Yazar: Serkan Şener
D vitamini diğer vitaminlerin aksine, vücutta alışılmadık derecede etkileri olan bir hormon gibi davranır. Birçok çalışmada immün ve kardiyovasküler sistem ile kemik sağlığı ve çok daha fazlası için çok önemli olduğunu bildirilmektedir. Hatta diyabetin önlenmesinde rol oynadığını bile bazı klinik araştırmalar desteklemektedir.
Ancak haliyle şüpheler de devam etmektedir. D vitamininin kan şekeri kontrolüne nasıl destek olduğuna tam açıklık gelmemiştir. Bu gizem ve klinik kanıtların yetersizliği göz önüne alındığında, iki yeni çalışmanın sonuçları oldukça önemli görünüyor.
Konuya biraz daha farklı olsun diye diyabet üzerinden giriş yaptım. Ama yukarıda da bahsettiğim gibi aslında Vitamin D birçok sistemi etkileyen bir hormon gibi etki ediyor. Örneğin aşağıdaki 25 OH Vitamin D3 düzeylerine karşılık gelen hastalıkların varlığı direkt ya da indirekt yetersizliğini sorgulamamızı gerektiriyor.
< 10 ng/ml Ciddi Yetersizlik – Raşitizm riski
< 20 ng/ml Ciddi Yetersizlik – Kolon kanser riskinde % 75 artış
< 30 mg/ml Yetersizlik – Osteoporoz (kemiklerden kalsiyum kaybında artış), zayıf yara iyileşimi, artmış kas ağrısı, artmış eklem ve sırt ağrısı, artmış depresyon diyabet, şizofreni, migren, otoimmün hastalık (lupus skleroderma), allerji, pre-eklampsi riski
30 – 50 ng/ml Suboptimal Seviye
< 34 ng/ml – Kalp krizi riskinde 2 kat artış
< 36 ng/ml – Hipertansiyon insidansında artış
< 40 ng/ml – Multiple Skleroz riskinde 3 kat artış
50 – 80 ng/ml – Optimal Seviyeler
> 50 ng/ml – Meme kanserinde % 50 azalma, solid tümör gelişiminde azalma
80 – 100 ng/ml – Kanser hastalarında kanser ilerlemesinde yavaşlama
> 100 ng/ml – Artmış toksisite riski (hiperkalsemi, hiperkalsiüri, ürolithiazis)
Neden D vitamini yeterli değil
Eski yani çooook eski -onbinlerce yıl önceki- avcı toplayıcı olduğumuz zamanlarda, tohumlarla ve güneş altında doğadan beslenen hayvanları avlayarak beslenen insanoğlu; D vitaminin bir çoğunu bunlardan karşılamış oluyordu. Kaldı ki, bir de çıplak tüm gününü güneş altında geçirip, güneşten kendisini koruyacak gereksiz koruyucu kremler kullanmadığı için cildinde yeterince D vitamini de sentezleyebiliyordu. Bulunduğunuz lokasyonda (enlem) özellikle Mayıs ile Ekim ayları arasında güneşin en dik olduğu saatte 15 dk ile başlayarak 30 dk’ ya kadar uzayabilen sürelerle koruyucu kullanmadan mümkün olan en az kıyafetle güneş altında kalındığında ciltte yaklaşık 10-15 bin ünite D vitamini sentezlenebilir. Tabii ki teniniz ne kadar koyu ise o kadar daha fazla güneş ışığına ihtiyacınız olduğunu unutulmamalı.
Peki ya şimdi? Şimdi ne kadar güneşi gördüğümüzü siz düşünün. Diğer taraftan yediğimiz işlenmiş ve rafine edilerek raf ömrü uzatılmış gıdalarla, yine güneş görmeyen, binbir çeşit antibiyotik, hormon ve kimyasal ile sürekli pinekleyerek büyüyen hayvanlar et, süt ve yumurtalarını yemek zorundayız. En fazla D vitamini bulunduğunu bildiğimiz balıklardan biri olan somon için ise üreticiler müşterilerinin isteğine uygun renk tonunda eti üretebilmek için yapay üretim teknikleri geliştirmiş bulunmaktalar. Bu besinlerle ne kadar D vitamini kazandığımız ise meçhul!
