İkinci Mağdur Sendromu: Sağlık Hizmetlerinde Tıbbi Uygulama Hataları


Yazar: Ayça KOCA TANRIVERDİ

Paris’te doğmuş, Pierre et Marie Curie Üniversitesinde 1.sınıfı bitirdikten sonra Ankara’ya yerleşmiş. Ankara Tıp Fakültesi’nde lisans eğitimini ve Acil Tıp ihtisasını tamamlamış. Mecburi hizmet sonrası yine yuvaya dönmüş ve AÜTF Acil Tıp AD da öğretim görevlisi olarak çalışmaya devam etmektedir. TATD sağlıklı yaşam başkanıdır. Her fırsatı değerlendirerek yurt dışı planı için uçak bileti bakar. Spor tutkunu, fitness sevdalısı, yeni kick bokscu, kelimelerin etimolojisi ile takıntılı.

Tıbbi kariyer süresince tıbbi hatalar ve/veya hasta güvenliği olayları kaçınılmazdır. Tıbbi hatalar önemli bir morbidite ve mortalite kaynağıdır ve bazı kaynaklar tarafından Amerika Birleşik Devletleri’nde üçüncü önemli ölüm nedeni olarak belirtilmiştir. Bu basit ve kritik kavram, tıp fakültesi veya mezuniyet sonrası eğitim sırasında nadiren tartışılmaktadır. Hastalar doktorları hatasız, süper güç uzmanlar olarak algılayabilir, benzer şekilde doktorlar da devamlı kusursuz mükemmellik seviyelerini kendilerinden beklemektedir. Bu duygular insan olmanın ve karmaşık sağlık sistemlerinde çalışmanın gerçekleriyle çarpışır.

2000 yılında “To Err is Human” kitabında tanımlandığı gibi, sağlık hizmetlerinde çalışan kötü insanlar değil; daha güvenli hale getirilmesi gereken kötü sistemlerde çalışan iyi insanlar vardır.

“kötü sistemlerde çalışan iyi insanlar vardır…”

Bu durumda, yaşanan tıbbi hatalar veya olumsuz olaylar sağlık çalışanlarını nasıl etkiliyor? Bu kişileri etkin bir şekilde nasıl destekleyebiliriz?

İkincil Mağdur sendromu nedir?

Hasta güvenliği olayları veya tıbbi hatalar, yanlış ilaç dozu, yanlış tanı, yanlış tıbbi tedavi, bir prosedür sırasında kazara zarar verme gibi durumları içerir. Bu tip vakalar uygulayıcılarda kalıcı duygusal izler bırakabilir. Herhangi bir hasta güvenliği olayında veya tıbbi hata sonrası, ilk mağdur hastadır. İkinci mağdur ise, olaydan sonra travmatize olmuş sağlık personelidir.

İkincil Mağdur sendromunun etkileri nedir?

İkinci mağdurlar kaygı, depresyon, suçluluk, uyku bozuklukları, uygulamalarında güven kaybı ve iş tatmininde azalma gibi önemli duygusal sıkıntılar yaşayabilirler. Bu duygusal etkiler, vakanın yapısına ve hastanın yaralanmasına bağlı olarak haftalar veya yıllar sürebilir. Buna ek olarak, ikinci mağdurlar bu sıkıntılı süreçte karar verme üzerine odaklanmada zorlandıklarından, ilerleyen zamanda kendilerini benzer bir durum içinde tekrar bulma riskleri yüksektir.

Tıpta, hataların temel nedenini belirlemek gelecekteki hataların ortaya çıkmasını önlemek için önemlidir. Sistemler açısından, hasta güvenliği önlemleri genellikle olumsuz bir olaya yanıt olarak protokoller ve diğer müdahaleler yoluyla geliştirilir.

Bu olayların bir zorlu yanı, hataların açıklanması ve raporlanmasıdır. Destekleyici olmayan, ceza sistemi ile işleyen klinik bir ortamda çalışan sağlık çalışanlarının tıbbi hataları bildirme durumları daha düşüktür. Bu durum, gelecekte oluşabilecek hataların etkin bir şekilde önlenmesine engel olacaktır.

Kimler risk altında?

Tıpta uzmanlık asistanları grup olarak öğrenme aşamasında oldukları ve tecrübesiz oldukları için hata yapmaları beklenmektedir. Ayrıca, yüksek iş yükü, uyku düzensizlikleri ve yorgunluk ikincil mağdur olma potansiyelini artırmaktadır.

İkincil mağduru nasıl tanıyalım?

İkincil mağdurlar tükenmişlik sendromu yaşayanlara benzer duygular ve davranışlar gösterebilir. Bu kişiler duygusal değişkenlik, izolasyon, odaklanma yeteneğinde azalma yaşayabilir ve kendilerini destek ağlarından çekebilirler.

