Deprem, İnsan ve Değişmeyenler


Çökme Esnasında Meydana Gelebilecek Ezilme Yaralanmalarına Karşı Rasyonel Korunma Yöntemleri: Şehir Efsanelerine Karşı Mortalite Ve Morbidite Azaltıcı Öneriler

Giriş

İnsanların, yaşam alanı olarak kullandıkları binalar deprem, toprak kayması, bombalanma ya da çökme sonrasında, çalıştıkları madenler  göçme sonucu, seyahat ettiği araçlar trafik kazalarında, spor yaptığı karlı dağlar çığ felaketlerinde saniyeler içinde insanlar için ölümcül tuzaklara dönüşebilmektedir.

Son 17 yılda Türkiye’de ve dünyanın değişik ülkelerinde meydana gelen başta depremler olmak üzere ezilme yaralanmalarına yol açan, kitlesel bası oluşturan felaketlerde, bizzat içinde yer alınan arama-kurtarma ekiplerince kurtarılan ve kurtulan insanların felaket anı ve sonrası  konumları, yaşamsal önem arzeder. Bu yazı dizimizde sahadan ve simulasyon çalışmalarından elde edilen deneyimler ışığında herhangi bir nedenle karşılaşılacak çökme esnasında meydana gelebilecek ezilme yaralanmalarına karşı rasyonel korunma yöntemleri aktarılmaya çalışılmış ve mortalite & morbidite azaltıcı öneriler sunulmuştur.

 

Saha Deneyimleri

Son 15 yılda arama kurtarma çalışmalarına bizzat katıldığımız Türkiye ve diğer ülkelerdeki depremler, şiddetleri, resmi rakamlara göre ölü ve yaralı sayıları Tablo 1’de sunulmuştur.

Tablo 1. Bizzat katılınan arama-kurtarma faaliyetlerinde kurtarılan depremzedelerin sayıları

TARİH           SAAT          YER         ŞİDDET           ÖLÜ        YARALI    KURTARILAN

13 .03.1992,     19:18          Erzincan,     R:  6.8 M,         653              3.500                 3

01 .10.1995,     17:57          Dinar,          R:  6.1 M,         101                 260                 2

17 .08.1999,     03:02          Marmara,     R:  7.4 M,    17.840            43.953             118

07 .09.1999,     14:56          Atina,           R:  5.9 M,          143             2.000                 2

21 .09.1999,     17:47          Taiwan,        R: 7.6 M,       2.161              8.736                 1

12 .11.1999,     18:58          Düzce,          R: 7.2 M,          848              4.948              12

TOPLAM       21.746           63.397             138

 

Simulasyon Deneyimleri
İstanbul da kaçak inşaat olarak tesbit edilmiş ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nce yıkımına karar verilmiş iki çok katlı binada, iki ayrı zamanda deprem simülasyonu yapılmıştır.

Binaların belli bölümleri okul dersliği, yatak odası, çalışma odası farklı insan yaşam alanları gibi bölümler olarak tefriş edilmiş, buralara değişik konumlarda cansız manken yerleştirilmiştir. Numaralandırılan bu mankenlerin konumları kaydedilerek yıkımına karar verilen, biri 3 katlı diğeri 7 katlı iki binada, 2 farklı tarihte, 2 simülasyon çalışması gerçekleştirilmiştir. Ezilse bile yok olmayacak ve ortalama kolon –kiriş kalınlığına yakın en az  50-60 cm yüksekliğinde “yaşam boşlukları” bırakacak ev eşyaları, metal kafes yapıdaki sıralar, binaların ev ve okul düzenekleri korunarak yerleştirilmiştir. Alçı ve sert kırılgan plastik mataryelden yapılan mankenler 10 adedi masa, sandalye, sıra altına, bantla tutturularak (çömelmeyi simüle etme gayesi ile) yarı gövde “torso”halinde yerleştirildi. 10 adedi de, içinde sıkıca kitap istiflenmiş sandık, altına kitap ve nevresim, kumaş sıkıştırılmış yatak gibi ev eşyalarının yanına yerleştirildiler. Taşıyıcı sistemleri zayıflatılan binalarda ağır iş makinaları ile, çekme ve darbe yöntemi ile farklı yönlere doğru deprem dalgaları etkileri simüle  edilerek, bina rezonans a sokularak “pancake” yıkım gerçekleştirildi.

