Uyuşturucu madde kullanımı, giderek artan bir halk sağlığı tehdidi oluşturmaya devam etmektedir. Küresel ve bölgesel düzeyde, uyuşturucu ticareti ve kullanımını izlemek amacıyla “Erken Uyarı Sistemleri” ve “izleme merkezleri” gibi kurumsal yapılar (yukarıda anıldı) geliştirilmiştir. Özellikle genç nüfus, bu tehlikeye karşı en hassas ve risk altında olan grup olarak izlenmekte ve düzenli olarak raporlanmaktadır. Her yıl Türkiye ve Avrupa Birliği ülkelerinde, Uyuşturucular ve Uyuşturucu Bağımlılığı İzleme Merkezi (EMCDDA) tarafından yasa dışı maddelerin kullanımına ilişkin raporlar yayınlanmaktadır (2024 sonrası Avrupa Birliği Uyuşturucu Ajansı (EUDA) olarak yeniden yapılandı). Birleşmiş Milletler Uyuşturucu ve Suç Ofisi (UNODC) tarafından hazırlanan “Dünya Uyuşturucu Raporu (WDR)” ise küresel düzeyde uyuşturucu madde kullanımını ve bağımlılığın yaygınlığını ortaya koymaktadır. Bu yazımızda, bu kurumlar yanında Ulusal Zehir Danışma Merkezi’nin (UZEM) çoğu hastane ve acil servis bildirimlerine dayanan verileri, Ulusal Uyuşturucu Raporundaki kriminal verilere dayanan uyuşturucu kullanımına dair istatistikler ve sonuçta beklenecek toplum sağlığını ve bu konuda acil servisleri ilgilendiren riskler ele alınmaktadır.
A. Uyuşturucu Kullanımına Dair İstatistikler:
1. Türkiye’deki uyuşturucu madde kullanımı:
– Ulusal Zehir Danışma Merkezi (UZEM) verilerine göre, hastane ve acil servis kaynaklı uyuşturucu zehirlenmeleri 2018 yılında %2,84 (6.182 vaka) iken 2020’de yine %2,85 olarak kaydedilmiştir (dağınık veriler derlenerek sağlandı) (Şekil 1a ve 1b).


– UZEM verilerinde 0-5 yaş grubunda dahi bilinmeyen bağımlılık yapıcı kimyasallara maruziyet oranı %2,67 olarak tespit edilmiştir.
– Türkiye’deki Bağımlılık tedavi merkezlerinde 2023 yılında uyuşturucu bağımlılığı tedavisi gören 350 bin kişinin %2,1’i “kokain ve diğer stimulanlara bağımlılık” tanısı almış ve %0,7’si ekstazi (MDMA) kullanıcısı olarak kaydedilmiştir.
– Ulusal Uyuşturucu Raporu 2024: 2023 yılında Ekstazi şüpheli olay (kriminal olaylar, yakalanma, taşıma vs) sayısında 2022 yılana göre %37,2 oranında artış gerçekleştiği belirtilmektedir. Kök molekül olan metamfetamin ise 2022’ye göre 2023’de %60 yakalanma miktarında artış olsa da yakalanan olay sayısında %15 düşüş olduğu (daha iyi saklandıkları anlamına gelebilir) raporlanmıştır. Bu düşüşte, “yenilenen uyarıcılar” olarak: (NPS – New Psychoactive Substance), Birleşmiş Milletler Uyuşturucu Kontrol Sözleşmeleri kapsamında kontrole tabi olmayan ve kannabinoidler, katinonlar, triptaminler gibi çok farklı gruplarda sınıflandırılan uyuşturucu maddelerin payı vardır. Ülkemizin TUBİM (Türkiye Ulusal Uyuşturucu ve Uyuşturucu Bağımlılığını İzleme Merkezi) aracılığıyla üyesi olduğu EUDA Erken Uyarı Sisteminde 2024 yılı itibarıyla gözlediği NPS sayısı toplamda 971 olduğu belirtilmektedir. Bu maddelerin kaynağı ise daha çok Arap ülkeleri ve Yemen’dir.
