Bugün Acil Tıp camiasında çok tanınan, Türkiye’de Acil Tıbbın ilk kuruluşundan bu yana gerek ulusal gerekse uluslararası platformlarda elinden gelen her türlü gayreti ve desteği sarf etmekten asla geri durmayan değerli hocamız Prof. Dr. Cem Oktay’ı konuk ediyoruz. Kendisi ile Acil Tıp üzerine konuşmak istesek büyük ihtimal günler yetmez bize anlatacaklarını özetlemeye. Bugün farklı bir konu – tabii ki yine Acil Tıp ile bağlantılı – bir konu üzerine konuştuk. TATD Çalışma gruplarının her geçen gün artan gücüne bir yenisi daha eklendi: “Çocuk Acil Tıp Çalışma Grubu”. Yurtdışında yan dal olarak işleyişini devam ettiren birkaç branştan biri olan Çocuk Acil Türkiye’de halen Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları uzmanlığının tek elinde devam ediyor.
Cem Hocam Hoş geldiniz!
Öncelikle bizi kırmayıp röportaj teklifimizi kabul ettiğiniz için teşekkür ederiz. Sorularımıza başlamadan önce kendinizden kısaca bahsedebilir misiniz?
1992 Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi mezunuyum. İki yıldan biraz fazla mecburi hizmet yaptıktan sonra 29 Ağustos 1995 tarihinde Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp Anabilim Dalında uzmanlık eğitimime başladım. Bildiğiniz gibi bu anabilim dalı Türkiye’deki ilk kurulan acil tıp ana bilim dalıdır ve ben de ilk asistanlardanım. Burada ihtisasımı tamamladıktan sonra 1999 yılında Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesine uzman hekim olarak geçtim. 2001 yılından beri de akademik kadroda aktif olarak çalışmaya devam ediyorum.
Sizinle bugün genel olarak Çocuk Acil Tıbbı üzerine konuşacağız ama öncelikle yakın zamanda 7. Avrasya Acil Tıp Kongresi ve 17. Türkiye Acil Tıp Kongresi düzenlendi. Kongrede Çocuk Acil Tıbbı açısından önemli isimler konuşmacı olarak katkıda bulundu. Sizin için kongre nasıl geçti?
Kongre oldukça verimli ve bir o kadar da yoğun geçti benim açımdan. Hiç boş zaman bulamadık hatta pek çok zaman aynı anda birden fazla yerde olmamız gerekiyordu. Çocuk acil tıp konusunda da çok güzel gelişmeler oldu. TATD Çocuk Acil Tıp Çalışma Grubu yüz yüze ilk toplantısını gerçekleştirdi. Gerek Türkçe salonlarında gerekse de EACEM salonunda yapılan paneller oldukça etkiliydi ve yoğun katılımla gerçekleşti.
Çocuk acil tıp grubunun ilk yüz yüze toplantısı da kongrede yapıldı fakat daha öncesinde kurulan bir çalışma grubu olduğunu biliyoruz. Bu çalışma grubunun öyküsünü bize anlatır mısınız?
Aslında öyküye daha öncesinden başlayayım. Türkiye Acil Tıp Derneği (TATD) bildiğiniz üzere 1995’te kuruluyor. TATD’nin kuruluş amacı acil tıp ile ilgili bütün alanlarda, hastane öncesi ve afet de dahil, hastaların daha iyi acil sağlık hizmeti almasını sağlamak ve hekimlere aynı zamanda topluma eğitimler ve katkılar sağlamaktır.