İstanbul Teknik Üniversitesi(İTÜ) Sismoloji Enstitüsü’nce sismik ölçümleri de yapılan, taşıyıcı sistemleri zayıflatılarak en kötü senaryo gereği, deprem dalgalarının sürekliliği ile oluşan  “rezonans” etkisine benzer sarsmalarla oluşturulan yıkımla, “pancake” haline getirilen binalardaki mankenlerin  hasar durumu tesbit edilmiştir.

Sonuçlar

Saha deneyimleri

Sahada yerinde gözlem ile arama-kurtarma (SAR) operasyonlarında  tarafımızdan kurtarılanların konumları, tamamında enkaz altında yan yatar durumla uyumludur. En geç çıkarılanı depremden sonra 5. güne tekabül eden bu vakaların 34 ü alt ekstremite, 2 si kol  sıkışmasına bağlı crush yaralanmalarından etkilenmiş, 1 ine enkaz altında amputasyon gerekmiş, diğer depremzedelerin yüzeyel sıyrıklar dışında tıbbi sorunları olmamıştır.

Simulasyon Deneyimleri

Enkaz altında kalan mankenlerin, moloz kaldırımı ve tünel açılarak hasar oranları incelendiğinde, her iki binada da masa ve sıra gibi eşyaların altına yerleştirilen, boylu boyunca uzanmış ve çömelmiş (torso) olanların tamamının ezildiği görülmüştür. Bacak ve kolları katlanarak, küçültülüp yan yatırılan mankenlerin sandık, altı kitap dolu yatak ve kafes yapıda sıralar arasında olanlarının sadece 2’sinde, savrulma sonrası bacak parçalarında ezilme olduğu tesbit edilmiştir. Diğerlerinde hasar gözlenmemiştir.

 

Tartışma

Türkiye Depremleri

İlki 17 Ağustos 1999 tarihinde saat 03:02 ‘de, yaz sıcağında 45 saniye süren deprem insanları uykuda, geceyarısı yataklarında yakalamış, ikincisi 12 Kasım akşam üzeri saat 18:58 de olan 30 sn süren deprem de ise insanlar işlerinden çıkmış ya da çıkmak üzere iken “kış “koşullarında felakete maruz kalmışlardır.

Crush Injury (ezilme yaralanması), başta depremler olmak üzere trafik kazalarında, toprak kaymalarında, maden göçüklerinde, çığ kazalarında, toplumsal olaylarda insan vücudunun bütününün ya da bir bölümünün, ekstremitelerin bası altında kaldığı her durumda görülebilir. Crush’a bağlı ezilme yaralanmaları, özellikle uzun süre tıbbi yardımın ulaşamadığı durumlarda oluşan masif rabdomyoliz nedeniyle mortal seyreden Akut Böbrek Yetmezliği (ABY)’ne yol açabilir.

Crush sendromu’nda ise, ezilme yaralanmaları sonucu ortaya çıkan rabdomyolizis’e (kas doku hasarı) bağlı myoglobinüri, buna bağlı  gelişen oligürü, anürü, akut tubuler nekroz ve ABY(akut böbrek yetmezliği) söz konusudur. Zamanında diyalize alınamama durumunda ölümle sonuçlanabilir. Bu şekli ilk kez 2. Dünya Savaşı’nda Londra’nın bombalanması esnasında tanımlanmıştır. Bası altında kalan ekstremitelerde oluşan kompartman sendromu nedeniylede morbiditeyi arttıran büyük fasyotomiler, ampütasyonlar gerektirebilir. Crush sendromu, bir uzvun dahi bası altında kalması ile gerçekleşebilmektedir.