2.Avrupada ve Küresel Uyuşturucu Kullanımı:
– 2015 yılında dünya nüfusunun %5’inin en az bir kez uyuşturucu madde kullandığı tespit edilmişti.
– WDR 2024 raporuna göre, 2022 itibariyle 288 milyon kişinin uyuşturucu kullandığı belirlenmiş olup, bu oran dünya nüfusunun %5,6’sına denk gelmektedir. Uyuşturucu türlerine göre kullanımdaki dağılım:
– Eroin: 60 milyon kullanıcı
– Amfetamin ve benzeri uyarıcı maddelerin kullanımı: 30 milyon
– Kokain: 23 milyon
– MDMA (Ekstazi): 20 milyon kullanıcı olarak WDR raporlarında yer almaktadır.
– Ömür boyu en az bir defa madde kullanım oranı %4,3 olarak belirlenmiştir.
B. MDMA (Ekstazi) Kullanımı
Esrar piyasada hala en çok (4/5 oranında) kullanımı olan uyuşturucu olsa da MDMA ve NPS’ler hızla piyasada yer almaktadır. MDMA merkezi sinir sistemini uyarıcısı (3,4-metilendioksi-metamfetamin) olup halk arasında en çok “ekstazi” olarak bilinen sentetik bir maddedir. Avrupa ve Türkiye’de kullanım oranları hızlı bir artış göstermektedir: EUDA 2024 raporlamasında (Şekil 2),

– 15-34 yaş arası nüfusun %2,2’lik bir kesimi (2,2 milyon kişi) MDMA kullandığı,
– 15-24 yaş arası nüfusun %2,3’lük bir kesimi (1,1 milyon kişi) MDMA kullandığı.
– 15-64 yaş arası nüfusun ise %1’i son bir yılda MDMA kullandığı raporlara girmiştir.
– Bu verilerin kaynağı, Avrupa’nın Norveç dahil birçok şehrinde atık su analizleri yapılarak, MDMA metabolitlerinin taranmasıyla gösterilen artışlar olarak kanıtlanmıştır.
– MDMA kullanıcılarının %75’i erkek cinsiyette olduğu, genellikle alkol ve diğer uyarıcılarla birlikte kullanıldığı tespit edilmiştir.
– 2022 yılında Türkiye’de sadece adli kuvvetlerce yakalanan MDMA; 5 milyon tablet olarak raporlanmıştır (Ulusal Uyuşturucu Raporu 2024).
– EUDA 2024 raporuna göre MDMA kaynağı başlıca Hollanda veya çevresinde yoğunlaşmaktadır (laboratuar ve hammadde kullanım sayıları fazla). MDMA tablet ve toz ürünlerindeki saflık ve miktarındaki azalmaya rağmen (140-167 mg MDMA ve ortalama saflığı %46- %100), etki gücünde tarihsel bir artış gözlenmektedir. Tartarik asit, metamfetaminin güçlü ve en çok aranan formunu üretimede kullanılmaktadır (“kristal meth” için kullanılan d-metamfetamin). Tüm psikoaktif tağşiş maddelerinin %44’ünde sentetik katinonlar, ayrıca kafein, pembe kokain yani ketamin, tusibi lakabıyla 2CB maddesi ve diğer halüsinojen maddeler de dahil 226 çeşit madde içerebilen tabletler yer almaktadır (Şekil 3,4). Toz ve tabletlerin yanında yenilebilir (şeker, jelatin, lolipop) ve daha yeni MDMA ürünlerinin, özellikle Belçika ve Çekya gibi bazı ülkelerde satışa sunulduğu bildirilmektedir. Türkiye’de de “jelibon” diye anılan ve ön plana çıkan MDMA ürünleri acil servis başvurularındaki hikayelerde tespit edilmiştir.