Uzmanlığın ilk yıllarında daha çok uzmanlık eğitiminin müfredatı kapsamında çalışıldı. Bu müfredat kapsam içerisinde, uzmanlık eğitim sırasında çocuk hastalıkları rotasyonu mevcuttu. Çünkü acil hekimlerinin temel görev tanımında “Her yaş grubundan hastaya bakar” cümlesi de vardır. Zaten günlük pratiğimizde, özellikle eğitim ve araştırma hastaneleri dışındaki kurumlarda çalışan acil tıp uzmanlarının hizmet verdiği hasta popülasyonu her yaş grubunu kapsıyor. Zamanla eğitim müfredatının genişlemesi ve 2000’li yılların ortasında çocuk acil tıp yan dalının oluşması ile birlikte bazı uzmanlık eğitimi verilen kliniklerde uzmanlık eğitimi boyunca görülen çocuk hasta oranı azaldı. Rotasyon süresi de 2009’dan sonra 2 aya indirildi. Bunların etkisi ile alana çıkan acil tıp uzmanları çocuk hastaların bakımında bazı ihtiyaçlar hissettiklerini belirttiler. Özellikle uzmanlarımızdan gelen bu teklif üzerine TATD çatısı altında 2019 sonunda bir Çocuk Acil Tıp Çalışma Grubu kurulması planlanarak, hekimlerimizin sürekli tıp eğitimi kapsamında Çocuk Acil Tıp konusunda da kendilerini yenilemeleri için bir girişimde bulunuldu. Bunun üzerine TATD Başkanlığına sunulan dilekçe sonrası 6 Ocak 2020 tarihinde TATD Yönetim Kurulunun onay vermesi ile TATD Çocuk Acil Tıp Çalışma Grubu kuruldu.
Buradaki temel hedef; çocuk hastaların bakımı için acil sağlık hizmetlerinde görev alan ulusal ve uluslararası tüm hekimler ve kuruluşlar ile iş birliği sağlamak, çocuk acil tıp ile ilgili klinik, eğitimsel ve yönetimsel konularda bilgi paylaşımı yapmak, çocuk acil tıbbının geleceği için üst otoriterler ile iletişimi sağlamaktır. İlk duyurular yapıldıktan sonra üyelikler alındı, ancak pandeminin araya girmesi ile ilk etapta hiç yüz yüze gelemeden online toplantılar ile faaliyet göstermeye başladık. 2020 yılı sonunda 2021 yılı için planlanan hedeflere yönelik olarak webinar ve kurs programları oluşturduk.
Günümüzde Acil Tıp uzmanları çocuk hasta bakımında önemli bir yer tutuyor. Geçmişten günümüze çocuk acil tıp nasıl bir yol kat etti? Acil tıp uzmanları acil serviste çocuk hasta bakımının neresinde duruyor?
Ülkemizin sağlık alt yapısına bakarsak aslında hepimiz tıp fakültesinin 4. yılında yaklaşık 2 ay teorik ve pratik ve 6. yılında ise yaklaşık 2 ay uygulama kapsamında çocuk stajlarına sahibiz. Tıp fakültesi mezunları daha önceki yıllarda da teorik düzeyde çocuk hastalıkları ile ilgili eğitimler almaktaydı.
Yani Tıp fakültesinden mezun olan hekimler özellikle birinci basamağa çıktıklarında, eskiden sağlık ocağı düzeyinde şimdi aile hekimliği düzeyinde, pratik olarak çocuk hastaların sağlık sorunları ile ilgileniyorlar. İki yıldan biraz daha uzun bir süre mecburi hizmet yaptığımı söylemiştim. Bu mecburi hizmet sırasında çalıştığım ilçe 7000 nüfusluydu ama sağlık ocağının kapsadığı nüfus 21000’e kadar çıkıyordu. İlçedeki bütün çocuklara biz pratisyen hekimler hizmet veriyorduk. Çocuk hastalıkları ile ilgili çok sorunlu durumlarla karşılaştığımızda en yakın ilçe 30 km uzaktaydı sadece orada Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları uzmanı vardı. Hastaları oraya ya da il merkezine sevk ediyorduk. İl merkezi de yaklaşık 100 km uzaktaydı.
Tabi hekim olarak hepimizin her yaş grubundan hastaya bakma sorumluluğu var. Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları uzmanlığı bir uzmanlık ana dalı ve bu uzmanlık düzeyinde yapılabilecek çok daha detaylı uygulamalar var. Hatta bu ana dalın da kendi içinde çok sayıda yan dalı var. Çocuk Acil yan dalı, Acil Tıp ana dalı kabul edildikten yaklaşık bir on yıl sonra kabul edilen bir yan dal. Acil servisler özellikli alanlarıdır.
