“Basketbol ve acil tıp benim için benzer anlamlar ifade ediyor”
Birkaç hafta önce sevgili Ebru Akoğlu aradı ve kongredeki Harun Erdenay paneli hakkında bir yazı yazmamı istedi. İtiraf ediyorum arada bir mesaj çekerek hatırlatma da yaptı. Muhtemelen son güne kadar neden beklediğimi merak ediyordur. Hemen yanıtımı vereyim.
Benim için Harun Erdenay sadece ülkenin geçmişindeki en önemli basketbol yıldızlarından biri değil. Çok daha fazlası!
Özellikle bir TATD kongresinde bu şansı bulmamızın anlamı benim için çok büyük. Bir basketbol maçına çıkmadan önce formamı giydiğimde hissettiğim heyecanı halen yeni formamı giyerek acil serviste çalıştığım her gün hissedebiliyorum.
Bir takımın parçası olabilmenin verdiği güven duygusu hayatımdan hiç çıkmadı. Dolayısıyla bu buluşmayı duygusal ifadeler kullanmadan anlatmakta oldukça zorlandım. Bu nedenle benim gibi hisseden tüm meslektaşlarım adına kongre organizasyon komitesine teşekkür ederek başlamak istiyorum.
Cep telefonlarının olmadığı, internetin henüz ülkemizde kullanılamadığı, bizlerin haftalık ya da aylık dergilerden dünyayı takip ettiğimiz bir dönemde büyüdü benim kuşağım. TRT’de NBA maçları yeni yayınlanmaya başlamıştı ve maçları tekrardan izleme şansımız olmadığından gece uyanıp sabaha kadar izlerdik. Elinde basketbol topu ile saha saha dolaşan basketbol sevdalıları arasında havalı bir Reebok pump ya da Nike Air Jordan marka ayakkabı sahibi olabilmek çok özel bir durumdu. Türkiye’de basketbol sevgisinin yeni yeni yükselmeye başladığı yıllardı ve Murat Murathanoğlu’nun Amerikan aksanı ile maç anlatımı ve İsmet Badem ile atışmaları hepimizi mest ederdi. Henüz ülke takımlarımızın önemli bir başarısı yoktu.
İşte böyle bir dönemde bizlerin Türk basketbolunun yükselişine şahit olma şansımız oldu. Harun Erdenay nam-ı diğer ‘PEGASUS’ dönemin en iyi Türk basketbol oyuncularından biriydi ve ülkemize basketbolu sevdiren kuşağın en önemli temsilcilerindendi. Bu biraz eksik oldu sanırım, çoğumuz onu döneminin en iyisi olarak hatırlar. Yugoslavya’nın Avrupa basketbolunda zirvede olduğu o günlerde, Türkiye’de doğmuş ve yetişmiş yıldız basketbolcu sayısı oldukça azdı. Belki bu nedenle Harun Erdenay, İbrahim Kutluay, Ufuk Sarıca gibi isimlerin yeri hepimizde ayrıdır. O dönemde televizyon karşısında, Abdi İpekçi’de, Ayhan Şahenk Spor Salonu’nda çılgınca tezahürat yaptığımız günler az değildir.
Kendisini harika bir skorer şutör olmasının yanında atletik ve soğukkanlı tarzı ile hatırlarız çoğumuz. Fair-play kavramının henüz bilinmediği bir dönemde sahaların ahlaklı, rakiplerine saygılı ve örnek sporcusuydu. Çok sayıda kupa, lig şampiyonluğu ve sayı krallığı kazandı. Orhun Ene ile birlikte milli takımımıza liderlik etmelerini seyretmek, özellikle Türk basketbolunun 12 dev adamlarının Avrupa ikinciliğini kazanmalarının gururu ise hepimiz için çok özeldi. Basketbolu bıraktıktan sonra A Milli Takımında menejerlik ve Basketbol Federasyonu Başkanlığı yaptı. Milli takım menejeri olarak kazandığı 2010 Dünya şampiyonası ülkemiz basketbolunun uluslararası alandaki en büyük başarısıdır.
Yıllarca hayranlıkla takip ettiğimiz Harun Erdenay’ı kongrede tanımamız ise ona olan sevgimizi kat kat artırdı. Gökyüzünden bir yıldız aramıza düştü ve biz onun içimizden biri olduğunu öğrendik, daha çok sevdik, daha çok hayran olduk.
TATD kongrelerinde sürprizlere alışkın olmakla beraber, hepimiz bu davetin nasıl gerçekleştiğini merak ediyorduk. Ankara Üniversitesi Acil Tıp AD Başkanı Müge Günalp Eneyli hocamızın Harun Erdenay’ın çocukluk arkadaşı olduğunu öğrendiğimizde hepimiz çok şaşırdık.
Müge hocanın babası Gökhan Günalp FİBA hakemi olarak görev yapmış. Harun Erdenay’ın babası – bir başka basketbol efsanesi – olan Kemal Erdenay’ın da yakın arkadaşıymış. Dolayısıyla buluşma Müge Hoca ve Harun Erdenay’ın çocukluk anılarının paylaşılması ile başladı. Daha sonrasında Harun Erdenay’ın basketbol yılları hakkında ve tabi yakın zamanda yapılan Türkiye Basketbol Federasyonu Başkanlığı’na adaylığı, ülkemiz basketbolunun güncel durumu ve milli takımımız konusunda salondaki meraklı kalabalıkla karşılıklı konuşmalar konuğumuzun içten yanıtları ile keyif içerisinde devam etti.
Birinci ağızdan dönemin basketbol yıldızlarını dinledik. Harun Erdenay’ın İbrahim Kutluay ile Seattle Supersonics antrenmanına çıktığını ve herkesi kendine hayran bıraktığını öğrendik, eşinin bir hekim olduğunu duyunca şaşırdık, günümüz basketbol yıldızlarını tartıştık ve milli takımın geleceğini konuştuk. Biz basketbol tutkunları için ‘işin ustası’ ile basketbol konuşmak ve hayranı olduğumuz bir yıldız sporcu ile zaman geçirmek çok özeldi elbette.
Ülkemizin yıldız sporcularının en önemlilerinden birinin mütevazi tavrı, beyefendiliği ile içimizden biri olarak aramıza katılması ise ‘umut yükseliyor’ temalı kongrede bir saatliğine de olsa geçtiğimiz yılın tüm hüznünü, yorgunluğunu unutturan unutulmaz bir anıydı.