Home Afet Yazı Dizisi Afet Lojistiği: İyi Yönetim İyi Kaynaklar İyi Personel

Afet Lojistiği: İyi Yönetim İyi Kaynaklar İyi Personel

by Mustafa YAZICIOĞLU
0 comments

Kısaltmalar:

  • AFAD: Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı
  • EM-DAT: Acil Durum Olayları Veri Tabanı
  • OCHA: Birleşmiş Milletler İnsani Yardım Koordinasyon Ofisi
  • UNISDR: United Nations Office for Disaster Risk Reduction (Birleşmiş Milletler Afet Riski Azaltma Ofisi)
  • TAMP: Türkiye Afet Risklerinin Azaltılması Platformu
  • INFORM: Avrupa Komisyonu Risk Yönetimi Endeksi
  • UMKE: Ulusal Medikal Kurtarma Ekipleri
  • EMT: Emergency Medical Teams (Acil Sağlık Ekipleri)

1.Giriş:

Şehrinizdeki acil durum sisteminin tıbbi saha direktörüsünüz. Bulunduğunuz şehir merkezinde deprem oldu, ilçeler ve köylerin de etkilendiğini haber aldınız. Gelen ilk haberlere göre, yüzlerce binanın yıkıldığını, devlet hastanesinin hizmet veremez hale geldiğini öğrendiniz. Olası bir afette hastane binası olarak kullanabileceğiniz kamu binalarını önceden planlamış mıydınız? Tüm nüfusa hizmet verecek büyüklükte ve donanımda çadırlardan oluşan sahra hastaneniz olduğu için bina gereksiniminiz yok mu? Hastanede çalışan sağlık personelinin büyük bir kısmı afetzede olduğu için, hangi çevre illerden personel desteği geleceğini daha önce planlamış mıydınız? Hastane dışında çalışan sağlık personeli bakım hizmeti vermek için yeterli olduğu için dışardan gelecek personele ihtiyacınız yok mu? Tıbbi ilaç ve tıbbi malzeme ihtiyacı mevcut depolardaki stok ile karşılanabilecek mi? Malzeme desteği için hangi kurumlarla görüşeceksiniz? İl afet koordinatörü ile görüşerek eksiklerinizi tamamlayabilecek misiniz? Şehrin iki önemli karayolu da hasar gördüğü için ilk saatlerde çevre illerden karayolu ile destek gelemeyeceğini öğrendiniz, çevre illerden destek gelebilmesi için havayolu ulaşımına ihtiyacınız var. Mekanik ventilatörler ve diyaliz cihazları gibi önemli ama büyük hacimli malzemeleri helikopterlerle nasıl ulaştıracaksınız. Elektrik şebekesinde ve telefon altyapısında da hasar var. Enerji ve haberleşme için alternatif planlarınız var mı, çevre illerden destek mi bekleyeceksiniz? Yol, enerji, haberleşme, su ve gıda temini, geçici barınaklar, tıbbi bakımın dışında konular bunlarla da mı ben ilgileneceğim, diyebilir misiniz? Bu şehrin afet planı yok mu?

2.Lojistik:

Lojistik, kelime kökeni olarak mantık ve hesap kelimelerinin birleşiminden oluşmuştur. Bir ürünün, (müşterilerin ihtiyaçlarını karşılamak için) üretim noktasından tüketim noktasına ulaşımına kadar verimli bir şekilde hareket etmesini sağlayan mekanizmanın adıdır. Lojistik, doğru ürünün minimum maliyetlerle doğru yer ve zamanda optimum tedarik zinciri içerisinde gerçekleştirilen tüm hareketlerini (imalat hariç) kapsamaktadır. Lojistik kavramı, ülkemizde daha çok taşımacılık ve depolama kavramlarıyla bilinir. Bunun en önemli nedeni ise; lojistik faaliyetlerin içerisinde en önemli faaliyetin taşımacılık olması ve önceden Türkiye’de lojistik hizmetlerini nakliyecilik yapan firmaların gerçekleştiriyor olmasıdır.1Lojistik, madde ve malzeme akışını ve depolanmasını, üretimdeki stokları, tamamlanan mamulleri, bunlarla ilişkili hizmetleri ve bilgileri, müşteri ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla, üretim noktasından tüketim noktasına planlayan, uygulayan ve etkinliği kontrol eden bir süreçtir.2

