Online görüşmelerin mazisi internet kadar eski olsa da; online etkinliklerin “olağan” hale gelmesi pandemi dönemini bekledi desek, yanılmış olmayız. Seyahat kısıtlamaları ve enfeksiyon riski gibi nedenlerle yüz yüze eğitimlerin yapılamamasından kaynaklanan bu zoraki ilerleme, alışkın olmayan milyonlar için bir bilinmezlik denizi gibiydi. Bir dizüstü bilgisayar kamerası ve yerleşik mikrofonuyla başlayan macera; birçokları için profesyonel kameralar, mikrofonlar, ışıklar, perdelerden oluşan komplike sistemlere evrildi bile. Bu yazımızda, konunun uzmanlarından biriyle, Pediatrik Acil Tıp Uzmanı Dr. Tessa Davis ile gerçekleştirdiğimiz röportaja ve online sunumlarla ilgili önerilerine yer vereceğiz.
1) Merhaba! Bize biraz kendinizden bahsedebilir misiniz?
Birleşik Krallık’taki Royal London Hastanesi’nde Pediatrik Acil Tıp Uzmanı ve Londra Queen Mary Üniversitesi’nde (QMUL) Kıdemli Öğretim Görevlisiyim. Aynı zamanda bir pediatrik eğitim organizasyonu olan Don’t Forget The Bubbles’ın (DFTB) kurucu ortağıyım.
“Güne iyi bir başlangıç için erken kalkmam gerekiyor”
2) Günlük rutininiz nelerden oluşuyor?
Çocuklarıma iyi bir başlangıç hazırlayabilmek için 06:15’te kalkıyorum. Bir fincan çay alıyor, günlük görev listem için Omnifocus’a bakıyorum, ardından e-postalarıma ve Discord’a bakıyorum (Orada bir DFTB topluluğumuz var). Ayrıca DFTB YouTube kanalımızın son durumunu da kontrol ediyorum. 06:45, çocukları uyandırma ve okula bırakma zamanı. Sonrasında günüm ya klinik şifti, ya bazı QMUL çalışmaları (Eylül’de yeni bir Pediatrik Acil Tıp Yüksek Lisansına başlıyoruz), ya da bazı DFTB işleri (şu anda devam eden birçok projemiz var) şeklinde devam ediyor. Çocuklar eve geldikten sonra, en yoğun saatlerini onlarla birlikte geçirmeye çalışıyorum (17:00-19:30) ve bu sırada o gün yaşadıklarını konuşma fırsatı buluyoruz. Sonra biraz daha çalışıyor, köpeğimle yürüyüşe çıkıyor, bir süre kocamla vakit geçirdikten sonra, 23:00 civarında yatıyorum.
“Pandemi döneminde yaygınlaşan online eğitimler teknik ekipmanlarımı yenilemem için bir fırsat oldu”
3) Hangi bilgisayar ekipmanlarını ve hangi akıllı telefonu kullanıyorsunuz?
DFTB kapsamında online kurslar vermeye başladığımız, YouTube videoları hazırladığımız ve çok sayıda online eğitim gerçekleştirdiğimiz son bir yıl içinde, teknolojik ekipmanlarımı güncelledim. Üst lige çıkma vaktinin geldiğini hissettim çünkü.
Mac kullanıcısıyım, dolayısıyla bir Mac Mini kullanıyorum (Mac Mini M1 16GB). İki ekranım var. Ayrıca ek monitör olarak bir iPad kullanıyorum. Fotoğraf makinem Sigma f1.4 16mm lensi takılı Camlink’li bir Sony A6400. Teleprompter olarak, online öğretim ve videolar için harika bir ek oldu, üzerinde Lilliput A6s monitör bulunan bir Glidegear TMP 100‘üm var.
