Kısaca kimyasal savaş ajanlarının tarihçesi

Savaş ya da çatışma amaçlı kullanılan yöntemlerin çoğu fiziksel olsa da bu amaçla geliştirilmiş başka yöntemler de bulunmaktadır. Bunlar arasında nükleer, kimyasal, biyolojik gibi diğer savaş yöntemleri bulunmaktadır. Ve bu yöntemler açık ara daha vahşi ve acımasızdır. İlk kimyasal savaş ajanı olarak bilinen yöntem (yazılı tarihte) ülkemiz sınırları içindedir ve Roma ile Amazon kadınları arasındaki savaşta kullanılan ve halen bölgede zehirlenmesi çok yaygın görülen Grayanotoksin yani ‘Deli Bal’dır. Sözel tarihte ise yılan ve karıncalardan elde edilen zehirlerin hem avlanma hem de savaşma amacıyla kullanılması dünyanın değişik bölgelerinde karşımıza çıkmaktadır.

Kimyasal savaş ajanlarının yaygın bir şekilde kullanılması ise 1. Dünya Savaşı dönemine denk gelmektedir. Bilimde ve kimyadaki gelişmeler sonucunda ilk başta tarım ilacı olarak üretilen Tabun’un çok toksik olması nedeniyle savaş alanlarında kullanılması düşüncesine neden olan ise Ypres, Belçika’daki ilk modern kimyasal savaş ajanı olarak kullanılan Klorin’dir. İkinci dünya savaşında ise Zyklon b olarak bilinen hidrojen siyanid milyonlarca kişinin ölümüne neden olmuştur.

Novichok ise 1970’li yıllarda başlayıp 1993’te sona erdirilen (ya da erdirildiği söylenen) Sovyet Rusya’nın başlattığı Foliant programının bir ürünüdür. Bu programın esas amacı tanımlanamayan, kolay taşınan, etkili ve güvenli bir ajan elde etmekti. Beşten fazla alt grubu olmasına rağmen en bilineni ve denenmiş olanı A-232 (Novichok-5)’tir. Şekil 2’de örnek kimyasal yapı görülmektedir. Kimyasal yapılarına göre organofosfat, organosülfür, organoklorid ve arsenik bazlılar olarak ayrılan kimyasal savaş ajanları içinde Novichokorganofosfat grubunda yer almaktadır. Bu konuda daha detaylı bilgi için Prof. Dr. Arzu Denizbaşı hocamızın yazısını okuyunuz.

Şekil 2’de örnek kimyasal yapı görülmektedir. Novichok ajanı ilk bulunduğu zaman tarihteki en ölümcül madde olarak sunulmuştur. Ki bu konuda haksız değiller çünkü etkisi en korkulan VX savaş ajanından 5-8 kat daha fazladır.

Novichok gaz veya buhar olarak değil, çok ince toz halindedir.

Etkileri ve tedavisi

Ait olduğu organofosfatasetilkolinesteraz inhibitörlerinden olan Novichok, asetilkolinesterazıinhibe ederek asetilkolinin parçalanmasını engeller. Asetilkolin sinir uçlarındaki konsantrasyonunun artmasıyla istemsiz kas kasılmaları görülür ve kardiyak arreste kadar ilerleyebilir. Kısaca diğer organofosfatlara benzer bir etki gösterir.

Önce kendinizi koruyun!

Diğer tüm kimyasal savaş ajanlarında olduğu gibi Novichok zehirlenmesinden şüphelenilen hastaların tedavisi de temel/ileri yaşam desteği ile birlikte maruziyetin sonlandırılması amacıyla kıyafetlerin çıkarılması ve dekontaminasyon gereklidir. Su ve sabunla tüm vücut yıkanmalıdır.

Unutmayın ki kontakt lenslerin çıkarılması ve gözün yıkanması ELZEMDİR!

Erken dönem oksijen desteği verilmelidir ve endikasyon dahilinde mekanik ventilasyon uygulanmalıdır.

Antidot tedavisine en kısa zamanda başlanmalıdır;

-Atropin

– Hagedornoksimleri; pralidoksim, obidoksim, dipiroksim (TMB-4), asoksimklorid (HI-6)

Atropin; vermekten çekinmeyin, 1 mg, 2mg,4 mg, 16 mg ihtiyacı olan hastalar olduğu gibi tüm hastane atropin deposunu tüketen hastalarla da karşılaşılmıştır. Diğer yandan Novichok’un ilaçlara dirençli yapısını da unutmamak gerekir.