Fotoğraf 1. Kaynak AFAD

3.Güncel Afet Verileri:

Acil Durum Olayları Veri Tabanı (EM-DAT) 2023 yılında doğal afetlerle ilgili toplam 399 afet kaydetti. Bu olaylar 86.473 ölümle sonuçlandı ve 93,1 milyon insanı etkiledi. Ekonomik kayıplar 202,7 milyar ABD dolarını buldu. 2023 yılında Türkiye ve Suriye’ de yaşanan deprem, 56.683 ölüm ve 42,9 milyar ABD doları değerindeki hasarla, ölüm ve ekonomik hasar açısından yılın en yıkıcı olayı oldu. Bu deprem, her iki ülkede toplam 18 milyon insanı etkileyerek etkilenen bireyler açısından en etkili ikinci olay oldu. Endonezya’da 2023’ de yaşanan kuraklık Haziran’dan Eylül’e kadar 18,8 milyon insanı etkiledi. 3Birleşmiş Milletler İnsani Yardım Koordinasyon Ofisi (OCHA)’ya göre, Uluslararası insani yardım kuruluşları, 2011 ile 2020 arasında katlanarak artan bir yardım ihtiyaç talebi ile karşılaştı, yardım için hedeflenen insan sayısı bu sürede 59 milyon arttı, yalnızca 2020-2022’ de ise 74 milyon daha arttı. İklim değişikliği, çatışma, ekonomik kriz, eşitsizlik ve pandemiler yeni sorunlar olmasa da yardım ihtiyacını arttırıcı etkenlerin yoğunlaşması, önümüzdeki on yıl boyunca insani yardım operasyonlarının daha karmaşık hale geleceğini gösteriyor. Tüm bu sorunlar etkileşimleri öngörülemeyen ve artan ölçüde geri dönülmez hale gelen yollarla birbirleriyle etkileşiyorlar. 4 Geçmişten günümüze yaşanan depremler istatistiksel açıdan değerlendirildiğinde; Türkiye’de ortalama olarak beş yılda bir geniş çapta can ve mal kaybına neden olan büyük bir depremin yaşandığı görülmektedir. Bu depremler nedeniyle yılda ortalama olarak yaklaşık 1.000 kişinin hayatını kaybettiği ve 2.100 kişinin de yaralandığı; yine ortalama 7 binden fazla binanın depremler nedeniyle yıkıldığı ya da ağır derecede hasar gördüğü raporlanmıştır.5

6 Şubat 2023 tarihinde Türkiye saati ile 04:17’de ve 13:24’te merkez üssü Kahramanmaraş’ın Pazarcık ve Elbistan ilçeleri olan 7.7 ve 7.6 büyüklüklerinde iki deprem meydana gelmiştir. 20 Şubat 2023 tarihinde de Türkiye saati ile 20:04’te merkez üssü Hatay Yayladağı olan 6.4 büyüklüğünde bir deprem meydana gelmiştir. Yaşanan depremler sonucunda 48 binden fazla insan hayatını kaybetmiş, yarım milyondan fazla bina hasar görmüş, iletişim ve enerji alt yapısı zarar görmüş ve önemli maddi kayıplar oluşmuştur.6

Fotoğraf 2. Kaynak: AFAD

4.Afet Yönetimi:

