Home Mercek Acil Serviste İş Arkadaşlarıyla İlişkiler

Acil Serviste İş Arkadaşlarıyla İlişkiler

by İbrahim ALTUNOK
0 comments

“Fikir ayrılığı, Biz tekrar buluşacağız”

Her ne kadar çoğumuz bunu önlemek için elimizden geleni yapıyor olsak da, çatışma acil servisteki günlük işimizin vazgeçilmez bir parçasıdır. Ancak başkaları ile inatlaşmayı sevmek zorunda olmamakla birlikte, ondan da korkmamız için bir sebep yok. Çatışma her zaman çevremizdedir. Hele ki acil serviste çalışıyorsak çatışmanın içindeyiz diyebiliriz.  İş yerinde çatışma altın bir fırsattır. İyi yapılırsa, çatışma anlamlı bir değişiklik taşıyan araç olabilir. Çatışma talepleri, sözel olsun ya da olmasın “Beni dinle!” cümlesiyle başlar.

Acil Servisteki çatışma anında neler yapmalıyız?

Öncelikle kabul etmemiz gereklidir. Astronot Jack Swigert ünlü olduğu gibi “Houston burda bir sorun var” dedi. Çatışma oldu. Öncelikle bunu kabul etmeli ve hissetmeliyiz. Örneğin, çömez ortopedi konsültanı, uygun sedasyonun başlamasından önce sabırsızlıkla pediatrik bir hastanın kırık uzvuna redüksiyona başladığında, vücudunuzun sıkıldığını ve kalbinizin battığını hissettiğiniz bir zamanı düşünün. Bu çatışma anında, kalbinizin sıkıştığını hissettiğinizde, göğsünüz sıkıştırabilir veya karnınız düğümlenir, vücudunuzun gönderdiği duyumlardan haberdar olun.

Sonra derin bir nefes alın. Çatışma olduğunda başlangıçta, nefes almak için biraz zaman ayırın. Bilinçli nefes almak, iç organ tepkilerinin bir kısmını atmaya yardımcı olur ve dikkatinizi dağıtmadan soruna odaklanmanızı sağlar. Aynı zamanda bize bir eylem planı hazırlamak için küçük zihinsel bir alan sağlar. Spor yaparak ve diyafram solunumu egzersizleri yaparak doğru nefes almayı öğrenmek bunun en güzel yoludur.

Ardından, bir eylem planı geliştirin. Bilinen en güzel çatışma çözümü kitaplarından biri olan “Getting to Yes: Negotiating Agreement Without Giving In” yazarları, bir eylem planını dört adımda açıklıyor.

İnsanları  problemden ayırın”

Tekrarlayan sorular soran bir hasta veya bizi beceriksizlikle suçlayan bir konsültan olduğunda, damarımıza basıp hepimizi yıldıran anlar vardır. Otomatik cevabımız kişiye tepkisel patlamadır. Bununla birlikte, kişiyi sorunun dışında bırakabilirsek, çatışma odağı kişisel bir saldırı yerine duruma döner. Soruyu “Bu konsültan nerde yanlış yapıyor?” yerine, “Bu konsültanın davranışını hangi faktörler etkiliyor?” şeklinde sormamız olaya daha farklı açılardan bakmamıza yardımcı olacaktır. Belki de yukarıdaki örnekteki genç ortopedi asistanı daha önce hiç sedasyon ile redüksiyon uygulaması görmemiş veya kıdemli rol modelleri, benzer davranışlarda bu tür davranışları göz ardı eden hekime katılarak fazla işlenmiştir. Sorundan insanları uzaklaştırmak, çatışmaya karşı yargılayıcı olmayan çözümler üretmemize izin vermektedir.

Durumlara değil, ilgiye odaklanın”

Bir zamanlar baş ağrılarının şiddeti nedeniyle okula gidemeyen 3 haftalık baş ağrısı öyküsü olan bir ergene baktım. Annesi son 2 hafta içerisinde diğer sağlık kuruluşlarında yapılmış olan 2 normal taramaya rağmen beyin tomografisi çekmem konusunda ısrarcıydı. Annenin endişelerini dinlerken, konuşmayı başka bir tomografi taraması yapılıp yapılmamasına ilişkin bir tutum almak yerine kızının semptomlarını hafifletmenin yollarını tartışmaya odaklanacak şekilde yönlendirdim. Anneye sorduk: Kızına tekrardan radyasyon verme konusunda ısrarcı mıydı, yoksa kızının baş ağrısının olası nedenleri ve alternatif tedavi seçenekleri hakkında konuşmak ister miydi? Daha sonra hasta için sağlıklı bir tedavi planı hazırladık ve muhtemel gereksiz bir tomografi çekimini önledik. Herkes olaydan yarar sağladı.

Ne yapacağınıza karar vermeden önce çeşitli olasılıklar oluşturun”

Yukarıdaki hikayede, tartışmayı yeniden başlatıp annenin düşünmesi ve kızıyla tartışması için farklı tedavi seçenekleri geliştirdim. Tartışmayı bu konuma getirmek biraz zamanımı aldı, ancak anne kaygılarını takdir ettiğimi ve şu anda kızı için en iyi bakım planına sahip olduğunu hissetti. Ayrıca, bu hastaya Acil Serviste en iyi bakımı sağladığımız için memnundum.