Sunum yazılımı olarak Ecamm kullanıyorum ve değişen sahneleri/slaytları/bindirmeleri özelleştirmek için bir Stream Deck kullanıyorum. Ses için, videolarımın ve sunumlarımın çoğunda shotgun mikrofon olarak bir Sennheiser MKE 600 kullanıyorum, ancak podcasting/yalnızca ses içeren işler için bir PodMic’im var. Birden fazla misafirim ve ek ses akışım olduğunda ses seviyelerini ve kaliteyi kontrol etmede harika olan bir Rodecaster Pro edindim. Ayrıca, çevrimiçi bir etkinliğin olduğu gün elektrik kesintisi yaşanması durumunda çaresiz kalmamak için yedek güç olarak bir PowerBank’ım var. Ve internet sağlayıcımdan aldığım hızı optimize etmek için Wi-Fi yerine ethernet bağlantısı kullanıyorum. Aydınlatma için iki Elgato anahtar ışık ve arka planımı daha ilginç hale getirmek için bir dizi başka ışık kullanıyorum.
“Herşeyin mükemmel olması için; ışık, kamera ve ses ekipmanlarımı düzenlemek için oldukça fazla kafa yoruyorum”
4) Günde kaç saatinizi internette geçiriyorsunuz?
Klinik günü mü, eğitim günü mü olduğuna göre değişiyor. Eğitim/klinik dışı günlerimde, günün büyük çoğunluğunu internette geçiriyorum.
“Don’t Forget The Bubbles topluluğu ile yenilikleri takip eden, destekleyen ve öğrenen bir yapı oluşturduk”
5) En tutkuyla kullandığınız cep telefonu ve bilgisayar uygulamaları hangileri? Neden?
Omnifocus, görev yönetimi ve planlaması için gerçekten yardımcı oldu. Ecamm, sanal kamera aracılığıyla online sunum ve slaytların veya görüntülerin ekrana nasıl yerleştirileceği konusunda daha fazla kontrole sahip olmamda tam bir oyun değiştirici oldu. Yine Discord – DFTB topluluğunu Discord’a taşıdık ve orada güzel, destekleyici, öğrenen bir topluluk oluşturuyoruz.
“Üretkenlik için kendinize bazı sınırlar koymalısınız”
6) Üretkenlik için okuyucularımıza ne gibi önerilerde bulunabilirsiniz?
En önemli önerim; görev yönetiminden gözünüzü ayırmayın! İşinize yarayan bir sisteme sahip olduğunuzda gerisi çok daha kolay bir şekilde yerine oturuyor. Kendinize bazı sınırlar koyun, böylece çalışarak geçireceğiniz zamanınız ve boş vakitleriniz belli olur.
“Online etkinlikler küresel çapta iletişim için kaçınılmaz”
7) Online etkinliklerin klasik etkinliklere göre avantajları olduğunu düşünüyor musunuz?
Çokça! Ancak bence en önemlisi, klasik etkinliklerde sağlanamayacak şekilde küresel toplulukların kurulmasına ve iletişimlerine izin vermeleri.
8) Online etkinliklerinize nasıl hazırlanıyorsunuz ve hangi ekipmanları kullanıyorsunuz? Harika bir online etkinlik deneyimi için hangi ekipmanlar hayatidir?
Özenle hazırlıyorum. Platformunuzu ve ekipmanlarınızı baştan sona bilmek önemlidir, mutlaka problemler yaşayacaksınızdır. Teknolojinizi biliyorsanız, sorunları sakin ve hızlı bir şekilde çözebilirsiniz. Geçen yıl yapmaya başladığım bir şey, canlı yayına geçmeden önce canlı yayına geçmek.
“Büyük çaplı ve stresli bir canlı yayına geçiş anından kaçınmak için erken canlı yayın sistemini başlattım”
Bir yüz yüze etkinlikte, gerçek bir odada, siz hazırlığınızı yaparken katılımcılar içeri girer, yerleşir, herhangi bir sorunda onlara yardımcı olursunuz, sohbet edersiniz vb. Bunu çevrimiçi etkinliklerle de yapmalıyız. Şimdi, başlamadan yarım saat önce canlı yayına geçiyorum, her şeyin yolunda olup olmadığını kontrol ediyorum, sesimin çalışıp çalışmadığını kontrol ediyorum, yayını bekleyen konuşmacıyla sohbet ediyorum ve daha başlamadan önce yanlış giden şeylerin baskısı üzerimizden kalkmış oluyor.
