İnsanların Yüzlerindeki Tebessüm Çalışma Azmimizi Arttırıyordu


Depremin 15. günü Hatay Eğitim Araştırma  Hastanesi’ne (Sahra Hastanesi) görevlendirildim. Deprem bölgesindeki insanların bizleri gördüklerindeki yüzlerinde oluşan tebessüm bizlere çalışma azmi veriyordu. Deprem bölgesinde doktorlara, sağlık ekibine olan ihtiyaç tartışmasız çok büyük. Bunu unutmamak lazım deprem bölgesinde olan herkes, o bölgede olmak istediği için oradaydı başka  bir değişle kendini oraya ait hissediyor ve o güzel duygu ile çalışıyordu. Bu duygu bizlere tüm zorlukların üstesinden gelebilmemiz için yeter de artıyor bile. 

O bölgedeki vatandaşlarımıza temas edebilmek, onlara destek olabilme hissinin vermiş olduğu güç ve enerji tarifsizdi. Sürekli tekrarlayan artçılara rağmen, tüm olan kısıtlı imkanlar ve sorunlara rağmen herkes el ele vermiş ve tüm iyi niyetiyle çalışmaktaydı. Geçirdiğim 12 gün boyunca insanların mücadelesini gördüm. Bütün var olan olumsuz koşullara rağmen, olumsuz hava koşulları, gıda ve içme suyu ihtiyacı, hijyen malzemeleri ve tuvalet ihtiyacı gibi zorluklara rağmen Hatay’da hem bir doktor hem bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak üstüme düşen vazifeyi yerine getirmek için canı gönülden çalıştım. 

Hatay’ın benim için bir başka  önemi daha vardı. Tıp fakültesinde beraber eğitim aldığımız, beraber ders çalıştığımız arkadaşımız Dr. Sena Güzelmansur’u depremin 63. saatinde kaybetmiştik. Duygu dolu bir dönem yaşadım. 

Hatay Eğitim Araştırma Hastanesi’ne (sahra hastanesi) günlük 1000-1500 hasta kabulü yapılıyordu. En çok karşılaştığımız vakalar tedavi al(a)mamış travmalardı. Miyokard infarktüsü, üst solunum yolu enfeksiyonu, pnömoni vakalarının yanı sıra olumsuz yaşam koşullarından dolayı DM hastalarında oluşan hiperglisemik durumlar da sık karşılaştığımız durumların başındaydı. 

Hatay bölgesinden sevk edebileceğimiz 3 hastane Dörtyol, Mersin, Adana Hastaneleriydi.  İleri tetkik belki de cerrahi müdahale gerektiren vakaların karayolu ve ya havayolu ile bu üç merkeze sevki gerçekleşiyordu. Herkes olayın bilincindeydi ve yaraları hep beraber sarmamız gerektiğini biliyordu ve bu bilince  yakışacak bir özveriyle çalışmaya gayret ediyordu.

Evet olumsuzluklar, zorluklar yaşadık. Su bulmakta zorlandık, belki yerde yatmak zorunda kaldık. Yakınlarını, sevdiklerini kaybetmiş olan insanlar için elimizden geleni yapabilmiş olmak en büyük azim kaynağımızdı. Zorlukları yenmek için birbirimize sarıldık.

Bu yazı Acil Tıp Bülteni’nin Temmuz 2023 tarihli 14. sayısında yayımlanmıştır.

Galeri


Paylaş Paylaş