Ezilme yaralanmalarından korunmada ana amaç, olabildiğince hedef küçülterek,  yaşama şansını arttırmak, yaralanma şansını azaltmak olmalıdır. Deprem gibi büyük felaketlerde mortalite ve morbiditeyi azaltan ana unsurun, o anda, sağlam zemine yapılmış sağlam bina da bulunmak olduğu aşikardır. Ama saniyeler içinde uygulanacak davranış biçimi ile her ortamda son şans doğru kullanılmalıdır.

Mortalite ve Morbidite

İnsan nedenli kötü kentleşme sonucu, bir kaç saniyede onbinlerce can kaybına, yüzbinlerce ağır yaralanmalara yol açabilecek depremlerde, savaşlarda, giderek artan trafik kazalarında, ormansızlaştırma sonucu oluşan toprak kaymalarında, maden göçüklerinde, çığlarda anlık doğru davranışlar mortalite ve morbiditeyi azaltabilecektir.

Türkiyedeki ve diğer ülkelerdeki altı deprem bizzat arama kurtarma ekiplerinde yer alarak incelenmiş, örneklenmiştir. İki simülasyon çalışmasında 20 cansız manken farklı konumlarda test edilmiştir. Başta depremler olmak üzere crush yaralanmalarına yol açan felaketler, son yıllarda özellikle kötü kentleşen, insanların standart dışı binalarda oturduğu geri kalmış ve gelişmekte olan ülkeler de yüz binlerce insanın ölümüne, sakatlanmasına yol açmıştır.

Tayvan ve Yunanistan da oluşan depremlerde de katılınan arama ve kurtarma çalışmalarında sağ olarak kurtarılan kazazedelerin hepsinin ortak yönü uzunca süre enkaz altında kalmış olsalarda bir şekilde ezilmeden, enkaz altında “boşluk”larda “doğru pozisyonda” bulunmaları olmuştur.

Simülasyonla yıkılan binalarda da mankenlerin yalnızca kompakt hale getirilen ve “ezilse bile yok olmayan”, altı “kitap” benzeri cisimlerle tamamen doldurulmuş yatak gibi eşyaların yanında bulunanları en az hasar gören grubu oluşturmuştur. Crush yaralanmalarına karşı, altı daha önceden kitap, nevresim benzeri eşyalarla sıkıca doldurulmuş, devrilebilecek eşyalardan uzakta, ters tarafta, yatağın yanına cenin pozisyonunda uzanmak, deprem stimülasyon çalışmasında “sağlam” manken deneklerle de yararlılığı kanıtlanmış bir seçenektir.

Çok daha yüksek standart da konutlardan oluşan kentlerde yaşanılan gelişmiş ülkelerde, bina  yıkılmalarından ziyade obje düşmelerine karşı  oluşturulan acil durum bireysel eylem planları, bina standardı düşük ülkeler tarafından da aynen kopyalanmaktadır. Aynı şiddetde ve süredeki bir depremin, gelişmiş bir ülkede nerdeyse hiç can kaybına yol açmaz iken, geri kalmış ülkelerde crush yaralanmalarından ötürü binlerce insanın ölümüne, sakatlanmasına yol açması acı bir gerçektir.

 

Konu ile ilgili özellikle ABD, Japonya gibi gelişmiş ülkelerin  ilgili kurumlarının, deprem benzeri felaketlere karşı önerilen eylem planı, “crush ” yaralanmalarına karşı olmaktan ziyade, sallantı esnasında düşebilecek cisimlerden korunmak için, masa altına girmek gibi yaklaşımlar içermektedir.

Bu yaklaşım zemin ve bina yapısı konusunda yeterince güvenceli, yüksek standartları olan insan yerleşimlerinde, özetle “yıkılmayacak “binalarda geçerli olabilir. Ama üzerinde tonlarca ağırlık bulunan çok katlı binalarda “bina yıkılırsa” masa, sıra gibi zayıf şemsiyelerin “crush” yaralanmalarına karşı hayatta kalma şansını arttırmadığı, yaralanmaları azaltmadığı, gerek stimülasyon gereksede arama kurtarma çalışmalarında sağlam deneklerin ve kurtarılanların, kurtulanların konumlarında gözlenmiştir.