C. Sağlık Riskleri ve Ölümler
Sağlık Bakanlığı, Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü 2024’deki kayıtlarında, maddeye özgün tedavi dağılımı içinde ekstazi %0.7, kokain %4, kannabinoid % 30 ama en çok metamfetamin %37.1 ile uyarıcı madde bağımlılığı raporlanmaktadır. 2023’de tedavi gören 350bin bağımlının “Kafein ve Diğer Stimulanlar Bağımlılığı” tanısı: ayaktan 7.329 (%2,1), yatarak ise 582 (%0.16) olgu tespit edildi. 2022 yılında Türkiye’de uyuşturucuya bağlı 246 ölüm kayıtlara geçmiştir ve bunların 46’sı (%18,7) MDMA etken olarak belirlenmiştir (Şekil 1a,1b, 2). Avrupa’da (28 ülke) MDMA kaynaklı ölümler, tüm uyuşturucuya bağlı ölümler içinde %5 oranındayken, Türkiye’de bu oranın %20’ye yakın olması endişe vericidir. Sağlık sorunları açısından MDMA, daha çok ölüm ve akut zehirlenme belirtileri ile raporlansa da bağımlılık tedavilerinde bildirimine az rastlanmaktadır.
D. Sonuç ve Değerlendirme
1. Uyuşturucu madde kullanımı, özellikle MDMA gibi uyarıcı maddeler konusunda artan ölüm oranlarıyla ciddiyetini korumaktadır: Türkiye’de MDMA kullanımı ve ölüm oranları Avrupa’dakinden çok daha yüksektir, bu da bölgesel önem taşımaktadır.
2. EMCDDA (EUDA) ve UNODC gibi kurumsal yapılar, Erken Uyarı Sistemleri ile piyasadaki yeni trendleri izleyen merkezi yapılanmalar ile vakalardan alınan verileri (özellikle acil servis bazlı olarak) değerlendirmektedir. Türkiye uyuşturucuyla mücadele programı kapsamında 2006’da başlatılan anlaşma uyuşturucu kullanımına ilişkin veriler daha çok kriminal olaylara ve bağımlılık tedavi merkezlerine dayanmaktadır. Birkaç yıl tek merkezli olarak İzmir gibi büyük bir şehirdeki hastane acil servisi bazlı verileri üzerinden de bu kurumlara bilgilendirilme sağlansa da, Türkiye’den acil servis bazlı düzenli veri akışı olmadığı görülmektedir. Dolayısıyla Türkiye’deki gerçek kullanıcı sayısı EUDA raporlarındakine göre az görünmektedir.
3. Sağlık Bakanlığı ve UZEM, uyuşturucu tedavi merkezleri ve hastane acil servisleri bağımlılarla mücadelede görev alan sağlık ekibinin içinde yer almakta ve uyuşturucu madde çeşitliliğinin artması kadar, kullanıcı kitlesinin 7’den 70’e geniş yaş gruplarında olması nedeniyle, oldukça sık olarak bu vakalara hizmet vermektedir.
4. Ruhsatlı veya yasa dışı iki ya da daha fazla psikoaktif maddenin aynı anda veya arka arkaya kullanıldığı, hatta kullanıcıların satın almak istedikleri maddenin yanında, karışım hâlinde ya da onun yerine kullanılmak üzere, alıcının beklediği uyuşturucudan farklı bir ya da daha fazla uyuşturucu içeren maddelerin satılabildiği raporlarda yer almıştır. Bu durum bilinmeyen madde içeriği ve dozu nedeniyle söz konusu sağlık risklerini daha da artırmaktadır. MDMA için enjekte edilen formu şimdilik pek bulunmasa da laboratuarların yakın gelecekte yeni bir çeşidini geliştirebileceği varsayımı mümkündür. Acil serviste bu maddelere bağlı komplike vakaları ve ölümleri daha yüksek oranda göreceğimizin farkında olmalıyız.
Kaynaklar
https://www.euda.europa.eu/publications/european-drug-report/2024/mdma_tr
https://www.euda.europa.eu/publications/european-drug-report/2024/mdma_en#edr24-mdma-figure-5.1
https://www.unodc.org/documents/data-and-analysis/WDR_2024/WDR24_Key_findings_and_conclusions.pdf
https://www.ajol.info/index.php/njcp/article/view/166488