Hagedornoksimleri; elinizde varsa kullanın.

  • Pralidoksim 1 gr/ampuldür, 1-2 gr 10-20 dakikada IV infüzyon verilir. Eğer gerek duyulursa bir saat sonra tekrarlanır sonrasında 12 saatte bir verilir.
  • Obidoksim; 250 mg’lık ampullerde bulunur, etkiler kayboluncaya kadar verilmesinin ardından 750 mg/gün verilir.
  • Dipiroksim (TMB-4); deneysel-askeri amaçlı
  • AsoksimKlorid (HI-6); deneysel

Bunun dışında diazem’in kullanılabileceği unutulmamalıdır. Novichok ile ilgili yazılarda Combi-Pen ismi ile karşılaşacaksınız; içeriğinde atropin olan (içeriğinde epinefrin olan Epi-Pen benzeri) otoenjektör.

Referanslar

  1. Antonijevic, Biljana, andMilos P. Stojiljkovic. “Unequalefficacy of pyridiniumoximes in acuteorganophosphatepoisoning.” Clinicalmedicine&research 5.1 (2007): 71-82.
  2. Hoskovcová, Monika, Emil Halámek, andZbyněkKobliha. “Efficacy of 2-PAM, TMB-4, HI-6, andToxogonin in Reactivation of ImmobilizedAcetylcholinesteraseInhibitedbyCompound R-33.” Toxicologymechanismsandmethods 17.3 (2007): 161-164.
  3. De Silva, H. J., R. Wijewickrema, and N. Senanayake. “Doespralidoximeaffectoutcome of management in acuteorganophosphoruspoisoning?.” TheLancet 339.8802 (1992): 1136-1138.
  4. Pawar, Kirti S., et al. “Continuouspralidoximeinfusionversusrepeatedbolusinjectiontotreatorganophosphoruspesticidepoisoning: a randomisedcontrolledtrial.” TheLancet 368.9553 (2006): 2136-2141.
  5. Bajgar, Jiri, et al. “Othertoxicchemicals as potentialchemicalwarfareagents.” Handbook of Toxicology of ChemicalWarfareAgents (Second Edition). 2015. 337-345.
  6. Mayor, Susan. “Sixtyseconds on… nerveagents.” (2018): k1179.
  7. Balali-Mood, Beeta. “ChemistryandClassification of OP Compounds.” Basic andClinicalToxicology of OrganophosphorusCompounds. Springer, London, 2014. 1-23.
0 comment
0 FacebookTwitterPinterestEmail

Değerli arkadaşlarım;

Türkiye Acil Tıp Derneği Toksikoloji çalışma grubu olarak Nisan ayında sizlerle buluşmalarımız olacağı için çok heyecanlıyım. Öncelikle 5- 8 Nisan’ da TATD Kurs Günleri kongresinde sizleri görmek çok güzel olacak. Kurslarımıza gösterdiğiniz yoğun ilgi bizim için motivasyon kaynağı oluyor. 26- 28 Nisan’ da Bolu’ da AİB Üniversitesinin ev sahipliğinde düzenlenecek olan TATD Bahar Sempozyumunun da ana konusu Çevresel Aciller ve Toksikoloji. Hem farklı şehirlerden gelen kursiyer ve eğitmenlerimizle
birlikte olacağız hem de Üniversite ve Bolu’ da sosyal anlamda daha yoğun bir programa katılacağız.Her iki organizasyonda çalışma grubumuzun yaptığı ve planladığı organizasyonlar ve projeleri de sizlerle paylaşma imkanımız olacaktır.

Türkiye Acil Tıp Derneği olarak “Türkiye” adını hakkını verecek şekilde Dernek çatısı altında sizlerle birlikte ve gönüllülük esasında eğitim ve sosyal sorumluluk alanlarında çalışmaya devam ediyoruz.

Desteğiniz ve katkılarınız için teşekkür ederim.