Online bir etkinlik için iyi bir internete sahip olmak çok önemlidir. Benimkini, edinebileceğim en yüksek hıza yükselttim ama asıl önemli olan Wi-Fi yerine bir Ethernet bağlantısı kullanmak. Bu size daha istikrarlı bir akış sağlayacak ve maliyetleri de uygun.
Son bir yılda çok miktarda online etkinlik düzenlediğimiz için, teknoloji ekipmanlarım büyük oranda gelişti. Canlı yayın akışının yanı sıra izleyicilerin ne gördüğünü de izleyebilmek için bir kaç ekrana ihtiyacım var.
“Online etkinliklerde en önemli şey ekipmanlarınız”
9) Bir online etkinlikte konuşmacı olacaksam, nasıl hazırlanmalıyım?
Ekipmanlarınızı optimize edebilmek için elinizden geleni yapın. Ekstra para harcamadan ekipmanlarınızı en verimli şekilde kullanmanın birçok yolu var. Edinebileceğiniz en iyi kamerayı kullanmaya çalışın. Elinizdeki ışıklardan en iyi verimi alabilmek için hangi açıları kullanmanız gerektiğine karar verin ve kendinizi kadrajda doğru şekilde konumlandırın. Bununla ilgili bir YouTube videom var, onu izleyebilirsiniz https://youtu.be/62GpSZRkCiU.
Online konuşmacılar için önemli noktalardan biri, konuşma öncesinde ekipmanlarınızı konuşmanızı gerçekleştireceğiniz yerde ve cihazda test etmektir. Hoparlörlerinizi bir yerde test edin, her şey yolunda görünüyor olabilir. Ancak tamamıyla başka bir mekanda ve bilgisayarda canlı etkinliğe geçtiğimiz zaman izleyiciler hiçbir şey duymayabilir ve göremeyebilirler. Anlatacağınız konunun önemli olduğu aşikar; ancak izleyiciler sizi duyamaz/görmezlerse anlamlı bir bilgi aktarımı sağlayabilmek imkansız.
“Dünya Hibrit etkinliklerin daha yaygınlaştığı bir döneme giriyor”
10) Gelecekteki bilimsel etkinliklere dair öngörülerinizi okuyucularımızla paylaşabilir misiniz? Pandemi sonrasında bizi neler bekliyor?
Bazı insanların fiziksel olarak etkinlikte olduğu ve diğerlerinin sanal olarak bağlantı kurduğu hibrit etkinliklerin yapılacağı ilginç bir dönem olacağını düşünüyorum. Her ikisini de iyi yapmanın gerçekten zor olduğunu düşünüyorum (yani içeriği çevrimiçi bir kitleye ve ayrıca etkinliğin fiziksel katılımcılarına sunmak). Bunu çok düşündüm ama henüz iyi bir çözüm bulamadım.
“Yüz yüze etkinliklerin yeri doldurulamaz ancak özellikle pandemi döneminin bize çok şey kattığını düşünüyorum”
11) Yakın gelecekte online eğitimin, yüz yüze eğitimin yerini alacağına inanıyor musunuz? Eğer öyleyse, aralarında herhangi bir fark olur mu?
Son iki yıldır Acil Durum ve Resüsitasyon Yüksek Lisans programında Pediatrik Yönetici olarak ders veriyorum ve tamamı çevrimiçi olan bir Pediatrik Acil Tıp Yüksek Lisans Programının Program Direktörü olarak eğitimlere başlamak üzereyim. Ve DFTB, eğitiminin çoğunu çevrimiçi yapıyor. Yüz yüze etkinliklerimizde elde ettiğimiz topluluk hissinin yerini hiçbir şey tutamaz. Bu nedenle asla tamamen değiştirilemeyecekler, ancak son bir yılda farkına vardığımız birçok fayda olduğunu düşünüyorum.
Çok teşekkürler!
Don’t Forget the Bubbles Hakkında
Don’t Forget the Bubbles, pediatrik acil tıp uzmanları için çevrimiçi tıp eğitimi sağlayan bir FOAMed blogu. 2013 yılında yayın hayatına başlayan blog 70’den fazla gönüllünün 600’den fazla yazısına ev sahipliği yapıyor.