Gel gör ki bizim genetik kodlarımız hala binlerce yıl öncesi şartlara ayarlı ve değişmedi. Hal böyle olunca metabolizmanın gerekli makro ve mikro besinlerini yerine koy(a)mamız sonucu kronik inflamatuvar ve dejeneratif hastalıkların insidansında ciddi artışlar fark ediliyor.
Ne kadar D vitamini replase etmeli?
Plazma 25 OH Vitamin D3 seviyesine göre tedavi şeması belirlenmelidir. Tedavi başladıktan sonra 1 ile 2 ay aralarla 25 OH Vitamin D3 seviyeleri takip edilmelidir. Özellikle yaz ve kış aylarında da yarı ayrı yakın takip edilerek doz bireyselleştirilmelidir.
<10 ng/mL – 10,000 ünite/gün
10–20 ng/mL – 10,000 ünite/gün
20–30 ng/mL – 8,000 ünite/gün
30–40 ng/mL – 5,000 ünite/gün
40–50 ng/mL – 2,000 ünite/gün
2009’da yayınlanan bir makalede Vitamin D seviyelerinin 40-60 mg/ml seviyelerine çıkarılması sonucu 58.000/yıl yeni meme kanseri ve 49.000/yıl yeni kolorektal kanser ve bu hastalıklardan ölümlerin 3/4’ünün engellenebileceği bildirilmiştir.
2016’da Nutrition dergisinde yayınlanan 90.757 katılımcı ve 7 çalışmanın dahil edildiği bir meta analizde de Vitamin D seviyesinin 29,6 ng/ml’ nin üzerine çıkarılması durumunda mesane kanseri riskinin % 60 azalacağı gösterilmiş.
Bu durumda Vitamin D içeren besinleri de bir kenara not etmekte fayda var. Tabii ki serbest dolaşan, otlayan (beslenen) mutlu hayvanlar için geçerli bunlar. Bunlarla sınırlı olmamakla beraber yağlı balıklar (somon, orkinos, uskumru, sardalya, vb), dana ciğeri, peynir, yumurta sarısı sayılabilir.
Ama diğer yandan özellikle Sarkoidoz, Tüberküloz, Lyme Hastalığı, Lenfoma veya bazı renal hastalıklarda artmış serum kalsiyum seviyeleri nedeniyle dikkatle verilmeli ve seviyeleri yakından izlenmelidir.
REFERANSLAR
- Dutta D. et al. Vitamin D supplementation in prediabetes reduced progression to type 2 diabetes and was associated with decreased insulin resistance and systemic inflammation: an open label randomized prospective study from Eastern India Diabetes Res Clin Pract. 2014 Mar;103(3):e18-23. doi: 10.1016/j.diabres.2013.12.044)
- Kimball SM, Emery JCH, Lewanczuk RZ Effect of a vitamin and mineral supplementation on glycemic status: Results from a community-based program. J Clin Transl Endocrinol. 2017 Nov 7;10:28-35. doi: 10.1016/j.jcte.2017.11.002.
- Harrison K, Sisley S. Vitamin D and the paraventricular nucleus: Relevance for type 2 diabetes. J Steroid Biochem Mol Biol. 2018 Mar;177:125-128. doi: 10.1016/j.jsbmb.2017.10.005.
- Garland CF, Gorham ED, Mohr SB, et al. Vitamin D for cancer prevention: global perspective. Ann Epidemiol. 2009 Jul;19(7):468-83. doi: 10.1016/j.annepidem.2009.03.021.