Acil servis başvuruları sınırlandırılamaz, her yaş grubundan hasta günün 24 saati her türlü yakınma ile başvurabilir. Çocuk hastalar için çocuk acil servisleri bu amaçla hizmet vermektedir. Bu yüzden çocuk acil servislerindeki hizmetin kalitesinin geliştirilmesi, görev yapan hekimlerin eğitiminin daha bilimsel olması tabii ki hepimizin istediği bir şeydir. Bu da yan dal kurularak gerçekleşti. Ancak ülkemizde halen çocuk hastalara, özellikle acil servislerde ya pratisyen hekimler ya da Acil Tıp uzmanları hizmet vermektedir. Özellikle daha kritik durumlardaki vakalara müdahale edenler Acil Tıp uzmanları oluyor. Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları uzmanları çoğu kez sayıları yeterli olsa bile hastanelerde konsültan olarak görev yapmakta ya da sadece gündüz saatlerinde çalışmaktadır. Bu durum özel hastaneler için de geçerlidir. O yüzden çocuk acil sağlık hizmetlerinin geliştirilmesi için burada görevli olan herkesin istisnanız olarak hizmet içi eğitim alma ihtiyaçları vardır. Bu durum günümüzde Dünya’da birçok ülkede de benzer şekilde yürütülmektedir. Çocuk hastalıkları uzmanı ve yan dal uzmanı sayısı acil servislerdeki çocuk hastalarının tümüne bakacak kapasitede olmadığı için, hekimler ve Acil Tıp uzmanları bu hizmetin içinde mutlaka bulunmak zorundadır.
Ülkemizde Çocuk Acil yan dalına geçiş sadece Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları uzmanları için mümkün olmakta. Dünya genelinde Çocuk Acil Tıbbının akademik yapılanması açısından durum nedir?
Dünyada, örneğin ABD’de, Acil Tıp uzmanlık eğitimi 1970’lerde başlıyor. 1979 yılında ise Acil Tıp uzmanlığı, Amerikan Yeterlik Kurulu tarafından bir uzmanlık dalı olarak kabul ediliyor. 1991 yılında, yani kuruluşundan 12 yıl sonra Çocuk Acil Tıp yan dal uzmanlığına başlama şansı, acil tıp uzmanlık eğitimini tamamlayan hekimlere de veriliyor ve yan dal olarak kabul ediliyor.
Yani şu an ABD’de hem Acil Tıp uzmanları hem de Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları uzmanları Çocuk Acil Tıp yan dalını yapabiliyorlar. Hatta Acil Tıp uzmanları 2 yıl süre ile eğitim alıyorken Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları uzmanları 3 yıl yan dal eğitimi alıyor. Bunun nedeni, Acil Tıp zaten bir uzmanlık alanı ve bizlerin eğitiminin köşe taşı acil hasta yaklaşımı olduğundan çocuk acil tıp eğitimi bizim için daha kısa oluyor aslında. Bu eğitim sürecinde, çocuk yaş grubuna özgü farklılıklar ve farklı hastalıklar üzerine odaklanılıyor. Çocuk hastaların acil başvuruları, çeşitli girişimler temel müfredat konuları ve yenidoğan bakımı, yenidoğan yoğun bakım gibi özellikli alanlar da yine bu müfredattın konuları arasında yer alıyor.
Genel olarak tüm Dünya’da Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları uzmanlığı eğitimi sırasında travma hastalarının bakımı yeterince sağlanamıyor. Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları uzmanlığı ana dalının eğitim müfredatına bakarsak, dört yıllık uzmanlık eğitiminde acil servis rotasyonları sadece 2 ay; yani Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları uzmanı olan bir kişi çok kısıtlı bir süre içerisinde acil servis rotasyonu ile eğitimini tamamlıyor. Bu süreye bakıldığında aslında, acil serviste acil yaklaşımın temel prensiplerini almanın yeterli olduğunu söylemek mümkün değil. Aynı şekilde İngiltere’de Çocuk Acil Tıp yan dalı hem erişkin Acil Tıp uzmanlarına hem de Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları uzmanları için tanımlanmış. Burada her iki uzmanlık alanı için de 2 yıllık bir eğitim süresi tanımlanmış durumda. Türkiye’de de şu an için gerçekleşmesi beklenen durum benzerdir. Çünkü Acil Tıp uzmanı sayısı hızlı bir şekilde artmakta ve Acil tıp uzmanları zaten rutin işleyişleri içerisinde bu hizmeti yapmaktadır. Ayrıca birçok uzmanlık eğitimi kurumunda çocuk travma hastaları başta olmak üzere çocuk hastaların bakımı da Acil Tıp Anabilim Dalları tarafından yürütülmektedir. Bu nedenle ortak bir eğitim programı oluşturularak Acil Tıp Anabilim Dallarında Çocuk Acil Tıp Yan dalı kurulması ve eğitim müfredatına dahil edilmesi gereklidir.