İlginç bir şekilde yapı standardı daha yüksek olan gelişmiş ülkelerin deprem benzeri felaketlerdeki “yıkılmayacak binaya” göre öngörülmüş eylem planları  geri kalmış ve gelişmekte olan ülkelerce neye karşı ve niçin uygulanması gerektiği dahi tartışılmadan aynen kopyalanmaktadır.

Soğuk savaş yıllarında nükleer serpintiye karşı başta ABD olmak üzere bazı ülkelerde “duck and cover” yani ”çömel-kapan” yaklaşımı önerilmiştir. İyonizan radyasyonun, özellikle penetrasyon yeteneği yüksek olan “gama” ışınları, camdan rahatlıkla geçebilmektedir. İnsanları, yapı standardında 90 cm ile 1 m yüksekliğindeki pencere yüksekliğinin altında, beton koruyuculuğun da tutmak için önerilen çömel- kapan duruşu , “drop, cover and hold on” “çök-kapan-tutun”duruşu şekline modifiye olarak, zamanla, başta deprem olmak üzere hemen her türlü  yıkıcı felakette önerilir olmuştur. Türkiye  (1992 yılından  günümüze değin), Yunanistan, Tayvan, İran, Hindistan, Pakistan, Çin, Haiti, Hint Okyanusu depremi ve izleyen tsunami felaketi ve Japonya Sendai de olan, yıkıcı etkileri ile crush yaralanmalarına yol açan büyük çaplı depremler de, gerek bizzat katılınan arama –kurtarma faaliyetlerinde, gerekse yerinde gözlem ve incelemelerde, arama-kurtarma ekiplerinin bildirimlerinde bu şekilde “yıkılan enkazlarda” crush yaralanmalarından korunmuş, sıra ve masa altından çıkarılan hiç bir vaka bildirimine  rastlanmamıştır.

ABD VE JAPONYADA DURUM FARKLI

Başta ABD ve Japonya olmak üzere önceliğin beton yığınları altında kalmaktan çok, başınıza düşebilecek eşyalardan sakınmak olduğu bazı ülkelerde halen önerilen çömel-kapan-tutunyöntemi, binlerce binanın moloz yığınına dönüştüğü, 20 bine yakın insanımızı yitirdiğimiz 17 Ağustosgibi felaketlerde, Devekuşu’nun başını kuma gömmesi gibi, ‘fırtınada şemsiyeden medet ummak’tan farksızdır.

Fukuşima felaketinde R9’ları bulan depremin direkt etkisinden ölen Japonların yalnızca onlarca,Tsunamiden ölenlerin onbinlerce ve radyasyonun devam eden etkileri ile ölen ve öleceklerin muhtemelen yüz binleri bulacağını unutmamakta yarar var. Buradan da anlaşılacağı gibi oradaki sorun bizimkinden çok farklı.

 

 

Günümüzde en hazırlıksız anınız olan uykuda dahi yanınızda olması gereken iki  şey şarjdaki bir telefon ve zaten çoğumuzun gece ağzımız kuruduğunda bir yudum su içmek için bulundurduğumuzbir şişe pet sudur

Çıkarımlar ve öneriler

Deprem benzeri felaketlerde en kötü senaryo olan çok büyük, ağır, yatay levhalar arasında crush yaralanmalarında korunma, sağ kalım, çok yüksek bir olasılık değildir.

Kırılan  kolon-kiriş gibi taşıyıcı elemanların da yardımıyla yatay plaklar arasında oluşan boşluklarda, ezilse bile yok olmayacak eşyaların yanında “olabildiğince hedef küçültmek”  ve şuur kaybı olsa dahi “uzunca süre yaşamaya elverir biçimde””cenin” pozisyonunu almakla bu şans arttırılabilir.

Crush yaralanmalarına karşı korunmada ;

1.Olabildiğince hedef küçültmek, en kötü “pancake” yıkımlarda” ezilse bile yok olmayan “ev eşyalarının” yanında, binaların dikey yapı unsurlarınında, yatay katlar arasında oluşturduğu boşlukların da yardımıyla  yan yatar, cenin pozisyonunda bulunmak, birçok kurtulan ve kurtarılan depremzede de gözlenen bir konumdur. Manken deneklerde de kompakt hale getirilenler bu konumlarda en az hasarı görmüştür.

