TÜBİM’in uyuşturucu bağımlılığını düzenli olarak izlediği ve yayınladığı bu veriler aynı zamanda üyesi olduğumuz Avrupa (EU) Uyuşturucu ve Uyuşturucu Bağımlılığı İzleme Merkezi (The European Monitoring Centre for Drugs and Drug Addiction-EMCDDA)’ne aktarılmaktadır. Dünyada uyuşturucu bağımlılığını mercek altına alan, düzenli ve güncel raporlar yayınlayan başka kuruluşlar da vardır (Wold Drug Report-WDR, International Narcotics Control Board Report-INCB gibi).
Biz en yakınımızdan başlayarak EU’daki uyuşturucu durumunu ele alalım. EMCDDA 1993’te kurulmuş ve merkezi Lizbon (Portekiz)’de olan, toplum sağlığı kaygılarıyla Avrupa’daki uyuşturucu madde durumunu birçok yönden değerlendirmeyi görev edinmiş bir kuruluştur. EMCDDA, Avrupa Birliği (AB) ülkeleri ve diğer üye devletlerin katılımlarıyla birlikte Avrupa’da uyuşturucu sorunlarıyla ilgili kanıtlar sunulmasını ve fiili bir genel bakış kazanılmasını sağlamak için çalışmalar yürütmektedir. Ayrıca sahada çalışan profesyonellerin ve uygulayıcıların en iyi uygulamaları ve yeni araştırma alanlarını belirlemeye yardımcı olmaktadır. En yeni sentetik uyuşturucu maddelerin varlığını saptamak ve erken uyarı oluşturmak yine görevleri arasındadır. EMCDDA’nın önem verdiği raporlamalar arasında üye ülkelerin acil servis verileri de vardır. Çünkü, yeni üretilen ve trendi gittikçe artan sentetik uyuşturucuların akut etkilerini gözlemlemek ve komplikasyonlarını saptamak, acil servislerdeki profesyonellerin iş birliği sayesinde daha hızlı ve uyarıcı niteliktedir.
EMCDDA’ya veri rapor eden ülkeler arasında 28 AB ülkesi, Norveç ve Türkiye bulunmaktadır. EU uyuşturucu izleme merkezi için sınırlı veri sağlayan üye bazı ülkeler de mevcuttur (Fas, İsrail, Arnavutluk gibi). Bu veriler 2000 yılından beri düzenli olarak EMCDDA’nın resmi sitesinde serbest erişime açık olarak yayınlanmaktadır.
EMCDDA’nın son haberine (Eylül 2018) göre, halk sağlığı açısından tehlike oluşturduğu düşünülen ve EU erken uyarı sistemi tarafından (EWS) kontrol altına alınması için üç aşamalı yasal prosedür başlatılan iki sentetik uyuşturucu saptanmıştır: siklofosfofentanil ve metoksiasetilfentanil. Bu sentetik ürünlerin kimyasal kaynağı, anestezi ve ağrı giderici ilaç uygulamalarında kullanılan fentanyl uyuşturucu nitelikli maddedir. Opioid ağrı gidericiler (morfin, meperidin, oksikodon) gibi en akut ve tehlikeli etkisi solunum depresyonudur (apne, solunum durması ve ölüm). Naloxan, opioidlerdeki gibi antidot (geri dönüştürücü) ajan olarak etkilidir.
Siklopropilfentanil ilk olarak Haziran 2017’de altı AB ülkesi ve Norveç’te ortaya çıkmış ve risk değerlendirmesine alınmış olup, şüpheli madde ölümleri içinde 78 olguda (İsveç ve İngiltere’de) varlığı doğrulanmıştır. Metoksiasetilfentanil ise Kasım 2016’dan beri 11 AB ülkesinde ve Norveç’te tespit edilmiştir. Risk değerlendirmesi sırasında, Belçika, Çek Cumhuriyeti, İsveç ve İngiltere’de metoksiasetilfentanil maddesi doğrulanmış 13 ölüm bildirilmiştir.
Her iki sentetik uyuşturucu sanal ortamlarda satılmakta olup, genelde toz halinde veya kullanıma hazır burun spreyi formları mevcuttur. Bu formlarda sunulan fentanil sayesinde, daha sosyal ortamlarda kolayca tüketilme potansiyelinin arttırılması amaçlanmıştır. Bu da kullanımının daha yaygın olması anlamına gelmektedir. Siklopropilfentanil tablet formu ise sahte benzodiazepinler ve opioid ağrı kesiciler içinde tespit edilmiştir. Bu durum, şüphelenmeyen kullanıcılarda zehirlenme riskini artmaktadır.
Tıpta ve veterinerlikteyasal olarak az sayıda fentanil (örneğin fentanil, alfentanil, sufentanil ve remifentanil) meşru olarak kullanılmaktadır. Ancak fentanillerinuzun bir süredir yasa dışı kullanımlarısöz konusudur; eroin ve diğer kontrol edilen opioidlerin yerine, içerik olarak değiştirilerek. Geçtiğimiz birkaç yılda, Amerika Birleşik Devletleri, Kanada ve Avrupa’da fentanillerin kullanımında büyük bir artış olduğu bildirilmektedir. EMCDDA 32 çeşit yeni fentanyl türevi uyuşturucu maddeyi EWS‘de izlenmektedir. Bunların hepsi 2012 yılından beri AB uyuşturucu pazarında tespit edilmiştir. 2017’de risk değerlendirmesine sokulan 9 maddeden 5’i sentetik opioidler (akrilloilfentanil, furanilfentanil, 4-floroizobutirilfentanil (4F-iBF), tetrahidrofuranilfentanil (THF-F) ve karfentanil) ile ilişkilidir. Beş maddenin hepsi şu anda, Birleşmiş Milletler’in 1961’deki Tek Narkotik Uyuşturucular Sözleşmesi kapsamında uluslararası olarak kontrol edilmektedir.
Sonuç olarak sentetik uyuşturucu üretimindeülkemizde bahsi geçmeyen yeni bir trend söz konusudur. Fentanilin uyuşturucu trafiğinde ağırlığını artırarak toplum sağlığını tehtid ettiği bildirilmekte ve yasal kontrol altında olması önerilmektedir. Türkiye’de ise ulusal raporlarda captagon (metamfetamin) kullanımı artan bir trend olarak raporlanmaktadır. Biz acil tıp uzmanı ve asistanları, dünyadaki ve komşusu olduğumuz ülkelerdeki uyuşturucu trafiğinin yarattığı riskleri EMCDDA, WDR veya TÜBİM gibi merkez veya yayınlarından takip etmeli ve acil servis pratiğimizdeki şüpheli olgu ve ölümleri değerlendirmede bu verilerden yararlanmalıyız.
Kaynaklar
1. www.emcdda.europa.eu/news/2018/6/council-implementing-decision-to-control-cyclopropylfentanyl-and-methoxyacetylfentanyl_en
2. www.emcdda.europa.eu/activities/action-on-new-drugs
3. www.narkotik.pol.tr/TUBIM/Documents/2018%20TURKIYE%20UYUSTURUCU%20RAPORU.pdf