Eğer çiçek bakımına ilginiz varsa iyi haberlerim var!


Sukulentler tam bize göre…

Burcu Azapoğlu Kaymak

Yazar: Burcu Azapoğlu Kaymak 1985 yılında Malatya’da doğmuş. Tıp fakültesinde okurken babasının ani bir kalp krizi sonucu acil servise kaldırılması ve yapılan başarılı resusitasyon müdahalesi Acil tıbbı seçmesindeki en önemli noktaymış. İstanbulda uzmanlık eğitiminin ardından, Şırnak’ta mecburi hizmet ve tekrar İstanbul’a geri dönüş yapmıştır. Halen Fatih Sultan Mehmet EAH’de çalışmaktadır. Acilin en tatlı ablası, ultrason sevdalısı … Kedisi köpük, köpeği Maya ve sayısız sukulent bitkisi ile zaman geçirmekten büyük zevk alır.

Bitkilerle aranız nasıl? Hiç çiçek bakmayı denediniz mi? Peki parlak renklerine heveslenip aldığınız çiçekleri bir nöbet çıkışı gelip solmuş halde bulunca çok üzüldünüz mü?

Çalıştığımız kalabalık acil servislerin dev metropollere benzeyen dinamiğinin, hızlı döngüsünün aksine küçük ve sakin bir arka bahçe hissi uyandıran teraryumlarda sukulent ve kaktüslerin 6 ayda bir çıkaracağı yaprağı sabırla takip etmek, yılda bir açacağı çiçeğin yolunu gözlemek biz acilcilere kontrast yaratarak değişik bir huzur veriyor diye düşünüyorum. Bitkilere az da olsa ilgisi olan herkesi yaprakları mini birer su yastığına benzeyen çiçeklerle dolu huzurlu bir bahçe sahibi olmaya davet ediyorum.

Sukulent kelimesi etli ve sulu anlamına gelmektedir. Su fıçısı gibi görünen bu etli yapraklı bitkilerin tarihi çok eskilere dayanır. Bundan 50 milyon yıl önce okyanuslar dağların oluşumuyla geri çekilirken dağlarla çevrili çöller oluştu ve aslında nemli ortama alışkın bitkiler yapraklarına ve saplarına su depolayarak yeni kurak, susuz doğa şartlarına adapte oldu ve şimdiki görünümlerini kazandı.  Sukulentlerin kalın ve etli yaprakları mumsu ince bir tabakayla ya da tüycüklerle kaplıdır, bu özellik sukulentlere ilgi çekici görüntülerini vermekle birlikte içindeki suyun buharlaşmasını önler.

Sukulent grubunun en bilindik üyeleri kaktüsler ve kozmetik alanında çok meşhur olan aloevera olsa da grubun üreme şekilleri, verdikleri çiçekler, yaprak renkleri açısından birbirinden ilginç üyeleri bulunmaktadır. 

Yaklaşık 10 cm’lik bitkimizin parlak yapraklarının büyümesini izlerken düşen bir yapraktan yeniden başlayan bir hayat döngüsüne şahit olacağımız bir ortam olan teraryumların hazırlanışı ve sukulentlerin bakımının detayları için yazının devamına bekliyorum.

Keyifli okumalar.

TERARYUM NEDİR?

Latinceden yer küre anlamına gelen ‘terra’ ve ilgili yer anlamına gelen ‘aryum’ sözcüklerinin birleşmesiyle oluşmuştur. Cam veya plastik gibi dayanıklı, şeffaf malzemelerden yapılmış fanus gibi kapların içinde toprak, çakıl taşı, otlar ve sukulent türü bitkilerle oluşturulan ekosistemlerdir. Teraryumun en önemli özelliği, normalde ev içinde bakamayacağımız yüksek nem oranına ihtiyaç duyan tropik bitkileri yaşatmamıza fırsat vermesidir. İlk örneklerinin 1830 yılında İngiltere’de meslektaşımız, tıp doktoru, Dr. Nathaniel Bagshaw Ward tarafından yapıldığını duyunca konuya ilgimin daha çok arttığını söylemeden edemeyeceğim. Jamaica’da geçen çocukluğu sırasında tropikal bitkilere özel ilgisi gelişen Dr. Ward, İngiltere’nin kirli havasında bitkilerini yetiştirememekten muzdaripti, ne kadar özense de bitkileri sonunda gelişemeden ölmekteydi. Sonra bir gün kavanozun dibinde kalan topraktan bitkilerin çıktığını ve bu bitkilerin kavanoz ortamında hayatta kalabildiğini farketti.

wardian case teraryum
Dr. Ward’ın geliştirdiği “Wardian Case”

Dr. Ward cerrahi alanında önemli yayınlar yapamasa da tesadüfen bulduğu bu yöntem botanik dünyasında “Wardian Case’ olarak adlandırılmaktadır. Konuyla ilgili birçok yayın yapmış ve atmosferle teması kesilen bitkilerin uygun nem ortamı sağlandığında yetiştirilmesi üzerine yazdığı yazılarla birçok bitki türünün kıtalararasında transfer edilebilmesine katkı sağlamıştır. Biz meslektaşımızı masamızın üstünde duran Teraryumun mucidi olarak bilsek de kauçuk gibi önemli bir bitkinin Brezilya’dan Sri Lanka’ya gemilerde aylarca süren yolculuk sırasında sağlıklı bir şekilde taşınmasını sağlamış, ülkenin sanayi anlamında kaderini değiştirmiştir.