UNISDR (United Nations Office for Disaster Risk Reduction) 2004 yılında yayınladığı raporunda  ilk kez, afet riskinin azaltılması için, önleme, azaltma ve hazırlık ilkelerini tanımlamıştır.7 Uluslararası Afet Risklerini Azaltma Çerçevesinin 2005’te kabul edilmesiyle birlikte, devletlerin, bu terimlerin program ve kurum geliştirme, operasyonlar, araştırma, eğitim müfredatı ve kamu bilgilendirme programlarında kullanılmak üzere geniş çapta uygulanması için güncellenmesini talep ettiği belirtilmiştir. Terimler, yasal nitelikte olmasa da yönetim üzerinde önemli etki oluşturmayı amaçlamıştır. 2009’da yenilenen terimler, 2017’de tekrar güncellenmiştir. Güncellenmiş terimlerde, önleme, mevcut ve yeni afet risklerinden kaçınma faaliyetleri ve önlemleri olarak tanımlanmıştır. Azaltma, tehlikeli bir olayın olumsuz etkilerini azaltma veya en aza indirme olarak tanımlanmıştır. Hazırlık, hükümetler, sivil toplum kuruluşları, toplumlar ve bireyler tarafından etkili bir şekilde beklenen, yakın veya mevcut afetlerin etkilerine yanıt vermek ve yeniden iyileşmek için geliştirilen bilgi ve kapasite olarak tanımlanmıştır.8 Kurumlar arası eşgüdümü sağlamak, yetki karmaşasını ortadan kaldırmak amacıyla, Türkiye Cumhuriyeti afet yönetim sisteminde ve teşkilatında 2009 yılında değişikliğe gidilmiştir. Bu çerçevede Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) 29.05.2009 5902 sayılı Kanun’la kurulmuştur. AFAD önleme, azaltma ve hazırlık terimlerinin yer aldığı “bütünleşik afet yönetimi” anlayışını benimsediğini yayınladığı raporlarında belirtmektedir (Şekil 1.).

Şekil 1.  Bütünleşik afet döngüsü (Kaynak AFAD)

AFAD’ın yayınladığı istatistik yıllığında Avrupa komisyonu Risk Yönetimi Endeksi (INFORM) raporu sonuçlarına göre Türkiye’yi; tehlike ve maruz kalma bakımından çok yüksek riskli; buna karşın zarar görebilirlikte orta ve baş etme kapasitesi bakımından düşük riskli bir ülke olarak nitelendirmenin doğru olacağı yorumu yapılmıştır.9 2011 yılında Türkiye Afet Risklerinin Azaltılması Platformu (TAMP) kurulmuştur. Platformla, afet ve acil durumlara ilişkin ülke düzeyinde tehlikelerin önlenmesi, toplumun afetlere duyarlılığının artırılması, risk azaltma çalışmalarının sürekliliğinin sağlanması, risk azaltmanın her düzeyde plan, politika ve programlara entegrasyonun sağlanması amaçlanmıştır. Platform, ilgili kamu kurum ve kuruluşları, sivil toplum kuruluşları, meslek kuruluşları, üniversiteler, yerel yönetimler, özel sektör, medya temsilcilerinden oluşan 73 kişilik üst düzey üyeden oluşmaktadır. TAMP, tüzel kişiliğe sahip, özel hukuk hükümlerine tâbi, gönüllü sosyal hizmet kuruluşu olan Kızılay’a beslenme ve kan temini hizmetlerinin ana sorumluluğunu vermiştir. Barınma, insani yardım, sağlık gibi diğer alanlarda da bu kurum destek kuruluş niteliğindedir. Ulusal Medikal Kurtarma Ekipleri (UMKE) 1999 yılında Kocaeli depreminden sonra, kurtarılan insanlara sahada tıbbi bakım hizmetine başlanabilmesi amacıyla kurulmuştur. Afet sonrası sahra hastaneleri kurabilen, ekipman ve sağlık personeli sağlayan UMKE, Dünya Sağlık Örgütünün Acil Sağlık Ekibi (EMT) Tip 2 standartlarına kabul edilmiştir.