- P. Lips, D. Hosking, K. Lippuner, J. M. Norquist, L. Wehren, G. Maalouf, S. Ragi-Eis, J. Chandler. The prevalence of vitamin D inadequacy amongst women with osteoporosis: an international epidemiological investigation. Volume 260, Issue 3, pages 245–254, September 2006
- Siegfried Segaer. Vitamin D regulation of cathelicidin in the skin: Toward a renaissance of vitamin D in Dermatology? Journal of Investigative Dermatology (2008) 128, 773–775. doi:10.1038/jid.2008.35
- Plotnikoff GA, Quigley JM. Prevalence of severe hypovitaminosis D in patients with persistent, nonspecific musculoskeletal pain. Mayo Clin Proc. 2003;78(12):1463-1470.
- Al Faraj, Saud MD; Al Mutairi, Khalaf MD. Vitamin D deficiency and chronic low back pain in Saudi Arabia. Spine:15 January 2003 – Volume 28 – Issue 2 – pp 177-179.
- Armstrong, D.; Meenagh, G.; Bickle, I.; Lee, A.; Curran, E.; Finch, M Vitamin D deficiency is associated with anxiety and depression in fibromyalgia. Clinical Rheumatology. Volume 26, Number 4, 551-554, DOI: 10.1007/s10067-006-0348-5
- Mathieu C, Gysemans C, Giulietti A, Bouillon R. Vitamin D and diabetes. Diabetologia. 2006 Jan;49(1):217-8.
- Mackay-Sim A, Féron F, Eyles D, Burne T, McGrath J. Schizophrenia, vitamin D, and brain development. Int Rev Neurobiol. 2004;59:351-80.
- Vitamin D Deficiency Common in Patients with Chronic Migraine. http://www.medscape.com/viewarticle/577151
- Ginanjar E, Sumariyono, Setiati S, Setiyohadi B. Vitamin D and autoimmune disease. Acta Med Indones. 2007 Jul-Sep;39(3):133-41.
- Lisa M. Bodnar, Janet M. Catov, Hyagriv N. Simhan, et al. Maternal vitamin D deficiency increases the risk of preeclampsia. The Journal of Clinical Endocrinology & Metabolism Vol. 92, No. 9 3517-3522 Int J Epidemiol. 1990 Sep;19(3):559-63.
- Li YC, Kong J, Wei M, Chen ZF, Liu SQ, Cao LP. 1,25-Dihydroxyvitamin D(3) is a negative endocrine regulator of the renin-angiotensin system. J Clin Invest. 2002;110(2):229-238.
- Ramagopalan SV, Maugeri NJ, Handunnetthi L, Lincoln MR, Orton S-M, et al. (2009) Expression of the multiple sclerosis-associated MHC Class II Allele HLA-DRB1*1501 Is regulated by vitamin D. PLoS Genet 5(2): e1000369. doi:10.1371/journal.pgen.1000369
- Anderson L, Cotterchio M, Vieth R, Knight J. Vitamin D and calcium intakes and breast cancer risk in pre- and postmenopausal women. Am J Clin Nutr 2010; 91(6): 1699-1701.
- Garland CF, Gorham ED, Mohr SB, et al. Vitamin D and prevention of breast cancer: Pooled analysis. J Steroid Biochem Mol Biol 2007;103:708–11.
Serkan ŞENER, 1993-1999 yıllarında Akdeniz ÜTF’ de lisans eğitimini tamamlayıp, arkasından Dokuz Eylül ÜTF’ de Acil Tıp ihtisası yaptı. 2006 yılından bu yana Acıbadem Sağlık Grubu’da Acil Tıp uzmanı olarak ve 2010 yılından bu yana da Acıbadem Üniversitesi’nde öğretim üyesi olarak görev yapmaktadır. Acil tıp uzmanlarının acil servisler dışında da (havada, spor sahalarında, vb) görev yapabileceğini tecrübe etmiştir.