Home Afet Yazı Dizisi Sel Kaderiniz Olmasın

Sel Kaderiniz Olmasın

by Nimet
0 comments

Sel; sürekli bir biçimde yağan yağmurdan ya da eriyen karlardan oluşan, geçtiği yerlere zarar veren taşkın su olarak tanımlanır. Hidrolik felaketlerden sayılan sel; nehir taşkınları, sel baskını, fırtına dalgası ya da kıyı seli şeklinde farklı mekanizmalarla oluşabilmektedir.

Ülkemizde görülen doğal afetler içinde sel felaketi, depremden sonra en büyük can ve mal kaybına neden olmaktadır. Örneğin 11 Ağustos 2021’de Karadeniz Bölgesi’nin Batı Karadeniz bölümünde etkili olan aşırı yağış sonucu meydana gelen sel, su baskını ve heyelanlar; Kastamonu, Sinop ve Bartın illerini etkileyerek can ve mal kaybına neden olmuştur.

Resim 1. 2021 – Kastamonu (Kaynak:  https://www.cumhuriyet.com.tr/haber/karadeniz-felaketi-yasiyor)

Resim 2. 2021- Kastamonu sel (Kaynak: https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-58187729)

 

Şekil 1. 1940 – 2020 yılları arası görülen sel afetleri (Kaynak: Meteoroloji Genel Müdürlüğü)

Şekil 2: 1950 – 2019 yılları arasında meydana gelen sellerin il bazında sayıları (Kaynak: AFAD Afet İstatistikleri – 2020)

 

Şekil 3: 2020 yılı doğa kaynaklı olay istatistikleri (Kaynak: AFAD 2020 Yılı Doğa Kaynaklı Olay İstatistikleri)

Şekil 4: 2020 yılında görülen sel afetlerinin aylık dağılımları (Kaynak: Meteoroloji Genel Müdürlüğü)

Şekil 5: 2020 yılı sel afeti dağılımı (Kaynak: Meteoroloji Genel Müdürlüğü)

 

Şekil 6: 2020 yılı meteorolojik afetler dağılımı (Kaynak: Meteoroloji Genel Müdürlüğü)

 

Ülkemizde 2020 yılı içinde en fazla meydana gelen meteorolojik karakterli doğa kaynaklı afet şiddetli yağış/sel olayıdır. 2020 yılı içerisinde toplam 297 adet şiddetli yağış/sel afeti rapor edilmiştir.

Ormansızlaştırma, doğallığın bozulması ve benzeri insan eliyle yapılan uygulamaların, sel oluşumuna etki edebildiği gibi gelişebilecek bir selin boyutunu da arttırabileceği bilinmektedir. Bu bağlamda, sel felaketlerinin önüne geçilmesi ya da olası durumda boyut ve şiddetinin en aza indirgenmesi için devletlere, yerel idarelere önemli görevler düşmektedir. Sadece sel oluşumunu önleyecek faaliyetler değil, izlem faaliyetleri de bu kapsamdadır. İzlem faaliyetleri sayesinde 12 – 36 saat içinde sel olasılığı, oluşumundan 30 dakika öncesinde de felaketin olası boyutu anlaşılabilmektedir.

Diğer pek çok felaket gibi sel felaketinde de etkiler uzun bir süre devam eder. Bu esnada afet müdahale ekipmanları ve su başta olmak üzere ihtiyaçların yeterli oranda afet bölgesinde bulundurulması önemlidir. Afet sonrası dönemde tüm medya araçlarının anlık bilgilendirme yapması ve uyarıları yayabilmesi sağlanmalıdır. Sel bölgesindeki acil sağlık çalışanları afet planlarına sadık kalarak afetle olan mücadelesini uygun lokalizasyonda sürdürmek zorundadır.

15 cmlik bir su akışının insanı düşürebileceğini, 60 cmlik bir su akışının araçları sürükleyebileceği unutulmamalıdır.