5.Dayanıklılık:

Dayanıklılık, İngilizce “resilience” kelimesinden çevrilmiştir. “Resilience” kelimesi ise bir maddenin büküldükten, gerildikten sonra ilk şekline geri dönmesi anlamına gelir. Afet alanında dayanıklılık kavramının ilk kullanımı, Timmerman tarafından “Kırılganlık, Dayanıklılık ve Toplumun Çöküşü” başlıklı makalede iklim değişikliği ele alınarak yapıldı. Bu yazıda, bir toplum, birikmiş stoklara veya rezervlere sahipse, altyapı tasarımında yedek kapasite bulunuyorsa, kaynakları, ulaşımı, teknolojisi ve afetlerin etkileriyle mücadele etmek için birikmiş zenginliği varsa, daha etkili bir şekilde toparlanabileceğine değinildi.10

Dayanıklılık, bir toplumun afetlerden ve şiddet ve ekonomik durgunluklar gibi diğer sorunlardan iyileşme kapasitesi ve gelecekteki olumsuz olaylara daha iyi dayanabilecek şekilde güçlenme kapasitesi olarak tanımlanabilir. Kaynakların sınırlı olduğu göz önüne alındığında, acil durum sonrası yardım gelene kadar toplumların kendi başlarına kalabileceği ve bu nedenle acil durumdan önce dayanıklılık inşa etmesi gerektiği daha iyi anlaşılmaktadır. Dayanıklılık ayrıca, bir acil durum sonrasında uzun kurtarma sürelerini azaltma yeteneği açısından kritik önemdedir, aksi halde ulusal ve yerel düzeyde önemli ölçüde zaman ve kaynak gerekebilir. Toplum dayanıklılığının afetin stresine dayanma ve azaltma yeteneği olarak tanımlandığına dair genel bir fikir birliği olmasına rağmen, kesin dayanıklılık inşa süreci konusunda daha az netlik bulunmaktadır. Başka bir deyişle, değiştirilebilecek bileşenler veya toplumların daha hızlı iyileşmesini sağlayan eylemlerin hangileri olduğu konusunda sınırlı bilgiye sahibiz.11Dayanıklılık, yalnızca afetlerin anlık etkilerinden kurtarmakla kalmaz, aynı zamanda gelecekteki olaylar için hazırlık düzeyini artıracak şekilde yeniden inşa etmeyi de içerir. Bu, altyapıyı yeniden kurmak, etkilenen bireylere ve topluluklara destek sağlamak, gelecekteki benzer afet riskini azaltacak önlemleri uygulamak anlamına gelir. Dayanıklı toplumlar, değişen koşullara uyum sağlayabilir, bu zorlukların etkilerini hafifletebilir ve altta yatan sorunları ele almak için yenilikçi çözümler bulabilir.

6.Hastaneler:

Acil servisler, bir afette hastaların erken yönetiminde kritik rol oynar. Acil Servis personeli eğitim ve tatbikatlar yoluyla bu zorluğa karşı hazır olmalıdır. Sağlık sistemindeki rolü gereği, acil servis afetlere yanıtta öncü konumdadır. Son 20 yılda dünya çapındaki sosyal huzursuzluk, savaş ve iklim değişikliği gibi felaketlerin artışı, uzmanlık alanının bilgi birikimini, hazırlığını ve kitlesel yaralanmalara yanıtını geliştirme ihtiyacını artırmıştır. Acil servis çalışanları, değişen iş yüklerine ve ani artışlara hızlı bir şekilde uyum sağlamaya alışkındır. Bu esneklik, kitlesel yaralanma olaylarına uyum sağlama sürecinin, diğer uzmanlık alanlarına göre daha az dramatik hale gelmesini sağlar.12 Afet dışı zamanlarda, hastanelerimizin mevcut yatak kapasitesinin yeterli olmaması, acil muayene ve tedavisi yapılan, yatarak tedavi edilmesi gereken hastaların acilden yoğun bakım ve servislere yatırılarak tedavisinin başlanmasında gecikmeye yol açmaktadır (Tablo 1, Şekil 2, Şekil 3). Bu durum acil servis kalabalıklığının da önemli nedenlerinden biridir.

  • Halihazırda yetersiz olan yatak sayımızı, afet olduğunda nasıl arttıracağız?
  • Elektif cerrahi operasyonları iptal ederek, normal zamanda taburcu etmeyeceğimiz ama durumu çok ciddi olmayan hastaları taburcu ederek istediğimiz kadar yatak elde edebilir miyiz?

