar ile ilişkilidir.
Tükenmişlik, fiziksel ve duygusal hastalıkların da dahil olduğu, madde bağımlılığı, memnuniyetsizlik, baş ağrısı, uyku bozukluğu, hipertansiyon, kaygı bozuklukları, alkolizm ve miyokard enfarktüsüne kadar geniş bir yelpazede olumsuz sonuçlarla ilişkilidir.
Uyku, bilincin doğal bir süreç içinde geçici olarak kaybolduğu ve basit bir uyaran ile sonlandırılabilen ardışık sikluslar olarak tanımlanabilir. Uyku bozukluğu tükenmişlik sendromunun fiziksel belirtileri arasında sayılmaktadır. Uyku bozukluğu, kronik dönemde kişinin kendini sürekli uyku halinde olma şeklinde prezente edecektir ve her anlamda başarısızlık ve hataların temelini oluşturabilir.
“Gün ışığı, gürültü, telefon, aile fertleri nöbetlerden sonraki verimsiz uykunun sebepleri arasındadır…”
Acil tıp asistanları için çalışma sisteminin yarattığı en önemli sorunlardan biri uyku kalitesi ve düzeninin bozulmasıdır. Gece nöbeti şeklinde çalışan asistanların yaklaşık %65’i uyku bozukluklarından şikâyetçi iken, gündüz mesaisinde çalışan grupta bu oran %20 civarında saptamıştır. Uyku bozukluklarına neden olabilen gece nöbeti nedeni ile meydana çıkan diğer sağlık problemleri (gastrointestinal sistem rahatsızlıkları, peptik ülser gibi) ve alışkanlıklar (kahve, sigara vb.) dolaylı olarak birbiri içerisinde kısır bir döngünün habercisidir. Özellikle gece nöbeti çıkışında gündüz uykusu oldukça verimsiz geçebilmekte ve bunda rol oynayan faktörler gün ışığı, gürültü, telefon, aile fertleri olarak sıralanabilir. Gündüz uykuları gece uykusuna göre daha kısa olmasının yanında derin uyku süreleri de azalmıştır. Beslenme, uykusuzluk ve diğer multifaktöryel nedenlerden ötürü gece nöbeti şeklinde çalışanlarda aterosklerotik rahatsızlıklar, kalp krizi riski, trigliserid düzeyleri, depresyon ve bipolar hastalık daha fazla bulunmuştur.
“Uyku kalitesi uyku ritmi, sağlıklı yaşam, beslenme ve fiziki ortam ile ilişkilidir”
Uyku kalitesini belirleyen faktörlerin en önemlileri uyku ritmi, sağlıklı yaşam, beslenme, fiziki ortam sayılabilir. Her daim uykuya gitmek için bir biyolojik ritminiz olması önerilir. Kaliteli bir uyku için fiziki olarak bazı önlemler alınabilir. Örneğin kalın ve koyu renkli karartma perdeleri, gürültü çıkaran cihazların uzak tutulması gibi. Uykudan en az bir saat önce televizyon, bilgisayar, cep telefonu kullanmayı bırakmak, uykuya dalmadan önce sizi rahatsız edeceğiniz elektronik cihazların bağlantılarını kesmek, örneğin, tam uyku ortasında gelen bir mail sesiyle uyanmaktansa, uyumadan önce tablet/telefon/bilgisayarınızın internet bağlantısı kesebilir veya uçak moduna alabilirsiniz.