Tanıyabilmek ve iyileşme ile başa çıkmak için ortak ikincil mağdur iyileşme modeli belirlenmiştir:,

  1. kaos ve kaza tepkisi
  2. müdahaleci yansımalar
  3. kişisel bütünlüğün geri kazanılması
  4. dayanma gücü
  5. duygusal ilk yardım almak
  6. devam etmek
Resim 1. İkincil mağdur iyileşme modeli

“Kaos ve kaza tepkisi dönemi”

Kişi kendini suçlar ve bununla birlikte dikkat dağınıklığı yaşar. Kendilerini sorumlu tuttukları için “Nasıl oldu? Neden oldu? Neden benim başıma geldi? diye sorabilir.

“Müdahaleci yansımalar dönemi”

Genellikle iç yetersizlik ve öz benlik dönemleri duyguları ile yeniden canlanma dönemi ile tanımlanır. “Bunu nasıl kaçırdım? nasıl öngöremedim? acaba olanları önleyebilir miydim? gibi sorularla meşgul olur.

“Kişisel bütünlüğün geri kazanılması dönemi”

Kritik dönem olan üçüncü basamak sırasında, ikincil mağdur, işyerindeki itibarını sorgulamaya başlar. “Başkaları ne düşünecek? Bir daha bana güvenirler mi? Ne kadar büyük bir beladayım?” gibi sorular bu aşamada yaygın. Bu aşamada, artık ikincil mağdur güvenilir bir meslektaş, süpervizör, aile üyesi veya arkadaş gibi bir kişiden destek almaya başlayacaktır. Bu evrede destekleyici bir ortam bulamaz ise, olayı atlatabilmekte çok zorluk çekecektir. İlk üç aşama art arda veya aynı anda gerçekleşebilir.

“Dayanma gücü dönemi”

İyileşme sürecinin dördüncü aşaması, ikincil mağdurun iş güvenliği, ruhsat ve gelecekteki davaları etkileyen olası tepkilere odaklanmaya başladığı “engellenmeye son verme” olarak bilinir. Bu aşamada, onu neler beklediğini ve bu stresli karşılaşmalar yoluyla nasıl destek alması gerektiğini anlaması çok önemlidir.

“Duygusal ilk yardım dönemi”

Meslektaş desteği, hasta güvenliği ve risk yönetimi, mağduru olaydan kurtarmak için güvenli bir alana sahip olmasını sağlamada önemli bir rol oynamaktadır.

“Son evre devam etmek”

Bu evrede kişi ya öğrenerek gelişir, ya sadece iyileşmeden hayatta kalır ya da düşer. Bu süreç boyunca yeterli destek ve rehberlik sağlandığı takdirde, profesyonel ve kişisel gelişim ile iyileşmiş olarak devam edecektir.

“en etkili yardım aynı uzmanlık alanından meslektaşları ile yapılan paylaşımdır…”

İkincil mağdura nasıl destek verebiliriz?

Destek aşamasında, en etkili yardım ikincil mağdurların, hasta bakımının karmaşık yapısı hakkında ortak bir anlayış duygusu sunması nedeniyle aynı uzmanlık alanından meslektaşları ile yapılan paylaşımdır. Bu paylaşım durumu normalleştirebilir ve bazı olayların kaçınılmaz olduğunu kabullenmede yardımcı olur. İkincil mağdur iyileştirme yönetiminde kurum içinde müdahale ekipleri kurulması gerekmektedir. Duygusal ilk yardım sağlamak için eğitilmiş destek ekipleri son derece faydalıdır.

Kurum içi güçlü destek ağı oluşturmak, olumsuz hasta olayları ve tıbbi hatalar hakkında destekleyici tartışmaları teşvik etmek, asistan doktorlar ve gelecekteki klinik uygulamalar için, ikincil mağdur sendromunun etkilerini azaltmaya yardımcı olabilir. Morbidite ve mortalite veya hasta güvenliği seminerleri düzenlemesi, bu seminerlerin destekleyici olması ve hasta güvenliğini artırmaya ve mağdurun suçunu işaret etmekten ziyade “adil kültür” ortamını teşvik etmeye odaklanması gerekir.

İkincil mağdurlara normal hayata dönebilmeleri için ve destek olmak için kurumların çalışanlarını suçlama yerine bir destek kültürü sağlamaları beklenir.

Olumsuz bir olaydan sonra, mentorluk içeren grup tartışmaları sağlamak üzere kriz müdahalesine hakim, eğitilmiş risk yöneticilerinden kurulmuş ekipler kılavuzluğunda destek toplantıları amaçlanmalıdır. Son olarak, etkilenen kişiye daha fazla yardım sağlamak için; bu durumlarda iletişime geçilebilecek klinik psikologlarını, asistanlık programlarını ve sosyal çalışanları içeren bir başvuru ağı geliştirilmelidir.

Sonuç olarak, bir empatik dinleyici olarak, yargılamadan ve suçlamadan, kendi hatalarımızın kişisel bir deneyimini paylaşarak, hepimiz tıbbi kariyer ve toplumumuzda birbirimize yardım edebiliriz. Doğru bir ikincil mağdur desteği ile kendimiz ve hastalarımız için daha güvenli bir alan yaratabiliriz.

Yalnız olmadığımızı ve bu hataların bizi tanımlamadığını hatırlamak önemlidir.

Galeri


Paylaş Paylaş