1934 yılında Konya’da doğmuş olan Prof. Dr. Namık Çevik, 1963’te tamamladığı Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları uzmanlığının üzerine Amerika’da 1965-1966 yılları arasında Çocuk Hematolojisi ve Onkolojisi yan dal eğitimi almıştır. Başhekimlik, müdürlük, rektörlük gibi çok önemli görevlerin ardından 1998 yılında emekli olmuştur.
Peki aslen bir pediatrist olan Namık Çevik’in Acil Tıp camiasında bu kadar önemli, sevilen ve değer verilen hatta ismine ödül verilen bir kişi olmasının nedeni nedir?
Prof. Dr. Namık Çevik 1987-1996 yılları arasında 2 dönem Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörlüğü görevini yapmıştır. 1993 yılında almış olduğu bir kararla Türkiye’de Acil Tıp Uzmanlığının kuruluşuna ön ayak olmuş ve tüm Türkiye’de Acil Tıbbın kapılarının açılmasını sağlamıştır. Acil Tıp camiasına gerek kongrelerde gerekse sahadaki desteği, genç kuşaklara örnek hekim kimliği ve ileri görüşlülüğü Prof. Dr. Çevik’in Acil Tıp ailesinin unutulmaz bilim insanları arasında anılmasının en önemli nedenlerinden sadece bazılarıdır.
Prof. Dr. Namık Çevik: “Türkiye’nin acil sağlık hizmetlerine olan katkılarımla gurur duyuyorum.”
Acil Tıbbın kurulması aşamasında yaşanılan zorlukları bir de Prof. Dr. Namık Çevik’in kendi ağzından dinleyelim (2013).
“Sizleri bir zaman tüneli içerisine sokmak istiyorum. Tünel 30 yıl önce açıldı. 1963’de uzmanlığımı aldıktan sonra Amerika’ya gittim. Orada acil servislerde hastaların yönetiminden sorumlu Acil Tıp Uzmanlığının olduğu gözlemledim. Bu şekilde hastalar acil serviste beklemek zorunda kalmıyordu. Acil servisi acili bilen bir uzman yönetmeliydi. Uzmanlık tüzüğünü incelediğimde en son Uzay Hekimliği uzmanlığının eklendiğini gördüm. Bu branşın ihtisası ne için gerekliydi, bunun ihtisasını kimler aldı hiç bilemiyorum. Ancak tüzükte ne yazık ki, Acil Tıp yoktu. Düşünülmemişti. Oysa her hastanede bir acil servis vardı ve burayı diğer uzmanlık branşlarının asistanları dönüşümlü olarak idare etmeye çalışıyordu. 1992’de sağlık şurasına seçilmiştim. Birkaç kez inatla, bıkmadan Acil Tıp uzmanlığının kurulması gerektiğini dile getirdim.”
“Uzayda kimse ölmüyor ama yollarda acillerde herkes telef oluyor” dedim.
“Uzun uğraşlar sonunda kabul ettiler. Tüzükteki değişiklik esnasında da çok zorluklar yaşadık. Tüzüğe İlk ve Acil Yardım Uzmanlığı eklenmesi gerekliydi. Cerrahlar, Dahiliyeciler herkes tüzüğün değiştirilmesine çok direndi. Herkes kendi işi olduğunu savunur ancak kimse o işte çalışmaz, kimseye de devretmek istemez. İlk adımı tüzükte Acil Tıp ihtisasının yayımlanması ile atmıştık. İkinci adım ise bu ihtisasın Anabilim dalı olarak önce üniversitelerde ve sonra eğitim ve araştırma hastanelerinde yer etmesiydi. Dokuz Eylül Üniversitesi olarak hızlı bir şekilde YÖK’e başvurduk. Amerika’dan ihtisaslı Dr. John Fowler ile birlikte Acil Tıp Anabilim dalını kurduk.”
“John Fowler ile birlikte ektiğimiz fidan kocaman çınar oldu her yere yayıldı. Buradan mezun olanlar hoca oldu. Yeni asistanlar yetiştirmeye başladılar.”
Mayıs 2018’de elim bir trafik kazasında hayatını kaybetmiş olan Prof. Dr. Namık Çevik’in düşünce ve öğretileri halen hepimiz için yol gösterici olmaktadır.
Prof. Dr. Namık Çevik’i ölümünün 4. yılında sevgi, saygı ve özlemle anıyoruz.
TATD Yönetim Kurulu