Türkiye Acil Tıp Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Serkan Yılmaz Diken gazetesinden Mesude Erşan ile yaptığı röportajda acil servislerin kanayan yarası şiddet, çalışma ortamlarındaki güvenlik sorunları, sağlık sistemindeki yanlışlar ve hekimlerin sorunlarına değindi.
Prof. Dr. Yılmaz: Aciller hayati riski bulunan ve derhal müdahale edilmesi gereken hastaların, yaralıların başvurması gereken alanlar. Tartışmaları görseniz, ‘Test yapın, kendimi iyi hissetmiyorum, şu filmi çekin’ Sanki bir markete gelmiş, alışveriş ediyorlar. Bunların tamamını acil servisler göğüslemek zorunda kalıyor. Biz zaten kavgaları bunlarla ediyoruz.
“Gençler gidiyor, ‘Yapmayın’ diyecek gücüm yok!“
Prof. Dr. Serkan Yılmaz: İki çocuğum var, hiçbirine tıp yazdırmadım. Bu benim için çok travmatik. Öğrencilerimin ellerinde TUS kitapları olur, bize bir şeyler sorarlar, kendilerini geliştirmeye çalışırlardı. Şimdi hepsi Almanca çalışıyor. Asistanlarımın önümüzdeki dönemle ilgili planları, programlarını yapardık. Şimdi tamamı ABD’ye, İngiltere’ye gitmek için hazırlanıyor.
Öğrencilerin, asistanların her sabah kliniğe, vizitlere o gün yaşayacaklarını düşünerek bembeyaz yüzlerle geldiklerini anlatan Prof. Dr. Yılmaz: “‘Hadi devam edelim’ diyecek gücümüz de kalmadı. Meselenin ne kadar vahim olduğunu anlatabilecek Türkçe kelimeler bulamıyorum. Hiç kendimizi bu kadar değersiz hissetmedik” diyor.
Prof. Dr. Yılmaz mevcut sağlık sisteminde gelinen nokta ile ilgi olarak “Doğru dürüst bir sağlık hizmeti alamama, kalifiye sağlık personelini kaybetmeyle sonuçlanan bir sürece doğru gidiyor. Bunu anlatamamak en üzücü ve can alıcı şey.” diye ekliyor.
Acil servislere kolay ulaşımın engellenmesi gerektiğini savunan Prof. Dr. Yılmaz, şunları söyledi: “Hiçbir yerde elini kolunu, sallayarak hekimin kapısını tekmeleyle açıp, bıçağı boğazına dayayamazsınız. Biz defalarca, 2014, 2017, 2019’daki çalıştaylarda sağlık bakanlığına izah etmeye çalıştık. Acil servislere girişleri zorlaştıracak bazı önlemlere ihtiyaç var.”
“Tüm enjeksiyon ve pansumanlar acil serviste yapılıyor“
Prof. Dr. Yılmaz: Hala basamaklı sağlık sistemimiz yok. Kışkırtılmış sağlık talebi var. Tüm enjeksiyon ve pansumanlar acil serviste yapılıyor. Akıl alır gibi değil.
Grev ve bayram tatili üst üste gelince 11 gün boyunca kamu hastanelerinde acil servisler dışında sağlık hizmeti verilmedi. Bu nedenle “Grevde de bayram tatilinde de ezilen biz olduk” dedi.
“Dernek olarak yaşanabilecekleri önlemek için on maddelik önerilerimizi sunduk. Acil servislerdeki güvenlik personel sayısının arttırılması, etkin triyaj, acil çalışanlarının hastane idarecileri tarafından desteklenmesi gibi. Bir yandan aksaklıkları gidermek diğer yandan acil hizmet vermek durumunda kaldık. Hem meslek örgütünden (TTB) hem de diğer uzmanlık derneklerinden destek görmek isterdim.” diye ekleme yaptı.
Son olarak 2020 yılında TATD tarafından hazırlanan ve Cumhurbaşkanlığı, Sağlık Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı ile paylaşılan Acil Servislerde Şiddeti Önleme Raporu bir kez daha hatırlatmak isteriz.
Haberin tamamına buradan ulaşabilirsiniz.