Online Etkinlikler Düzenlerken Öncelik Verilmesi Gereken 9 Başlık
1- Yayın Kalitesi
Hiç kimse kocaman bir slayt görüntüsünün köşesinde yitmiş ufacık bir görüntünüzü ve cızırtılı bir mikrofondan gelen sesinizi sevmeyecek. Eğitimin kalitesini artırmak için, kaliteli ekipman kullanın ve izleyicilerinizin profesyonel bir yayın izlediklerini düşünmelerini sağlayın.
2- Canlı Yayının Avantajlarından Yararlanın
Gerçekleştireceğiniz canlı yayının, video kaydını izlemekten bir farkı olacak mı? Yazılı mesajlaşma ekranınız var mı, orada eğiticiler aktif olarak soruları cevaplandırıyorlar mı? Hazırladığınız anketlerin, “Biraz etkileşim olsun!”dan daha fazla bir anlamı var mı? (Çünkü lütfen olsun).
3- Bağlantı
Hepimiz katılımcılarımızla yan yana olmak istiyoruz. Ancak online etkinliklerde de harika bağlantılar kurmak mümkün. “Speed networking” uygulaması kullanmayı düşünün. Konuşmacılar katılımcılara isimleriyle seslensinler, konuşma fırsatı versinler. Yazışma ekranında yer alın. Katılımcılarınızla bağlantı kurmanın keyfini çıkarın.
4- Erişilebilirlik
Online etkinlikler düzenlemek size daha çok hareket alanı sağlar. Düşük ve orta gelir düzeyindeki ülkelerden katılan kişilere ücretsiz erişim sağlayın. Canlı transkripsiyon yazılımı kullanın. Oturum başlangıçlarında yardım edebilecek kişiler olsun. Konuşmaları kaydedin, daha sonra da erişilebilir olmalarını sağlayın.
5- Platformunuzu tanıyın
Kullanacağınız platformu önceden test ettiğinizden emin olun. Her düğmeye basın. Konuşmacılar, izleyiciler ekleyin – çıkartın. Böylece bir problem yaşandığında, neden kaynaklandığını çok daha hızlı bir şeklide tespit edebilirsiniz.
6- Aksaklıklara Hazır Olun
Ne kadar hazır olursanız olun, yolunda gitmeyen bir şeyler olacaktır. Daha önce yaşadığım bazı problemlerden edindiğim bazı tecrübeler: Hızlı internet kullanın, Ethernet ile internete bağlanın, yedek güç kaynağınız olsun. Yayında bir kesinti olması ihtimaline karşı, yazılı bir standart çalışma prosedürünüz olsun. Bir şeyler çalışmadığında araya girebilecek yedek videonuz olsun.
7- Ekibinizle Eğlenin
Öğretim, birbiriyle uyum içinde çalışan bir ekibiniz olduğunda çok daha başarılı olur. Ekibinizle yazışabileceğiniz, şakalaşabileceğiniz bir ek kanalınız olsun. Sahneye çıkmadan önce sanal yeşil odada eğlenin. Onlara değer verdiğinizi söyleyin ve birbirinizin enerjisini yükseltin!
8- Geri Bildirim Alın ve Dinleyin
Katılımcılarınızdan geri bildirim vermelerini rica edin. Ne kadar canınızı yakarsa yaksın her geri bildirimi detaylı olarak değerlendirin. Her tavsiyeyi kabul etmeniz gerekmiyor. Ancak işinize yarayabilecek olanları seçin. Sonuçta katılımcılardan değer görecek bir iş çıkarmaya çalışıyorsunuz.
9- Hep Bir Adım İleriye
Hatalarınızdan ders alın ve her yaptığınız iş, bir öncekinden iyi olsun. Katılımcılarınıza iyi bir deneyim sunabilmek için aktif çaba gösterin.
Bu yazı Acil Tıp Bülteni’nin Eylül 2021 tarihli 9. sayısında yayımlanmıştır.