2.Binaların zemin, giriş gibi 10 -15 sn de tüm bireylerle birlikte  terkedilebilecek alt katlarından sarsıntı hissedilir hissedilmez dışarıya, güvenli mahalle kaçış yaşam kurtarıcıdır. Çok katlı binaların üst katlarında biryerlere koşuşturmak, pencerelerden atlamaya çalışmak, asansör, merdiven gibi güvenli olmayan yerlere yönelmek ölümcül olabilir. Daha önceden kararlaştırılmış, ezilse bile yok olmayacak ev eşyalarının yanında cenin pozisyonu alarak hedef küçültmek ezilme olasılığını azaltacaktır. Bu konum günler sürebilecek bir süreçte katabolik fazda şuur kaybınında söz konusu olduğu durumlarda  “recovery pozisyon” da imiş gibi, aspirasyon, asfiksi gibi ölümcül durumları da engelleyecektir.

3.Enkaz altında kalmalar, uzunca süre kurtarılmayı beklerken bazen kış koşullarında hareketsiz kalma ile de birleşince ölümcül olabilecek hipotermiye neden olabilir. Hipotermiden korunmanın da en iyi yolu olabildiğince  vücut yüzeyini küçültmekle, cenin pozisyonunu almakla  mümkündür.

4.Bazal metabolizma ile yaşamı idame ettirmenin en iyi yolu sürekli uyku halinde bulunmakla mümkün olabilecektir. Bir çok memeli canlı aylar süren kış uykusunda(hybernation), hiç bir şey yiyip içmeden “cenin” pozisyonunda yatarak bunu başarabilmektedir.

5.”Drop, cover and hold on “pozisyonunda, çömelmiş durumda iken şayet crush yaralanmasına yol açabilecek bir bina kollapsı söz konusu olursa, çöken yapı elemanları bu pozisyonda ilk olarak en fatal darbeyi “baş ve boyun” bölümünde oluşturacaktır.

  1. Yan yatar “cenin” pozisyonunda iken yaşama şansını arttıran boşluk yüksekliği için en az “kalça” yüksekliği kadar olan, ortalama 40-50 cm mesafe yeterli olacaktır. “Drop, cover and hold on”çömel,kapan,tutun” için gerekli mesafe bunun en az 2 katıdır. Bir çok “pancake” enkazda 1 metreye yakın bu kadar mesafe, esas “yatay katmanlar arası yaşam boşluklarını” sağlayan dikey ve yatay taşıyıcı elamanlar olan “kolon ” ve “kirişlerin” kalınlığından daha geniştir.

.

 

  1. Çömelme pozisyonuda uzunca süre durulması, gerek alt ekstremite dolaşımının bası altında kalması yüzünden gerekse de torasik ve splanknik alana olan konjesyon nedeniyle yaşamın uzunca süre idamesini olanaksız kılmaktadır. Oysaki yan yatar “cenin” konumunda aynen “recovery” pozisyonunda olduğu gibi gerek kardiak gereksede solunum sistemlerinin işlevselliği daha uzun süre korunabilecektir.
  2. Crush yaralanmalarında, enkaz altından kurtarılma sonrası depremzedelerin erken dialize alınması mortalite  ve morbidite yi etkileyen en önemli tıbbi yaklaşımlardandır. Böbreklerin kurtarılıncaya kadar fonksiyon görmesi dializ öncesi gene mortalite ve morbiditeyi etkileyen en önemli unsurdur. Yan yatar “cenin pozisyonunda, çöken yatay elamanlar arasında 40-50 cm den daha dar alanlarda sıkışma söz konusu olduğunda dahi en azından bir böbreğin yüz üstü vaya sırtı üstü yatar duruma göre daha korunaklı olacağı aşikardır.