Sonuçların bazı objektif standartlara dayanması konusunda ısrarcı olun”

Nesnel bir standart kullanarak, iki temel amaca ulaşabiliriz. Nesnel standardı belirlemek için işbirliği, ekip çalışması ve karşılıklı olarak hedefler üzerinde anlaşmaya varılır. Temel olarak, bu çatışmanın olası bir çözümüne ilişkin mantığının, “bana göre şöyle olmalı”dan daha önemli olması gerektiği anlamına gelir. Olası çözümlerin her biri, nesnel akıl yürütme ve arkasında karşılıklı olarak üzerinde anlaşmaya varılan bir ölçüm şekline sahip olmalıdır. Örneğin, genç ortopedi konsültanı ile  konuşurken “Hastayı ben konsülte ettim ve uygun gördüğümde redüksiyona başlayabilir yada alanı terk edebilirsin” şeklinde objektif olmayan bir ifade sunmak yerine; objektif bir yaklaşım ile “Sedasyonun başlaması için birkaç dakika daha beklersek, hem hasta daha konforlu olacak hem de sizin redüksiyonu gerçekleştirmeniz daha kolay olacaktır” diyebilirsiniz. Bu durumda, yalnızca bir seçenek sunmakla kalmayıp aynı zamanda hastaya da birkaç dakika daha kazandıracaksınız. Aynı zamanda sizin önerinizi objektif bir tarzda mantıklı hale getirmiş olacaksınız.

Anahtar noktaları unutmamak en önemli ipucudur.

Özetle;

Çatışma hepimizin etrafındadır ve çatışma öğrenmek için bir fırsattır. Derin bir nefes alıp sonra çatışmaya girmek sizi galibiyeti getirecektir.

İnsanları sorundan ayırın, ilgi alanlarına odaklanın.

Çatışmayı kazanmak için birden fazla seçenek sunun ve sonucun objektif standartlara dayanmasını sağlayın.

Çatışma kaçınılmazdır. Ancak, iyi bir şekilde ele alındığında, çatışma fikirlerin, çıkarların ve görüşlerin çözümlenmemiş bir konu etrafında üretken bir şekilde paylaşılmasına neden olabilir. Karşılıklı faydalı değişikliklere ilham verebilir.

Tek gereken biraz yeniden tasarlama. Bu yüzden, duygularınızı kabul etmek, derin nefes almak ve size, meslektaşlarınıza ve hastalarınıza fayda sağlayacak somut bir eylem planı hazırlamak için biraz zaman ayırın.

Peki, Kendi Bölümünüzdeki Arkadaşlarınızla olan İlişkiler?

Kendi bölümünüzdeki arkadaşlarınız sizin hem iş arkadaşınız, hem de usta çırak ilişkisi açısından eğiticiniz ve öğrencinizdir. En zor anınızda başınızı çevirdiğinizde ilk onları görürsünüz ve başınız derde girse telefonda ilk onların numarasını çevirirsiniz. Bu açıdan acil servis gibi ekip çalışması olan bölümlerde iş arkadaşlarınız bazen ailenizden daha çok gördüğünüz kişiler olur. Hatta bir bakmışsınız evlenmişsiniz aileniz olmuş.

Ekip arkadaşlarınızla mesai içindeki çatışmalarınızı mesai dışına taşımamaya çalışın. İşler kötüye gitme eğiliminde ise dışarda buluşup beraber bazı etkinlikler yapın. Ekip olarak spora gidebilir, bir gezi organize edebilirsiniz; bu ilişkilerinizi güçlendirecektir.

Acil serviste çalışmak fedakârlık isteyen bir iştir ve en büyük fedakârlığı hak eden de ekip arkadaşınızdır. Arkadaşlarınızın hem mutlu günlerinde hem de üzüntülü zamanlarında yanlarında olmayan özen gösterin, unutmayın siz onların ikinci ailesiniz.

Nöbetler her zaman sorun olur; bayram tatilleri ve yaz tatilleri gibi herkes için önemli olan zamanların nöbet kurallarının önceden belli olması ekip içerisinde gerginlik yaşanmasının önüne geçer. İstisnai durumu olan arkadaşlarınıza hoşgörülü bir şekilde çözümler üretmeye çalışmak, her zaman kesin bir çözüm bulamasanız da bu iyi niyetli arayış mutlaka karşı tarafı memnun edecektir.

Unutmayın acil servis bir ekipten öte kocaman bir ailenin parçası olmaktır. Tüm ortamlarda bazen gergin anlar yaşanabilir. Önemli olan nöbetin sonunda bu gerginlikleri, kızgınlıkları içerde bırakıp; bir bardak kahve eşliğinde sohbet edebilmektir.

Bu yazı Acil Tıp Bülteni’nin Eylül 2021 tarihli 9. sayısında yayımlanmıştır.

You may also like

Leave a Comment