Prof.Dr.Arzu Denizbaşı

Toksikoloji Çalışma Grubu

 

 

0 comment
0 FacebookTwitterPinterestEmail

       Birlik ve beraberliğe çok ihtiyaç duyduğumuz bu günlerde Tıp Bayramı sevincini  hekimi, hemşiresi ve Sağlık Personeli  hep birlikte yaşamak istiyoruz. 14 Mart 1827’de, II. Mahmut döneminde, Hekimbaşı Mustafa Behçet’in önerisi ile Tıphane-i Amire ve Cerrahhane-i Amire adıyla ilk Tıp Fakültesi kurulması, Türkiye’de modern tıp eğitiminin başladığı gün olarak kabul edilir. Tıp fakültesinin  kuruluş günü olan 14 Mart, “Tıp Bayramı” olarak kutlanmaktadır. Bu tarih tamamen Türkiye için özel ve milli Bayramı temsil eder. Kutsal meslek icra ettiğimiz ve ülkemize, insanımıza canı gönülden hizmet verdiğimiz için hepimiz bu kutlamaları fazlasıyla hak ediyoruz.  

      Tüm meslektaşlarıma ve tüm sağlıkçılara  huzurlu, mutlu ve güzel bir Tıp Bayramı temenni ediyorum. 

 

      Prof. Dr. Arzu Denizbaşı

     Toksikoloji Çalışma Grubu Başkanı

0 comment
0 FacebookTwitterPinterestEmail

Kutlama

by Erkman Sanrı

Karadeniz Teknik Üniversitesi Acil Tıp Anabilim Dalı Öğretim Görevlisi ve TATD Toksikoloji Çalışma Grubu üyesi Yrd.Doç.Dr.Aynur Şahin hocamız Klinik Toksikoloji doktorasını başarıyla tamamlamıştır.Bu alanda PhD ünvanını alan ilk Acil Tıp Uzmanı olmuştur.Kendisini tebrik ediyor ve başarılarının devamını diliyoruz, Acil Tıp camiamız için hayırlı uğurlu olmasını diliyoruz.

Türkiye Acil Tıp Derneği

Toksikoloji Çalışma Grubu

Saygılarımızla

 

0 comment
0 FacebookTwitterPinterestEmail

DİGOKSİN

Genel :

  • Kalp yetmezliği tedavisi ve supraventriküler disritmilerde hız kontrolü için kullanılan kardiyak glikoziddir.
  • Mekanizma : miyokardiyal Na+-K+-ATPaz pompası inhibisyonu
  • Molekül ağırlığı 781 Da
  • %20-30 oranında proteine bağlanır.
  • Terapötik dozda, oral yolla alınan digoksinin %60-80’i emilir.
  • Emilim ve dağılım 6 saatte tamamlanır ama yüksek doz alımlarda bu süre 34 saate kadar çıkabilir.
  • Dağılım hacmi (VD)  : 6.2 ±2.6 L/kg => vücuttaki digoksinin sadece %0.5’i kanda bulunur.
  • Digoksinin vücutta en büyük yoğunlukta bulunduğu organlar kalp ve böbrek iken, en çok miktarda digoksin bulunduran doku kan dokusudur.
  • Kronik digoksin kullanıcılarında böbrek fonksyonları azaldıkça VD azalır.
  • Böbrek fonksiyonları normal olanlarda digoksinin %60-70’i değişmeden idrarla, daha az miktarı ise hepatik hidroksilasyon ile temizlenir.
  • Eliminasyon 2 evrelidir : dağılım => yarı ömrü 2 saat

Son eliminasyon => yarı ömrü 44.1 ± 6 saat.

