Toksikolojide konuşulan toksinler yer ve zaman olarak çok değişkenlikler göstermekte. O yüzden en önemli yaklaşım doğru veri toplamak ve yayınlamaktan geçiyor. Yıllar sonra geriye bakıldığı zaman hangi toksinlerin insanları nasıl etkilediğini, ortaya çıkan klinik tablolarını, yaşamsal süreçlere etkilerini, yan etkilerini ve fataliteyi görebiliyoruz. Günümüzde yabancı ülkelerdeki toksikoloji veri tabanlarına kolay ulaşmak mümkün. Türkiye’deki vakalara ve dağılımlarına da abone olunan veri tabanları ile girebiliyoruz. Hazırlanmış kodeksler ile de ulusal ve uluslar arsı yayınlara hızlıca ulaşabiliyoruz. Ayrıca Toksikoloji insanlık tarihinde çok eski vakaları içeren bir bilim dalı. O yüzden bundan çok önceleri yaşayan insanlarda da akut veya kronik toksik maruziyetler oluyordu. Bu vakalarda neden olan ajanlar günümüz toksinlerinden doğal olarak farklıdır. Bu konularda yazılmış eski makaleler olduğu gibi günümüz araştırmacıları tarafından yayınlanan derlemeler de mevcuttur. Bugün size tanıtacağım makale “İSTANBUL’DA ZEHİRLER VE ZEHİRLENME VAKALARI (1846-1917)”. Bu yazı Eyüp Talha Kocacık ve Afife Mat tarafından yazılmış Osmanlı Bilimi Araştırmaları dergisinde yayınlanmış. 1846-1917 yılları arasında İstanbul’da kimyasal ya da bitkisel maddelere bağlı olan görülen zehirlenmeler incelenmiş. Osmanlı Arşivi’nde ve İstanbul’da yayımlanan Gazette Médicale d’Orient adlı tıp dergisinde çıkan yazılar derlenmiş. Zevkle okunan ilginç bir derleme olmuş. İyi okumalar dilerim.
Makaleyi okumak için lütfen tıklayınız.