Dünya’da özellikle ABD’de ilk yıllarda Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları uzmanları daha çok Çocuk Acil Tıp yan dalını tercih ederken şu an için Acil Tıp uzmanları daha çok sayıda bu yan dalı tercih ediyorlar. Bu yan dalın çalışma dinamikleri de Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları uzmanları için çok farklıdır. Çünkü, Acil Tıp doğası gereği zaten 7 gün 24 saat çalışan bir uzmanlık dalı ve çalışma esasları zaten bunun üzerine kurulduğundan, uzmanlık eğitimi yapanlar bunu kabullenerek geliyor. Ama diğer uzmanlıklarda 7 gün 24 saat bu işi yapmak istemeyen kişi sayısı daha fazla olabiliyor. Bunu günümüzde, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları uzmanlarının Çocuk Acil Tıp yan dalını tercih etmemesinden ve kadroların boş kalmasından da görebiliyoruz. Hatta ABD’de bir süredir çocuk acil servislerinin giriş ve triaj alanları farklı olmasına rağmen erişkin acil servislerle mimari olarak aynı alanda olacak şekilde ve tüm alanların idari işletmesinin sorumluluğu Acil Tıp Anabilim Dalları idarecisinde olacak şekilde planlanmış durumdadır. Çocuk Acil Tıp uzmanları, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları uzmanı dahi olsa Acil Tıp Anabilim Dalları altında kadro alarak görevlerini yapıyorlar.
Türkiye’de de benzer tam net olmamakla birlikte uygulamaları görüyoruz. Acil servisler sadece “Acil Servis” diye geçiyor. Örneğin; SGK yaklaşımına baktığınızda, acil servislerin çocuk için ayrı erişkin için ayrı kabul edilmediğini, tek bir yönetimsel alan olarak dikkate alındığını görüyoruz. Sağlık Bakanlığı’nın Yataklı Sağlık Tesislerinde Acil Servis Hizmetlerinin Uygulama Usul ve Esasları Hakkında Tebliğ’ine de bakarsak, Acil Servisler bir bütün olarak tanımlanmakladır.
Erişkin acil tıp uzmanları çocuk hastalara sağlık hizmeti sunumunda önemli bir yer tutuyor. Bu konuda çekirdek müfredatımız ne kadar yeterli?
Müfredatımıza bakarsak, Çocuk Acil yan dalı için olan müfredat ile birkaç başlık hariç neredeyse birebir eşleşiyor diyebiliriz. Ancak eksiklikler var tabii ki. Bu içeriklerin rotasyonlarda tamamlanması gerekiyor. Ancak rotasyon hedefleri de kısıtlı ve rotasyonların verimliliğini tartışmamız gerekiyor. Bu sadece Acil Tıp için değil bütün uzmanlık dallarının rotasyonları için geçerli bir durum.
Bizim müfredatımızdaki içerik her yaş grubunu içeriyor. Örneğin; ileri havayolu yönetimi dediğimiz zaman burada sadece erişkin hasta kastedilmiyor. Her yaş grubu, yenidoğan hastasından olabilecek en yüksek yaş grubuna kadar her hastanın ileri havayolu yönetimi bunun içinde sayılıyor. Bizim müfredatımızın her yaş grubunun acil sağlık sorunlarını içerecek şekilde olması gerekiyor. Ana kaynak kitaplarımıza bakarsak hepsinde çocuk hastalar için ayrı bir bölüm, o bölüm içinde çocuklara özgü farklılıkların ve hastalıkların anlatıldığını görürsünüz. Uzmanlık eğitim programlarımızda bu müfredatı da programın içine eksiksiz katmamız gerekiyor. Yani uzmanlık eğitimi veren kurumlar kendi müfredatlarını, çocuk yaş grubuna özgü yaklaşımları ve bilgileri de içerecek şekilde oluşturması gerekiyor.