  • Terapötik digoksin konsantrasyonu : 0.5 – 2.0 ng/mL (0.6-2.6nmol/L) (genellikle 0.5-0.8 ng/mL yeterli ve güvenli)
  • Şu durumların varlığında toksisite daha düşük digoksin dozunla da gelişebilir : hipokalemi, hiperkalsemi, hipomagnezemi.
  • Digoksin immun fab : 46.200 Da , VD : 0.4 L/kg
  • Fab verildikten sonra serbest digoksin düzeyi azalırken, toplam serum digoksin düzeyi artar (böbrek fonksiyonuna göre 12-30 saatte pik yapar).
  • Fab eliminasyon yarı ömrü böbrek fonksiyonuna göre 16-98 saat arasında değişir.
  • Fab verildikten sonra, rebound serbest digoksin piki 3.5-24 saat arasında gerçekleşir (ciddi böbrek yetmezliğinde 41-129 saat).
  • Digoksin immun Fab verildikten sonra serum digoksin düzeyi bakılmasının bir anlamı yok çünkü kit hem serbest hem de Fab’a bağlı inaktif digoksini ölçer.
  • Beta metil digoksinin %50’si karaciğerde metil grubundan ayrılarak digoksine çevrilir.
  • Asetildigoksin ise barsak duvarında asetil grubundan ayrılarak digoksin olarak emilir. Bu nedenle digoksin için ECTR önerileri bu iki molekül için de geçerlidir.
  • Digitoksin ise dağılım hacmi daha dar ve yarı ömrü daha uzun bir molekül olduğundan digoksin için ECTR önerileri digitoksin için geçerli değildir.

Klinik :

  • Hem yeni başlangıçlı AF’de hız kontrolü hem de kalp yetmezliği için terapötik dozda digoksin kullanımı bağımsız olarak artmış mortalite ile ilişkili bulunmuş.
  • Digoksinin toksik etkisi, terapötik etkisinin genişlemesine bağlıdır : kardiyak hücre membran bağımlı Na+-K+-ATPaz inhibisyonu => hücreiçi potasyumda azalma ve hücreiçi sodyumda aşırı artış ve kalsiyum birikimi => gecikmiş after depolarizasyon => disritmi.
  • Kalp hastalığı olmayanlarda : sinüs bradikardisi, AV blok, supraventriküler disritmi. Ölüm = Elektriksel pace’e dirençli yüksek dereceli AV blok sonucu asistoli sonucu.
  • Kalp hastalığı bulunanlarda : mevcut disritmide artış, AV blok, ventriküler disritmi. Ölüm = VF sonucu.
  • Çocuklarda genellikle sinüsbradikardisi, 1. Veya 2. Derece AV blok.

Yönetim :

  • Maruziyet sonlandırılmalı. Yani digoksin STOP.
  • Semptomatik tedavi : elektrolit anormalliklerinin düzeltilmesi, antiaritmik tedavi (fenitoin, lidokain, Mg sülfat), transkütanöz pace.
  • Akut toksisitede gastrointestinal dekontaminasyon.
  • Akut doz aşımında dağılım yavaş olacağından (6-8 saat) bakılan serum digoksin düzeyi olduğundan daha yüksek çıkabilir.
  • Digoksin Fab -> dolaşan digoksini bağlayarak digoksinin membran reseptörlerine bağlanmasını engeller.
  • Fab verilen hastaların %75’i 1 saatte klinik yanıt verir, 4 saat içerisinde kardiyak toksisite ortadan kalkar.
  • MDAC önerilmez.

Literatür tarama :

  • Medline, Embase, Cochrane systematic Reviews ve Cochrane Central (12 Temmuz 2012).
  • Veritabanlarında digoksin veya dijital veya lanoksine ek olarak; toksisite veya zehir* veya intoksikayon veya diyaliz veya hemodiyaliz veya hemoperfüzyon veya plazmaferez veya plazma değişimi, değişim transfüzyon veya hemofiltrasyon veya overdoz*a ek olarak hemodiyafiltrasyon veya ekstrakorporeal tedavi veta CRRT tarandı.
  • EAPCCT ve NACCT yıllık toplantı tutanakları manuel olarak tarandı (2002-2014).
  • Google scholar ve erişilen makalelerin kaynakçaları tarandı.
  • Literatür tarama 15 Kasım 2014’te güncellendi.

Sonuçlar :

77 makale dahil edildi : 10 invitro/hayvan deneyi, 52 vaka bildirimi ve vaka serileri, 1 kontrolsüz betimsel kohort, 16 farmakokinetik çalışma.

ÖNERİLER:

1. Genel :

Ciddi digoksin toksisitesinde Fab verildiğinde ECTR yapılmaması önerilir (1D); ve Fab verilmediğinde ECTR yapılmaması tavsiye edilir (2D).