Kalabalık acil servislerde, afet sahalarında çalışmış tecrübeli acil hekimleri kaos ile karşılaştıklarında doğaçlama çözümler üretme konusunda deneyimli olsalar da hasta bakı alanı ve ekipman yetersizliklerinin hasta bakım kalitesini azaltacağı aşikardır. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca depremden 6 ay sonra basına verdiği açıklamada Hatay Eğitim Araştırma Hastane binası ile ilgili olarak ‘’ 2016’da açılan bu binanın yıkılacağını ve aynı yere hastane yapılmayacağını söyledi, nedenini ise yeri doğru değil. Bu bina kullanılamaz. Yıkılması gerekiyor. Zemini sıkıntılı. Yeni bir riskli durum oluşturmak istemiyoruz” diyerek açıkladı. Stratejik öneme sahip hastane binalarının önce doğru zemine, depreme dayanıklı inşa etmemiz gerektiğini, yedeğin de yedeğinin olması gerektiğini, yaşadığımız kötü deneyimle öğrendik. Beş yılda bir büyük afet ile karşılaşan bir ülkenin önemli ölçüde yedek kapasite ihtiyacı vardır. Önce büyük depremleri düşünerek farklı afet türlerine uygun senaryolar oluşturarak afetlerde acil servis kapasitesi, servis yatağı, yoğun bakım ünitesi yatağı, tıbbi ekipman ve sarf malzemesi ihtiyaçlarını mümkün olduğunca yerel imkanlarla karşılayacak şekilde planlamalıyız.

Mehmet Şükrü Sever Van Depremi sonrası yazdığı makalesinde , pek çok faktöre bağlı olarak değişkenlik göstermesine rağmen, genelde depremlerde ölü/yaralı oranının 1/3 oranında gerçekleştiğini, ezilme sendromunun tüm yaralıların %2 ile %5’inde ortaya çıktığını, Marmara, Bingöl ve Van depremlerinin rakamlarının bu oranlar ile kaba bir benzerlik gösterdiğini,  bundan sonra oluşacak depremlerde bu rakamların geçerli olacağını öngördüğünü ve  lojistik yönden personel ve malzeme teminini bu rakamlara göre planlanmaya devam edeceğini belirtmiştir.13Nepal, standartları düşük binalara ve altyapıya sahip ve depremlere karşı en savunmasız ülkelerden biridir. 2015 yılında Nepal, Richter ölçeğine göre 7.8 ve 7.3 büyüklüğünde iki deprem yaşadı. Toplamda, yaklaşık 9,000 kişi hayatını kaybetti, 22,000 kişi yaralandı ve 2,000,000 kişi evsiz kaldı. Etkilenen bölgelerdeki sağlık tesislerinin yaklaşık %90’ı yıkıldı veya ciddi şekilde hasar gördü. İşlevsel olan sağlık tesisleri aşırı yüklendi ve tıbbi malzeme kıtlığı yaşandı. Sonuç olarak, felaketten etkilenen bölgelerde sağlık hizmeti gereksinimlerine yanıt verme yeteneği zayıfladı.14

Tablo 1. Dallara Göre Hastane ve Yatak Sayıları, 2022

Şekil 2. 10.000 kişiye düşen hastane yatağının uluslararası Karşılaştırılması, 2021

Şekil 3. Türkiye ve Sektörlere Göre Yoğun Bakım Yatak Sayıları ve Dağılımı, (%) 2022


7.Strateji:

Wassenhove’a15 göre, planlama stratejisi beş kritik unsuru içerir:

  1. İnsan kaynakları dağıtımı; afet durumunda koordinasyon ve müdahaleyi yönetecek ve yapacak kişilerin seçimi ve eğitimi
  2. Bilgi yönetimi; önceki olaylar hakkında bilgiyi depolama, kodlama ve kullanma, böylece önleme ve destek stratejilerini geliştirme,
  3. Operasyon yönetimi; yardım toplama merkezlerinin ve barınakların konumu, destek kaynakları için dağıtım rotaları ve çeşitli senaryolar altında tahliye rotaları,
  4. Mali kaynaklar; yardım operasyonlarını dağıtmak için parasal kaynakların tahsisi
  5. İş birliği; afet durumunda çeşitli aktörleri (hükümet, özel kuruluşlar, STK’lar ve toplum) tanımlamak ve katılımcılar arasında insani lojistik çabasını koordine etmek.

