Bilindiği üzere, antihistaminik ilaçlar; alerjik hastalıklarda, vestibüler bozukluklarda ve ülser tedavisinde sıkça kullanılan ilaçlardır. Temelde histamin reseptörlerini bloke ederek etki gösterirler. H1 ve H2 reseptör blokerleri olarak iki gruba ayrılırlar. H1 reseptörleri vasküler dokularda, kalpte, bronşiyal dokularda ve nöronlarda bulunurlar. Bu dokularda H1 reseptörlerini inhibe ederek histamin salınımı engeller ve alerji tedavisinde etkili olurlar. H2 reseptörleri aracılığıyla ise mide asit salınımını azaltarak ülser tedavisinde kullanılırlar.
H1 reseptör blokerleri ise birinci ve ikinci kuşak olmak üzere iki gruba ayrılır. Birinci kuşak ilaçların sedasyon etkisi ön plandadır. Birinci kuşak ilaçlar yağda çözünebilir oldukları için santral sinir sistemine rahatlıkla geçebilirler ve güçlü antikolinerjik etkiler gösterirler. Alımdan 30dk ile 2 saat arasında etki göstermeye başlarlar ve etkileri 3 saat ile 24 saat arasında devam eder.
Antihistaminik ilaçlar genelde karaciğerde metabolize olup böbrek yoluyla elimine edilirler. Proteinlere bağlandıkları için ekstrakorporeal tedaviler intoksikasyonlarında faydasızdır.
Antihistaminik ilaçlar ile zehirlenmelerde hastalar genelde ön planda antikolinerjik etkilere bağlı gelişen semptomlar ile başvururlar. Bunlar; tükürük, ter bezleri ve bronşiollerdeki sekresyon inhibisyonuna bağlı kuru kırmızı sıcak mükoz membranlar, periferik vazodilatasyona bağlı sıcak deri, flushing görülebilir. Peristaltizm kaybına bağlı olarak konstipasyon ve ileus gözlenebilir. Üriner retansiyon ve rabdomyoliz gelişebilir. Termoregülasyon bozulmasına bağlı olarak vücut ısısı yükselir, pupil dilatasyonundan dolayı bulanık görme olabilir. Dezoryantasyon, ajitasyon ve halüsinasyonlar gözlenebilir. Yetişkinlerdeki klinik prezentasyon hakkında bilgiler yeterli düzeyde düzeydedir ancak pediatrik prezentasyon ile ilgili bilgiler oldukça sınırlıdır.
Clinical Toxicology dergisinde 2019 yılında yayınlanmış olan pediatrik hastalarda ikinci kuşak antihistaminikler ile zehirlenmeler ile ilgili çalışmadan bahsedeceğim. Bildiğiniz üzere; pediatrik grupta ikinci kuşak antihistaminik zehirlenmeleri hala bilinmeyen bir konu. Bu çalışmada; Fransa zehirlenme merkezi verileri kullanılarak, pediatrik grupta birinci kuşak antihistaminik zehirlenmeleri ile, ikinci kuşak antihistaminik zehirlenmeleri karşılaştırılmış.
Fransa zehirlenme merkezi verileri 01.01.2001-31.12.2016 tarihleri için taranmış. Çalışma; çok merkezli, gözlemsel ve retrospektif bir çalışma.
Çalışmaya dahil edilen toplam 9403 hastanın 5980’I ikinci kuşak antihistaminik ile 3423 hasta ise mequitazine (birinci kuşak) ile zehirlenmiş. Takipleri tamamlanabilen toplamda 5980 ikinci kuşak antihistaminik zehirlenme hastası ve toplam 3423 mequitazine zehirlenme hastası çalışmaya dahil edilmiş.
İkinci kuşak antihistaminikler ile olan zehirlenmeler hafif seyrederken hastaların sadece %9’unda semptom gözlenmiş. Bu semptomlar ise huzursuzluk ve sersemlik gibi hafif semptomlar olarak göze çarpmakta. Semptomatik olan hastaların %97’sinde ciddiyet seviyesi düşük (pss 1) olarak kaydedilmiş. Hastaların hiçbirisinde ölüm veya ciddi bir semptom (pss 3) görülmemiş.
Toksisite Profili
İkinci kuşak antihistaminik ile zehirlenmelerde %91, mequitazine ile zehirlenmelerde ise %81.4 hasta tamamen asemptomatik seyretmiş. Semptom gösteren çocuklarda ise semptomlar çeşitlilik göstermiş. Hastalarda; bradikardi, hafif hipertansiyon, konfüzyon, diskinezi, nistagmus, anoreksi, kabızlık, solunum depresyonu, disartri, siyanoz, fazla terleme ve üriner inkontinans gözlenmiş.
Kardiyotoksisite
İkinci nesil antihistaminik zehirlenmelerinde EKG takibi yapılan hastaların hiçbirinde QT segment uzamasına rastlanmamış. Mequitazine ile zehirlenen hastaların üçünde QT segment uzaması gözlenmiş bu hastaların hiçbirinde 500ms üzerine çıkmamış.
Mequitazine ve diğer maddelerin karşılaştırılması
Mequitazine; orta düzeyde semptom gösteren hastaların %82’sinden sorumlu. Diğer tüm maddeler ile karşılaştırıldığında çok daha sık semptoma neden olduğu dikkat çekiyor. İkinci kuşak antihistaminiklerle karşılaştırıldığında, Mequitazine kullananlarda hastane yatışlarının daha sık olduğu tespit edilmiş.
Maddeye bağlı olmakla birlikte tavsiye edilen maksimum terapötik dozun 16-69 katında alımlarda hastalar asemptomatik kalmış. Ölüm veya herhangi bir ciddi semptom gözlenmemiş. QT uzaması veya aritmi gözlenmemiş. Mequitazine ile olan zehirlenmelerde ise %14 hasta semptomatik olmuş.
Sonuç olarak; pediatrik antihistaminik zehirlenmelerinde, ikinci kuşak ilaçların önerilen dozun çok üstündeki zehirlenmelerde bile hafif seyrettiğini ve ciddi semptomlar oluşturmadığı görülmüştür. Bu hastalarda sıklıkla hastane takibi ve monitorizasyona gerek kalmayabilir (konjenital uzun QT sendromu olanlar hariç). Mequitazin ise antihistaminik ilaçlar içerisinde toksisite profili olarak dikkat etmemiz gereken bir ilaç olarak dikkat çekiyor.
Kaynaklar:
1. Eva Verdu, Ingrid Blanc-Brisset, Géraldine Meyer, Gaël Le Roux, Chloé Bruneau & Marie Deguigne (2020) Second-generation antihistamines: a study of poisoning in children, Clinical Toxicology, 58:4, 275-283, DOI: 10.1080/15563650.2019.1634812