SELLERE KARŞI ALINMASI GEREKEN GENEL ÖNLEMLER

  • Her tip meteorolojik afet için, günümüzde yağış alanları ve yağış yoğunluklarının belirlenmesinde oldukça etkili bir biçimde kullanılan radar sistemleri ve uydu verileri ile çalışan erken uyarı birimleri oluşturulmalıdır.
  • Bu uyarı birimi ile koordineli olarak çalışacak il ve ilçelerde kurtarma birimleri oluşturulmalıdır.
  • Bölgesel radyolar herhangi bir tehlike anında halkı bilgilendirerek uygulayacakları yöntemler konusunda uyarıda bulunmalıdırlar.
  • Yerel yönetimler dere yataklarına yerleşim yapılmaması konusunda titizlik göstermeli, buralarda yerleşim önlemelidir.
  • Yerleşim yerleri içinden geçen dere yatakları ve drenaj kanallarında, ayrıca dere ve nehirlerin denizle birleştiği noktalardaki kanallarda zamanla oluşabilecek tıkanmalar düzenli olarak temizlenmeli, drenaj kanallarının sürekli açık olmaları sağlanmalıdır.
  • Yerleşim yerleri içinden geçen dere yatakları ıslah edilmelidir.
  • Çevredeki yeşil alanlar korunarak ve artırılarak erozyon ve sel önlenmelidir.
  • Sel tehlikesi bulunan eğimli yamaçlarda teraslama ve ağaçlandırma yapılmalıdır.
  • Çukur alanlarda, binaların bodrum katlarına su basma tehlikesi yüksek olduğundan, bu türlü yerlerde bodrum yapılmamalı, su basma kotu yüksek tutulmalıdır.
  • Şehir içlerinde yeterince yağmur suyu kanalı olmalı ve bunların sürekli bakımları yapılmalıdır.
  • Bulunduğumuz yerleşim yerlerindeki sel uyarı işaretleri ve uyarı sistemleri öğrenilmelidir.
  • Konutlar diğer afetlerde olduğu gibi sele karşı da sigortalatılmalıdır.

SEL UYARISI YAPILDIĞINDA YAPILMASI GEREKENLER

  • Ani su baskınının oluşabileceğini unutmayın. Böyle bir olasılık baş gösterirse yüksek bir yere çıkmak üzere harekete geçin. Bunun için bir talimat beklemeyin.
  • Dere yatağı, nehir, hendek, vadi ve kanyon gibi yerlerden uzak durun.
  • Her an tahliye olabilecek şekilde hazırlıklı olun; afet ve acil durum çantanızı yanınıza alın.
  • Şebeke suyunun kirlenme ihtimaline karşı evde temiz su bulundurun.
  • Elektrikli ev aletlerini fişten çekin; sigortaları ve vanaları kapatın.
  • Uyarıların yapıldığı tarihlerde, yanınıza değerli eşya ve evraklarınızı da alarak, mümkünse yüksek kesimlerde yaşayan yakınlarınıza kısa süreliğine misafir olun.
  • Komşularınızı ve yakınlarınızı uyarın.
  • Aracınız varsa güvenli yere alın.
  • Evcil hayvanlarınızın güvende olduğundan emin olun.

TAHLİYEYE HAZIRLANIYORSANIZ YAPILMASI GEREKENLER

  • Evinizi emniyete alın. Zamanınız varsa dış mekan mobilyanızı toplayın.
  • Özel eşyalarınızı üst katlara çıkarın.
  • Ana şalter veya vanalardan tüm tesisatları kapatın.
  • Elektrikteki fişleri çekin. Islaksanız veya sudaysanız elektrikli ekipmana asla dokunmayın.
  • Yanınıza afet ve acil durum çantanızı alın. Çantanızda mutlaka bir miktar kuru gıda ve içecek; ilk yardım malzemeleri, ailenizin ihtiyaç duyabileceği veya kullandığı ilaçları bulundurun.

SEL SIRASINDA YAPILMASI GEREKENLER

  • SAKİN OLUN!
  • Pencere ve kapıları korumak için taşınabilir engeller yerleştirilebilir.
  • Suyla sürüklenen enkazın yönü kum torbalarıyla değiştirilerek konutlardan uzak tutulabilir.
  • Bazı durumlarda bütün kapıları açarak suyun binanın içinden akmasına izin vermek çok daha iyidir; böylece su basıncının yapının taşıyıcı sistemine zarar vermesi önlenebilir.
  • Su yatağı ve çukur bölgeler hemen terk edilmelidir.
  • Sel bölgesini hemen terk ederek yüksek ve güvenli bölgelere gitmeli ancak asla sudan karşıdan karşıya geçmeye çalışılmamalıdır, çünkü su aniden derinleşebilir.
  • Elektrik kaynaklarından uzak durulmalıdır, elektrik çarpabilir!
  • Özellikle geceleri, selin tehlikelerini görmek güçleşeceğinden daha dikkatli olunmalıdır.
  • Selden ölümlerin çoğu sel sularına girilmesinden kaynaklanmaktadır. Çünkü ayak bileğimize kadar olan sel suyu bizi; dizimize kadar olan sel suları ise otomobillerimizi sürükleyip götürebilir. SELDEN KAÇMAK İÇİN SEL SULARINA KESİNLİKLE GİRMEYİN!
  • Sel suları ayrıca kanalizasyon ve zehirli kimyasal maddeler de içerirler. Çocukların sel suları ile oynamasına müsaade edilmemelidir.
  • Konutu terk ederken elektrik ve su vanaları kapatılmalıdır.
  • Sel sırasında elektrikleriniz kesilebilir. Binada gaz sızıntısı olduğunu düşünüyorsanız, herhangi bir elektrikli alet ve ışık kullanmayın. Işığa ihtiyacınız olduğunda pilli fener kullanın.
  • Evinizdeki küvet ve bidonları şebeke suyunun kirlenme ihtimaline karşı temiz su ile doldurun.