 

Yazarın Son Sözü:

Farklı tipte afetlere göre hazırlanmış senaryolara dayanan, önceden ciddi tatbikatları yapılmış afet operasyon ve yeniden iyileştirme planları yapmalıyız.  Afetlerde dayanıklılığımızı arttırmak için gereken kapasite artışlarını gerçekleştirmeliyiz. Önce büyük depremleri düşünerek farklı afet türlerine uygun senaryolar oluşturarak afetlerde acil servis kapasitesi, servis yatağı, yoğun bakım ünitesi yatağı, tıbbi ekipman ve sarf malzemesi ihtiyaçlarını mümkün olduğunca yerel imkanlarla karşılayacak şekilde planlamalıyız. Daha önce yaşadığımız afetlerde yaptığımız hataları, düzeltilmesi gereken eksiklerimizi konuşmalı ve tartışmalıyız. Ancak bu şekilde aynı hataları yapmamızı engelleyebiliriz.

Kaynaklar:

  1. Türkiye Ekonomisinde Lojistik Logistics In The Turkish Economy, İbrahim Halil OĞUZ, Demet OĞUZ, Uluslararası İşletme ve Ekonomi Çalışmaları Dergisi Yıl: 2019, Cilt: 1, Sayı: 2
  2. Demir, V. (2008). Lojistik yönetim sisteminde maliyet hesaplaması. Nobel Yayıncılık:İstanbul
  3. Centre for Research on the Epidemiology of Disasters (CRED)
  4. OCHA’s Strategic Plan 2023-2026: Transforming Humanitarian Coordination
  5. AFAD 2011 Van Depremi Raporu
  6. Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı Kahramanmaraş ve Hatay Depremleri Raporu 2024
  7. UNISDR , Living with Risk: A Global Review of Disaster Reduction Initiatives , vol. II: Annexes ( Geneva :  UN , 2004 )
  8. Aronsson-Storrier, (2019) Exploring the foundations: the principles of prevention, mitigation, and preparedness in international law, role of international law in disaster risk reduction. In: Samuel, K. L. H., Aronsson-Storrier, The Cambridge Handbook of Disaster Risk Reduction and International Law. Cambridge University Press.
  9. Türkiye’de Afet Yönetimi ve Doğa Kaynaklı Afet İstatistikleri AFAD 2018
  10. Vulnerability. Resilience and the collapse of society: A review of models and possible climatic applications. Peter Timmerman, Environmental Monograph No. 1, Institute for Environmental Studies, University of Toronto, 1981
  11. Chandra, A.; Acosta, J.; Howard, S.; Uscher-Pines, L.; Williams, M.; Yeung, D.; Garnett, J.; Meredith, L.S. Building community resilience to disasters: A way forward to enhance national health security. Rand Health Q. 2011
  12. Ciottone’s Disaster Medicine; Gregory R Ciottone; Third Edition 2024
  13. Van Depremi’nin Ardından: Yine Yeniden Deprem Once More – Still Another Disaster: The Van Earthquake Mehmet Şükrü Sever Rümeyza Kazancıoğlu Turk Neph Dial Transpl 2012; 21
  14. Impact of 2015 earthquakes on a local hospital in Nepal: A prospective hospital-based study Samita Giri, et al. Published: February 2, 2018,
  15. Van-Wassenhove LN (2006) Humanitarian aid logistics: supply chain management in high gear. J Oper Res Soc 57(5):475–489. https://doi.org/10.1057

You may also like

Leave a Comment