Günümüz ECTR teknolojisi şartları için digoksinin moleküler ağırlığı sorun olmasa da, dağılım hacminin genişliği ve yaygın olarak dokularda bulunuyor olması ECTR’yi faydasız kılıyor. ECTR ile serum digoksin temizlense de, dokulardan gelen digoksin ile rebound etkisi görülcektir.

2. ECTR Endikasyonları :

Aşağıdaki durumların hiçbiri için ECTR önerilmemektedir (1D):

  • Fab verilmesinden bağımsız olarak, tek başına digoksin toksisitesi şüphesi
  • Fab verilmesinden bağımsız olarak, tek başına serum digoksin düzeyinde yükselme.
  • Fab verildiyse kardiyovasküler semptomlar
  • Serum potasyum > 6.0 mmol/L

Toksisite kliniği ve böbrek bozukluğu olmayan hastada digoksin immun Fab kompleksinin uzaklaştırılması için aşağıdaki durumların hiçbiri için ECTR önerilmez (2D):

  • Fab verilmediyse kardiyovasküler semptomlar
  • Serum potasyum düzeyi 6.0 ve 7.0 mEq/L arasında.

Toksisite kliniği ve böbrek bozukluğu bulunan hastada digoksin immun Fab kompleksinin uzaklaştırılması için aşağıdaki durumlarda ECTR için anlaşma sağlanamamıştır :

Serum potasyum > 7 mmol/L.

3.ECTR seçimi :

Ciddi digoksin zehirlenmesinde ne IHD ne de hemoperfüzyon tavsiye edilmez (2D).

Ciddi digoksin zehirlenmesinde diğer ECTR yöntemleri önerilmez (1D).

Böbrek fonksiyonları bozuk hastalarda digoksin immun Fab kompleksini uzaklaştırmak için terapötik plazma değişimi önerilmez (1D).               

KAYNAK:

  1. Mowry, J. B., Burdmann, E. A., Anseeuw, K., Ayoub, P., Ghannoum, M., Hoffman, R. S., et al. (2015). Extracorporeal treatment for digoxin poisoning: systematic review and recommendations from the EXTRIP Workgroup. Clinical Toxicology, 54(2), 103–114. http://doi.org/10.3109/15563650.2015.1118488
0 comment
0 FacebookTwitterPinterestEmail

Değerli Acil Tıp Uzmanları;

ACEP tarafından ortaya çıkarılan Acil Tıp Sağlıklı Yaşam Haftası (http://www.acep.org/emwellnessweek/), Acil Tıp hekimlerinin uzun ve zaman zaman zor geçen çalışma saatlerinin yanı sıra kendini yenilemek için zaman ayırmak gerektiğini hatırlatmak amaçlı her yıl kutlanıyor.İki yıldır ACEP ile eş zamanlı dahil olduğumuz bu haftaya seninde katılmanı bekliyoruz.Sadece fikirden öte harekete geç!…Bu sene daha sağlıklı, daha az tükenmiş ve daha esnek ol!….

Mutlaka empati yap!…Peki başka neler yapalım?

Türkiye Acil Tıp Derneği; senin için bir program hazırladı.Eminim kendine uygun bir seçenek programda bulup bizimle paylaşacaksın.Çünkü sen diğer hekimlerden farklısın!…Sen “Acilcisin!”…

Acil Tıp Sağlıklı Yaşam Haftası 11-17 Mart 2018 arasında tüm acil tıp hekimlerinin dahil olacağı bir etkinliktir. Yaptığın etkinlikleri #iEMWell18 ve #TATDSaglikliYasam etiketi ile bizlerle paylaş. TATD’in özel seçici jürisi ile etkinliğe katılan ve yaptığı etkinliği sosyal medya hesabında (twitter veya instagram) etiketleyen bir katılımcıya sürpriz hediye verilecektir.

Uluslararası Sağlıklı Yaşam Haftası organizasyonu için ACEP (ABD)CAEP (Kanada)ACEM (Avustralya)WrAP (Avustralya) ve TATD (Türkiye) olmak üzere 4 dernek bir araya gelmiştir.

Türkiye’den iletişim ve bilgi için ( [email protected]) ulaşabilirsin.Ayrıca ACEP’in resmi adreslerini takibe alabilirsin.