SEL SIRASINDA ARAÇ İÇİNDEYSENİZ;

  • Asla su ile kaplı yoldan gitmeye çalışılmamalıdır. Ani sellerin meydana getirdiği ölümlerin yarısı araç içindedir. Asla sel sularının bulunduğu bölgelerde araç kullanmayın!
  • Araçta herhangi bir arıza oluştuysa hemen terk edilerek yüksek bir yere çıkılmalıdır. Yollar akan sular tarafından doldurulacağı için eğer araç 60cm yükseklikteki hareket eden suda kalmışsa su onu kaldırıp sürükleyebilecektir.

SEL SONRASINDA YAPILMASI GEREKENLER

  • Sel felaketi suların geri çekilmesi ile sona ermeyebilir. Dolayısı ile otoritelerin geri dönün uyarısı alınmadan ve herhangi bir hasarı olup olmadığı kontrol edilmeden binalara kesinlikle girilmemelidir.
  • Binalar kontrol edilirken su geçirmez ayakkabı ve pille çalışan el fenerleri kullanılmalıdır.
  • Konutların duvarlarında, katlardaki zeminlerde ve pencerelerdeki hasarlar, tavan, sıva vb. malzemelerin dökülmesi riskinin olup olmadığı kontrol edilmelidir.
  • Sigorta işlemleri için zarar gören yerlerin fotoğrafı çekilmelidir.
  • Sel sonrasında da ikincil afet olarak yangınlar çıkabilir. Bu nedenle evde gaz sızıntısı, suyun altında kalmış elektrik aksamı, fırın, ocak ve elektrikle çalışan eşyaların olmadığına emin olun.
  • Sel sırasında evinizde kalmış yiyecekler varsa bunları kesinlikle kullanmayın. (Konserveler de dahil)
  • Konuttaki sel suları binanın daha fazla zarar görmemesi için yavaş, yavaş boşaltılmalıdır.
  • Lağım çukurları, mikroplu tanklar ve atık su sistemleri sel sonrası insan sağlığına zarar vermemeleri için mutlaka yetkililere kontrol ettirilmelidir.
  • Konuta sel sırasında yılan ve benzeri zararlı hayvanlar girebilir. Bu konuda da dikkatli olmak gerekir.
  • Özel ilgiye ihtiyacı olan afetzedelere -yaşlılar, bebekler, engelliler- yardımcı olunmalıdır.

Sel sonrası dönemdeki sağlık sorunları

  • İlk dönem
    • Boğulma
    • Travma
    • Hipotermi
    • Elektrik yaralanması
    • Karbonmonooksit zehirlenmesi
  • Erken dönem
    • Kutanöz infeksiyon
    • Aspirasyon pnömonisi
    • Viral solunum yolu infesksiyonları
    • Gastroenterit
  • Geç dönem
    • Leptospiroz
    • Sivrisinek aracılı infeksiyonlar
    • Atipik mikroorganizmalara bağlı kutanöz infeksiyonlar (mantar, mikobakteri vs)
    • Hepatit A ve E virüs enfeksiyonu
    • Mental durum bozuklukları
    • Kronik hastalık alevlenmeleri ve ilişkili sorunlar

Afetzedeleri Bekleyen Sağlık Sorunları

Sel felaketlerindeki ölümlerin en sık nedeni boğulmadır. Diğer tüm afetlerde olduğu gibi selde de akut dönemde travma ilişkili yaralanmalar ön plandayken; sonraki dönemde sel ilişkili kontaminasyon aracılı enfeksiyon, kaynak yetersizliği ilişkili sağlık durumları ve sivrisinek, böcek ısırıkları ile gelişen enfeksiyonlar öne çıkmaya başlar. Sudaki ya da suda sürüklenmekte olan canlılara ait ısırıklara ait yaralanmalar gerçekleşebilir. Su içine karışan kimyasallarla ilgili sorunlar yaşanabilir. Organik ya da inorganik kimyasalların sulara karışması insan sağlığını tehdit eder.

Afetlere ait genel önemli bir sorun ise kronik hastalıklara sahip afetzedelerin gereksinimi olan ilaç ve ekipmanlara ulaşamamasıdır.

Kurtarıcıları Bekleyen Sağlık Sorunları

Laserasyon, abrazyon benzeri yaralanmalardan gastroenterit, tetanoz, pnömoni gibi enfeksiyonlara; boğulma ve hayatı tehdit edici yaralanmalara kadar geniş bir aralıkta sorunlar ortaya çıkabilir.