Peki bu güzel ekosistem “Teraryum” nasıl hazırlanır?

Malzemeler

teraryum malzemeleri
  • Cam bir kap (fanus, dikdörtgen, prizmatik olabilir)
  • Çakıl taşı, küçük taşlar
  • Aktif kömür
  • Steril torf toprak
  • Maşa, uzun cımbız, fırça, kaşık, bal kaşığı
  • Zevkinize göre Sukulent ve kaktüsler
  • İsteğe ve hayal gücünüze bağlı küçük dekoratif objeler (bank, ev, hayvanlar, yarı değerli taşlar (Kuartz, ametist, oltu taşı gibi)

1. Adım

Aklınıza gelen her türlü cam kabı teraryum olarak kullanabiliriz. Cam bir demlikten, prizmalara, fanustan fincana kadar kafanızda hayal ettiğiniz bahçenizin sığacağı her kap olabilir. Bahçemizi oluşturacak bitkilerin boyuna uygun boy ve derinlikte olmasına dikkat etmeniz yeterli. Geniş ağızlı kapların çiçek dikme ve sulama açısından kolaylık sağlayacağını unutmayalım.

2. Adım

Seçtiğiniz kabı temizleyip kuruladıktan sonra kabın altını çakıl taşları ile döşeyin.  Bu taşların öncelikli amacı sulama sonrası drenaj sağlayarak bitki köklerinin aşırı suya maruz kalıp çürümesini önlemektir. Aynı zamanda taşlar ıslak kaldığı sürece teraryumun nem dengesini sağlamaya yardımcı olur.  Ortalama 5-15 mm boyutlu çakıl taşlarını, en az 4 cm yükseklikte olacak şekilde yerleştirin. Botanik marketlerde birçok farklı rengini bulabileceğimiz dekoratif taşları da tercih edebilirsiniz. Kabınız derinse renkli taşlarla farklı katmanlar oluşturup drenaj katmanını daha geniş tutabilirsiniz.

3. Adım

teraryum katmanları
Teraryum katmanları

Yerleştirdiğiniz taşların üzerine aktif kömür katmanını oluşturun. Küçük parçalı veya toz halde aktif kömürü kaşık yardımıyla taşların üzerine yayarak 1 cm kalınlığında bir tabaka oluşturun. Aktif kömür teraryum için çok önemli bir katmandır, teraryumunuzu bakterilerden, nemden, küften koruyarak daha sağlıklı bir ekosistem kurmanıza yardımcı olur. Kömür katmanını oluşturduktan sonra torf eklemeden önce tercihen kuru yosunlar kullanarak bir katman daha oluşturabilir toprağın taşlara karışmasını engelleyerek nem dengesine katkıda bulunabilirsiniz.  İşlevsellikten çok görsel bir amacı olduğundan bu aşama opsiyoneldir.

4. Adım

Burcu Azapoğlu Kaymak ve teraryum

Aktif kömürün (koyduysanız yosunların) üzerine torf döküp elinizle bastırın. Torf bitki kök ve gövdelerinin birikimiyle oluşan organik bir toprak türüdür, nem tutma özelliğine sahiptir. Yaklaşık 7-8 cm yükseklikte bir torf seviyesi oluşturun. Ve artık yaratıcılık zamanı! Bu aşamada teraryumunuzun önünü ve arkasını belirleyip hayalinizdeki bahçeyi düşünün. Benim bu noktada en sevdiğim şey bir süre boş bahçeme bakıp hayal kurmak.  Nöbetten çıkıp gittiğiniz bir parkın en sakin köşesindeki banka oturup etrafta ne görmek istediğinizi, ya da orman içinde bir evinizin olduğunu düşünebilirsiniz mesela.

Seçtiğiniz bitkileri dikeceğiniz yerleri belirleyip bal kaşığı yardımı ile toprakta 1-2 cm derinlikte delikler açın. Önü arkası olan bir fanus tasarladıysanız arka tarafa daha uzun boylu bitkileri yerleştirmeyi planlayın.  Alçak ve geniş bir kap tercih ettiyseniz ortaya daha uzun bitkileri yerleştirip kenarlara sarkan ve yayılan bitkileri

5. Adım

Bu aşamada bitkileri dikime hazır hale getirin. Sukulent ve kaktüsleri son yıllarda çok popüler olduğundan neredeyse bütün çiçekçilerden, seralardan hatta süpermarketlerden bile alabilirsiniz. En taze ve sağlıklı olanları büyük seralarda her mevsimde rahatlıkla bulabilirsiniz. Seçtiğiniz bitkilerin su ihtiyacının benzer olmasına dikkat etmelisiniz. Bunun dışında büyüme ve yayılma hızlarını öğrenmeniz planlama aşamasında önemlidir. 