Son olarak Çocuk Acil Tıp çalışma grubu şimdiye kadar ne gibi faaliyetlerde bulundu ve bundan sonraki planlarınız nelerdir?
2021 yılında yaptığımız ilk etkinlik 5 saatlik bir webinar oldu. Sokağa çıkma yasaklarının olduğu dönemde, sekiz konuşmacı 3 saat boyunca Türkçe panelimizi yürüttü. Webinarın geriye kalan 2 saatlik kısmında ABD’den ilk Çocuk Acil Tıp uzmanlık eğitimini kuran bir konuşmacımız ve yine Çocuk Acil Tıp alanında çok tanınan bir isim olan IFEM’in Çocuk Acil Tıp başkanlığı görevinde bulunmuş bir konuşmacımız ile çocuk hastaların bakımında Acil Tıp uzmanlarının yerini konuştuk.
Bunun dışında bir anket çalışması planladık. Etik kurul onayı aldıktan sonra, Türkiye’de çocuk hastaların acil servislerde aldıkları bakımın özelliklerini sorgulayan bir çalışma başlattık. Burada yaklaşık 100 farklı hastaneden hizmetin özelliklerini içeren veriler toplandı. Bu veriler şu an için analiz aşamasında, bunu bilimsel bir yayına çevirerek elimizde en azından bu hizmete ışık tutacak bir veri olacağını düşünüyoruz.
Kongrede bir panelimiz oldu. Bu panelde yine çocuk acil tıp hizmetleri ile ilgili veriler ve çocuk hastaların acil bakımları ile ilgili bilgiler paylaşıldı. Çalışma grubu olarak yeni bir çalışmaya daha başladık. Bu çalışma sonucunda, ülkemizdeki ve Dünya’daki eğitim müfredatlarının karşılaştırılmasını, uygulamaların gözden geçirilmesini ve rotasyon hedeflerinin güncellenmesini sağlayıp elde edilen sonuçları dernek üzerinden Tıpta Uzmanlık Kurulu’na ve Acil Tıp TUKMOS’una sunmayı planlıyoruz. Bunun için çalışma grubu içerisinde özel bir ekip oluşturuldu ve faaliyete başladı.
Gelecek dönem için Çocuk Acil Tıp Kursları planlandık. TATD 5. Kurs Günleri Kongresi’nde medikal ve travma acilleri şeklinde iki kursumuz ve bunun haricinde iki günlük, interaktif ve uygulama ağırlıklı bir çocuk acil tıp kursunu da hayata geçirmeyi planlıyoruz.
Ek olarak eğitim sunumları yapmayı planladık. Sunumlar için konu başlıkları belirlendi. 2022 içerisinde kısa videolar şeklinde TATD web sayfasında yayınlanmak üzere, özellikli konularda, alandaki günlük pratiğe yönelik 6-7 dakikalık video formatında bir eğitim programı oluşturuldu. Aynı şekilde webinarlar, fırsat olursa bir sempozyum ve özellikle ulusal ve uluslararası dernek, kuruluşlar ve kişiler ile birlikte iş birliği içerisinde yeni etkinlikler yapmayı da planlıyoruz.
Cem hocam zamanınızı ayırdığınız ve bu güzel bilgiler için çok teşekkür ederiz. Son olarak eklemek istediğiniz başka bir şey var mıdır?
Çalışma Grubumuz halen çok yeni. Çocuk Acil Tıp alanında hizmet veren herkesin desteğini ve katılımını bekliyoruz. Bana bu fırsatı verdiğiniz için de TATD Çocuk Acil Tıp Çalışma Grubu adına saygılarımı sunarım.
Evet bugün Çocuk Acil Tıp ÇG adına Prof. Dr. Cem Oktay ile birlikteydik. Bir sonraki ÇG röportajımızda görüşmek üzere … Bizi takipte kalın!
Bu yazı Acil Tıp Bülteni’nin Ocak 2022 tarihli 10. sayısında yayımlanmıştır.