• Hashtag; #iEMWell18

• ACEP WW18 sayfası: https://www.acep.org/emwellnessweek/#sm.001w3flrd12vycqlr7z2f5zqgncyl

• ACEP Facebook sayfası: https://www.facebook.com/ACEPFan/

• ACEP Twitter sayfası: https://twitter.com/acepnow?lang=en

ACEP’in katılmanı istediği aktivitesi ile yaptıklarını paylaş.

Sadece linki takip etmen yeterli olacaktır: https://www.surveymonkey.com/r/66WT285

Acil serviste seni motive tutmak ve ilham vermek amaçlı programa dahil olabilirsin. Sağlıklı Yaşam için atacağın her adım, senin günlük hayatına her zaman pozitif dönecektir. Burada başlayacağımız motivasyonları yıl boyunca bir alışkanlık haline getirmeye hazır mısın?…

TATD Sağlıklı Yaşam (Wellness) 2018 programına ulaşmak için tıklayınız.

Saygılarımızla
TATD Sağlıklı Yaşam Komitesi

0 comment
0 FacebookTwitterPinterestEmail

ASETAMİNOFEN

Genel :

  • En yaygın olarak kullanılan analjezik ve antipiretik
  • Etkisi : siklooksijenazın (çoğunlukla COX-2) indirekt inhibisyonu sonucu santral prostoglandin E2 sentezini inhibe ederek.
  • Terapötik dozun 4 saat içerisinde %60-95’i barsaklardan emilir.
  • Uzun salınımlı preparatlar, çok miktarda alım, çeşitli ilaçlar ile birlikte alımında pik düzeye gelmesi birkaç saat gecikebilir.
  • Proteine %10-30 oranında bağlanır. Doz aşımında bu oranın değiştiği gösterilememiş.
  • Dağılım hacmi 0.9-1 L/kg.
  • Ölümcül zehirlenmelerde en sık karşılaılan ilaç
  • İyi bilinen antidotu N-asetil sistein (NAC) ilk 8 saatte verilse bile, akut masif ilaç alımlarında ölüm görülebilmekte.
  • Masif alımlarda ciddi karaciğer hasarından önce hızlıca mitokondriyal disfonksiyon belirtileri (metabolik asidoz, bilinçte bozulma) gelişir.
  • Diğer ölümcül durumlar genellikle hastaneye geç başvuru ve NAC tedavisinin geç başlaması sonucu gerçekleşir.
  • Güncel NAC tedavisi : 150 mg/kg bolus, takiben 50 mg/kg 4 saat boyunca ve 100 mg/kg 16 saat boyunca.​

Klinik :

  • Oluşan NAPQI miktarı glutatyon depolarını aşınca => serbest NAPQI hücresel proteinlerdeki sistein rezidüleri gibi tiol içeren bileşikler ile tepkimeye girer.
  • Bu tepkimeler oksijenin daha az CYP2E1’in daha yüksek olduğu sentrilobuler hepatositlerde meydana gelir. Nekroz sonucu karaciğer fonksiyonu bozulur.
  • Masif alımlarda (500 mg/kg) alımdan sonra 12 saat içerisinde hepatotoksisitenin bulguları ortaya çıkmadan önce, mitokondriyal yetmezliğe bağlı bilinç bozukluğu ve laktik asidoz görülebilir. Bu hastalarda ölçülen APAP düzeyi genellikle çok yüksektir (750 mg/L or 5000 mmol/L)
  • Ciddi APAP zehirlenmesinde böbrekte NAPQI üretimine bağlı => akut böbrek yetmezliği.

Yönetim :

  • Erken başvurularda GİS dekontaminasyonu için değerlendirme ve ne kadar ilaç içildiğinin öğrenilmesi.
  • İlk 4 saatte veya 4 saatten sonraki mümkün olan en erken saatte serum APAP düzeyi çalışılması.
  • Mitokondriyal toksisiteyi düşündüren masif alımlarda APAP düzeyi daha erken gönderilebilir.