Aldığınız çiçekleri saksılarından çıkarıp köklerini elinizle nazikçe serbestleştirin. Köklerde toprak kalıntıları kalmamasına dikkat edin. Köklerin düğüm olmuş ya da çok uzun kısımlarını kesebilirsiniz böylece diktikten sonra büyümesini yavaşlatıp teraryumunuzun hayalinizdeki gibi kalmasını sağlayabilirsiniz. 

6. Adım

Hazırladığımız çiçekleri açtığınız deliklere nazikçe yerleştirip etrafını torfla örtün. Torf toprağını bitkinin köküne doğru sağlamlaştıracak şekilde yerleştirirken, bitkiye basınç uygulamamaya dikkat edin. Dikenli bitkileri maşayla tutabilirsiniz. Teraryumunuz derin bir kapsa çiçekleri uzun çubuklar yardımı ile dikebilirsiniz. Dikim sırasında bitkilerin üzerine dökülen toprakları uzun saplı bir fırça yardımıyla temizleyin. Çiçekleri dikip toprakları temizledikten sonra spreyle dinlenmiş musluk suyu kullanarak sulayın. Teraryumun etrafındaki toprakları da sprey yardımı ile temizleyebilirsiniz.   Boş kalan yerlere renkli yapay yosunlar, kayalık görüntüsü veren sahilden toplayabileceğiniz taşlar, şans ve enerji getirdiğine inanılan ametist, kuartz gibi yarı değerli taşlar yerleştirebilir veya renkli kum taşlarla kaplayabilirsiniz. 

teraryum malzemeleri

Teraryum Bakımı

Yazımın başında bu çiçekler tam bize göre demiştim çünkü sukulentler diğer çiçeklerin aksine azla yetinmeyi bilen, hayata sıkı sıkı tutunan dirençli ve bakımı kolay bitkilerdir. En temel ihtiyaçları su dengesinin sağlanması ve ışıktır.

Sulama

Sukulentler nemi çok seven ama fazla sulandığından hemen çürüyen bitkilerdir. Teraryum ortamı sürekli nemli kalması için oluşturulan bir düzenek olduğundan bitkilerin susuz kalma ihtimali düşüktür.

Bakım sırasında en çok yapılan hata fazla sulayarak çiçeklerin çürümesidir.

Teraryumunuzu direkt sulamak yerine spreyli bir sulama aleti kullanmak gereklidir. Sulama sıklığı mevsime ve ortam sıcaklığına göre değişmektedir. Temel prensip toprağın iç kısımlarının dahi tamamen kuruduğu zaman sulamaktır. Sulama zamanını anlamak için drenaj amaçlı yerleştirdiğiniz çakıl taşlarını da takip edebilirsiniz.  Özellikle alçak teraryumları yaz aylarında haftada 1 sulamak gerekirken baharda ve kışın 15 günde bir veya ayda bir kez sulayabilirsiniz.  Sulama sırasında yapraklara su gelmemesine özen gösterin. Sukulentler az sulandığında hemen ölmezler, sadece büyümeleri yavaşlar ki bu da diktiğimiz kapların dışına taşmaması ve bahçemizin planladığımız şekilde devam etmesi için bir avantaj sayılabilir.

Toprak bakımı

Toprak için herhangi bir gübreleme ve ilaçlama ihtiyacı yoktur. Gerektiği halde torf toprağından ekleme yapılabilir.

Sıcaklık ve Işık

10-40 derece sıcaklıkta yaşayabilen sukulentler için özellikle 10 derece altında hayatta kalmak zorlaşır.  Nemli iklimlerde açık hava sukulentler için daha uygundur. Salonumuzda baktığımız teraryumumuzu ayda bir açık havaya çıkarmak gereklidir. Rüzgarlı havalar sukulentler için uygun değildir. Kapaklı bir teraryum yaptıysanız haftada bir kapağını açmak gereklidir.

Sukulentler aydınlık ortamları sever ancak direkt gün ışığına maruz kalmaları uygun değildir. Sürekli aynı taraftan ışık alan teraryumları belli aralıklarla çevirmek gerekir.

Sukulentlerin bakımı için gerekli genel bilgileri anlatmaya çalıştım ancak onlarca çeşit sukulentin içinde kendine has bakım ihtiyaçları olan türler de bulunmakta. Yaklaşık 2 yıldır defalarca teraryum hazırladım ve maalesef bir kısmını kaybettim. Bitkiler bozulmaya başladığında su dengelerini anlamak için yatakbaşı ultrasonla IVC çaplarına bakmayı çok istedim. Önemli bir kısmını fazla sulamadan, az bir kısmını da dehidratasyondan kaybettim.

sonunda anladım ki; yeterli ışıkta su dengesini sağladığım durumda sukulentlerim benimle kaldı.

Ayrıca internetten teraryum yapımı ile ilgili bir sürü video bulabilirsiniz …

Paylaş Paylaş