Su dışındaki ekiplerin sağlık risklerine ek olarak su altı kurtarma ekipleri için ayrı riskler de vardır. Rutinde kullanılan alışılagelmiş dalgıç takımları dalgıçların burun ağız ve açık yaralarından fekal kontaminasyona maruz kalmalarına engel olamaz. Bu rutin giysiler cilt ve mukozayı koruyamazken kullanılmakta olan regülatörler ortaya çıkardıkları küçük damlacıklar aracılığıyla kontamine suyun inhalasyonuna neden olabilir. Alg ve siyanobakterilerin ürettiği toksinlerden de koruyamaz. Siyanobakteriyel nörotoksinlerle diyare, kramp, kusma, tremor, paralizi ve hatta boğulma gerçekleşebilir. Sitotoksin nedenli karaciğer ve böbrek yetmezliği gelişebilir.

Dalgıçları bekleyen bir diğer tehdit hidrokarbon (solvent, yağ, petrol vb) içeren sularda yaptıkları kurtarma çalışmalarıdır. Hidrokarbon maruziyeti neopren dalgıç kıyafetlerini tahrip ederek dalgıçları dış tehditlere açık hale getirmektedir. Yüksek oranda hidrokarbon varlığı riskinde bu kıyafetler kullanılmamalıdır.

Hem afetzedeleri hem kurtarıcıları etkileyebilecek yaralanma biçimi elektrik yaralanmaları ve jeneratörlere bağlı karbonmonooksit zehirlenmeleridir.

Özellikle afetzedeleri etkileyen anksiyete ve depresyon başta olmak üzere post travmatik stres bozukluğu yine her iki grubun da yaşayabileceği önemli bir sağlık sorunudur.

Olası Sağlık sorunlarının Yönetimi

Hipotermili hastaya iç ve harici ısıtma teknikleri gereksinimi göz önünde bulundurulmalıdır. Arrest hasta yönetimi sırasında tam nörolojik sağkalım açısından, hipotermi saptanan hastaların uzamış kardiyopulmoner resusitasyona cevap verebileceği akılda tutulmalıdır. Bu hastaların vücut sıcaklığı 32 – 35 °C‘ye getirilinceye kadar resusitatif uygulamalara devam edilmelidir.

İçme suyu vb ihtiyaçların eksikliği ve kontaminasyona bağlı sorunların ortaya çıkmaması için belirlenmiş lokalizasyonlarda acil ve yaşamı idame ettirici ihtiyaç maddelerinin geçici ve korunaklı birimler içinde hazır tutulması önemlidir.

Su içi kurtarma faaliyetleri sırasında özellikle yoğun kontaminasyon düşünülen bölgelerde kuru takım (su geçirmez giysi) ile çalışılmalıdır. Herhangi bir nedenle bunun haricinde kıyafetlerle kurtarmaya katılmış olanlar akan su altında temizlenmeli, uygun dezenfektanlarla fekal kontaminasyon/ toksin maruziyeti vb. tehditlerden uzaklaştırılmalıdırlar. Çamaşır suyu ve iodin solüsyonlarının çok etkili olduğu ancak insan cildine zarar verebilecekleri akılda tutulmalıdır.

Laserasyon, abrazyon varlığında cilt enfeksiyonlarından korumak için ilk fırsatta yara yeri akan su ile temizlenmeli ve gerekliyse antibiyoterapi başlanmalıdır.

Cilt enfeksiyonlarının yanı sıra afet bölgesinde grip benzeri hastalıklar, solunum yolu hastalıkları, gastroenteritler, sivrisinek – böcek kaynaklı enfeksiyonlar saptanabilir.

Endemik bölgelerde dışarıdan gelen kurtarıcıların aşılamalarının yapılması önemlidir. Yine tetanoz proflaksisinin yapılması önemli bir noktadır.

 

KAYNAKLAR

  1. Afet Yönetimi ve Tıbbi Uygulamalar Temel Başvuru Kitabı – TATD
  2. Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırmaları Enstitüsü Meteoroloji Laboratuarı ( meteoroloji.boun.edu.tr )
  3. Türk Tabipleri Birliği ( ttb.org.tr )
  4. AFAD ( afad.gov.tr ) AFAD Planlama ve Risk azaltma Daire Başkanlığı 2020 Yılı Doğa Kaynaklı Olay İstatistikleri
  5. AFAD Afet ve Acil Durum Yönetim Başkanlığı 2020 Afet İstatistikleri
  6. Meteoroloji Genel Müdürlüğü ( mgm.gov.tr ) 2020 Yılı Meteorolojik Afetler Değerlendirmesi

You may also like

Leave a Comment