Literatür tarama :

  • Medline, Embase, Cochrane systematic Reviews ve Cochrane Central (10 Temmuz 2012).
  • Veritabanlarında asetaminofen veya parasetamole ek olarak; diyaliz veya hemodiyaliz veya hemoperfüzyon veya plazmaferez veya plazma değişimi, değişim transfüzyon veya hemofiltrasyon veya hemodiyafiltrasyon veya ekstrakorporeal tedavi veta CRRT tarandı.
  • EAPCCT ve NACCT yıllık toplantı tutanakları manuel olarak tarandı (2002-2014).
  • Google scholar ve erişilen makalelerin kaynakçaları tarandı.
  • Literatür tarama 1 Nisan 2014’te güncellendi.

Sonuçlar :

24 makale dahil edildi : NAC tedavisi kabul edilmeden önce yürütülen 1 randomize kontrollü çalışma (RKÇ), 1 gözlemsel çalışma, 20 vaka bildirimi ve vaka serisi, 2 farmakokinetik çalışma.

ÖNERİLER :

1-Genel : Ciddi asetaminofen zehirlenmesinde ECTR önerilir (2D).

Akut APAP doz aşımında çoğunlukla NAC tedavisi yeterli olmaktadır. NAC mevcut değil ise, NAC kullanımını kısıtlayacak ciddi allerji mevcutsa ve APAP düzeyi çok yüksek ve bu durum da NAC’ın yetersiz kalabileceği düşünüldüğünde veya mitokondriyal yetmezlik klinik bulguları mevcutsa ECTR yapılmalıdır.

2-ECTR endikasyonları :

Aşağıdaki durumlardan herhangi biri mevcutsa ECTR tavsiye edilir :

Eğer NAC verilmedi ve APAP düzeyi > 1000 mg/L (6620mmol/L) (1D) veya > 800 mg/L (5300 mmol/L) (2D) ise.

Eğer NAC verilmemiş ve hastada bilinç bozukluğu, metabolik asidoz, artmış laktat mevcut, ve APAP düzeyi > 700 mg/L (4630 mmol/L) (1D) veya > 500 mg/L (3300mmol/L) (2D) ise.

NAC verilmiş ve hastada bilinç bozukluğu, metabolik asidoz, artmış laktat mevcut, ve APAP düzeyi > 900 mg/L (5960 mmol/L) (1D) veya > 800 mg/L (5300mmol/L) (2D) ise.

Şu durumlarda ECTR tavsiye edilmez :

NAC verilmemiş bile olsa, tek başına alındığı bildirilen doz temel alınarak (2D).

NAC verildiyse tek başına APAP düzeyi temel alınarak (2D).

Şu durumda ECTR önerilmez :

NAC verildiyse alındığı bildirilen doz temel alınarak (1D).

3-ECTR’nin kesilmesi :

Sürekli klinik iyileşme belirginleşene kadar ECTR önerilir (1D).

4-ECTR seçimi :

APAP zehirlenmeli hastalarda tercih edilen ECTR aralıklı hemodiyalizdir (1D).

IHD imkanının olmadığı durumlarda aşağıdakiler uygun alternatiflerdir :

Aralıklı hemoperfüzyon (1D)

CRRT (3D)

Yenidoğanda değişim transfüzyonu (2D)

5-Diğer :

ECTR süresince NAC artmış hızda devam ettirilmelidir (1D).

Kaynak :

  1. Gosselin, S., Juurlink, D. N., Kielstein, J. T., Ghannoum, M., Lavergne, V., Nolin, T. D., et al. (2014). Extracorporeal treatment for acetaminophen poisoning: Recommendations from the EXTRIP workgroup. Clinical Toxicology, 52(8), 856–867. http://doi.org/10.3109/15563650.2014.946994
0 comment
0 FacebookTwitterPinterestEmail

   Özverili ve karşılıksız çalışan Kurs Koordinatörümüz Prof.Dr.Zeynep Kekeç’e, eğitmenlerimiz Prof.Dr.Mehtap Bulut’a,Prof.Dr.Okhan Akdur’a, Doç.Dr.Rana Dişel’e, Ev sahipliği için Prof.Dr.Yusuf Yürümez’e, Doç.Dr.Murat Yücel’e ve bizleri kursumuz yalnız bırakmayan 33 kursiyerlerimize teşekkür ediyoruz. 

          Saygılarımızla

         Toksikoloji Çalışma Grubu

 

 

0 comment
0 FacebookTwitterPinterestEmail
@2024 – All Right Reserved. Designed and Developed by Themis