Öldürülenler…
Gaziantepte bıçaklanan Ersin Arslan , Samsun’da bıçaklanan Aynur Dağdemir ,
Giresun’da vurulan Ali Menekşe
Darp edilenler…
Tokat’ta saldırıya uğrayan Mehmet Cengiz Cepoğlu , Adıyaman ‘ da darp edilen Halil Mutlu , İstanbul’da yüz kemikleri kırılan Burcu Azapoğlu…
Gün geçmiyor ki ülkemizin her yerinden şiddet ve ölüm haberleri gelmesin.
Peki şiddet nedir ?
Türk Dil Kurumunun açıklamasına göre duygu ve davranışta aşırılık ; karşıt görüşe karşı kaba kuvvet kullanma anlamında kullanılan şiddet , Arapça kökenli bir sözcüktür. İngilizce karşılığı violence olan bu kelime ; kuvvetli , hiddetli , incitmek , zarar vermek , lekelemek , zorlamak, ihlal etmek anlamına gelmektedir
Bu tanımlamalara baktığımızda şiddetin sadece fiziksel boyutları ortaya konuyor. Şiddet kitabının yazarı Filozof Yves Michaud’un tanımlamasına göre “Bir karşılıklı ilişkiler ortamında taraflardan biri veya birkaçı doğrudan veya dolaylı, toplu veya dağınık olarak, diğerlerinin veya birkaçının bedensel bütünlüğüne veya törel ahlaki/ moral/ manevi bütünlüğüne veya mallarına veya simgesel sembolik ve kültürel değerlerine, oranı ne olursa olsun zarar verecek şekilde davranırsa, orada şiddet vardır.”
Yani şiddet sadece fiziksel değil , kültürel , psikolojik ve antropolojik boyutları ile iç içedir.
‘Mecburi hizmete gelen doktorları ağaca bağlayın , kaçmasınlar ‘ diyen Kenan Evren;
‘Ne verirseniz bu doktorların gözü doymaz’ diyen Çalışma Bakanı İmran Aykut ;
Hasta hakları ile ilgisi olmayan şikayet büroları ;
”Yataklı Tedavi Kurumları İşletme Yönetmeliği”nin hükümlerine göre baştabip görev ve yetkileri arasında ‘ Kurumun tıbbi, idari ve eğitim hizmetlerinin görevlilerce en iyi şekilde yürütülmesini sağlar. Bu hizmetlerin yapılmasını izler, en az haftada bir defa denetler.’ maddesi gereği güvenlikteki aksaklıkları gidermekle yükümlü başhekimlerin bu görevlerini görmezden gelmesi ;
Komplikasyon-malpraktis ayrımını yapmadan hekime hüküm giydiren malpraktis davaları,
Dizilerde silahla ameliyathane basma sahneleri,doktoru tehdit etme sahneleri ile halkın şiddete meyil ettirilmesi…
Bunlar şiddet örneği değil midir ?
Fransız Sosyolog Pierre Bourdieu’nun tanımladığı ”Sembolik/Görünmez Şiddet” e göre evet.
Yapısal şiddet, şiddetin toplum tarafından uygulanması, şiddetin kabul edilmesi veya yok sayılması olarak tanımlanabilir. Örnek vermek gerekirse bir adamın eşini dövmesi fiziksel şiddet iken toplumun bu durumu normal görmesi yapısal bir şiddettir. ‘Sonra neden doktor öldürüyorlar diyen insanlar , bunlara yeterli cezaları vermeyen mahkemeler , durumu normalleştiren medya bize yapısal şiddet uygulamaktadır.
1959 da Oslo’da Uluslararası Barış Enstitüsü’nü kurmuş Norveçli Sosyolog Johan Galtung’a göre şiddete maruz kalma ihtimali de şiddettir.
Dr. Behçet Uz Çocuk Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesinde sağlık personeline yönelik yapılan ankete göre katılımcıların %70 i psikolojik % 13 ü fiziksel şiddete maruz kalmaktadır.
Fiziksel şiddete maruz kalanların %30 u asistan hekimlerdir.
Fiziksel ve psikolojik şiddete maruz kalanların mesleki memnuniyetleri daha düşük ve iş stres oranları daha fazladır.
Şiddete maruz kalma oranımız bu kadar yüksek iken şiddete maruz kalma ihtimalinin yarattığı gerginlik , mutsuzlukta önemli bir şiddet örneğidir.
Yaşanan şiddet olgularının sonucunda tüm sağlık çalışanlarında tükenmişlik sendromu sık görülmektedir.
Tablo böyleyken Adana ‘ da ‘Hastalar doktorlara yüklenip durmasınlar ‘ yazan bir mektup bıraktıktan sonra intihar eden Ece Ceyda Güdemek , Batman’ da intihar eden Engin Karakuş , mesleki baskılar ve ağır çalışma koşullarının ona verdiği acıyı 6. kattan atlayarak dindirmeye çalışan Melike Erdemler bitmeyecektir.
16.07.2018
ATAB Yönetim Kurulu Üyesi
Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi
Uzmanlık Öğrencisi Dr.Burcu Yılmaz