9.Binaların yıkılması durumunda “drop,cover and hold on “pozisyonu yüz üstü kapaklanma ile sonuçlanacak bir final duruşa dönüşecektir ki, burada öncelikle baş ve boyun, dorsal omurga  olmak üzere, son anda bu gibi yaşamsal vücut bölümlerini düşen objelerden sakınma şansı yitirilmiş olmaktadır. Oysaki yan yatar “cenin” pozisyonunda  baş ve boyun önkol ve ellerin korumasında, en az yüksekliğe ihtiyaç isteyen konumda, son anda dahi refleks olarak bir sakınma hareketi yapabilecektir.

  1. Kompakt hale gelmiş, dizler karına doğru çekili yan yatar “cenin” konumunda, enkaz altında kalındığında enkaz molozları ayakla ve elle itilerek, “yaşam boşluğu” için gerekli alan ekspanse edilebilir.
  2. Magnitüdü büyük ve uzun süren depremleri özellikle çok katlı binalarda yaşayanlar, masa, sandalye gibi çok küçük yüzeylerle zemine değen eşyaların stabil olmadığını, şiddetli sarsıntıda kolaylıkla yer değiştirdiklerini, çömelerek bu tür eşyaların bacaklarına tutunmanın, altına sığınmanın “fırtınada şemsiyeden medet ummaktan” çok farkı olmadığı aşikardır.
  3. Depreme yatakta yakalanıldığında başa yastık örtülmesi, bina yıkılmazsa tavandan, duvardan düşebilecek boya parçalarına karşı koruyucu olabilir. Kollaps gerçekleşirse, başlıca ölüm nedenlerinden olan kafa ve boyna künt travmaya karşı yastığın koruyucu olamayacağı aşikardır.
  4. Unutulmaması gereken en önemli hususlardan biri de çoğu aktif tektonik plakalar üzerinde yer alan geri kalmış ve gelişmekte olan ülkeler de, sağlıksız kentleşmeden ötürü sağlam olmayan zeminlere inşaa edilmiş  kötü yapılaşma  nedeniyle büyük depremlerdeki yıkıma bağlı olarak crush yaralanmalarının daha ön planda olmasıdır.
  5. Arama-kurtarma çalışmalarında, “pancake “olmuş binalarda dışardan bakıldığında kabarık gözüken yerler öncelikle canlı aranılan  yerlerdir. Bizim de katıldığımız arama kurtarma çalışmalarında bugüne kadar Türkiyede ve diğer ülkelerde tarafımızdan sağ çıkarılan 128 vaka, cenin pozisyonu ya da ona yakın konumda bu tür yaşam üçgenlerinden kurtarılanlardır.

15.Asfiksi, enkaz altında kalan depremzedelerde ana ölüm nedenlerinden biridir. Eller ve önkolla korunan ağız ve burun etrafında yan yatar durumda, yıkıntı anında molozlardan korunma, sonrasında da gereğinde solunum sahasını ekspanse etme olanağı vardır. Yüz üstü çömelme yada yatakta sırt üstü yatarak yastıkla kafanın örtülmesi durumunda şayet bina yıkılırsa bu şans ortadan kalkacaktır

  1. Kazazedelerin çıkarılması, üstteki molozun kaldırılmasından dolayı  uzun süreceği durumlarda alt ve üst ekstremitenin olabildikçe korunması hayati önem taşır. Crush sendromundan korumak için sıkışmış kazazedeye ulaşılır ulaşılmaz damar yolunun süratle açılması ve salin solusyonu gibi ucuz, kolay bulunan, potasyumsuz mayilerle pozitif sıvı balansının sağlanması gerekir. Cenin pozisyonu  kompakt duruşu ile ekstremitelerin korunma şansını arttırır.

17.Deprem çantası,binası sağlam,kentleşmesi uygun zemin etüdleri ile geçekleştirilmiş  ülkelerde sel baskını,tayfun,hortum,deprem benzeri felaketlerde ,esas sorunun enkaz altında kalmaktan ziyade, “mahsur kalmak” şeklinde tanımlanabileceği durumlar için uygun olabilir.Yoksa yapı standardı düşük,kentleşmesi kötü ülkeler de  ,depremin ilk sallantısında içeriği nerede ise çanta değil “bavul” gerektiren onca malzemenin peşine düşüldüğünde “hayatta kalabilme “için çok az olan zamanın yitirilmesine neden olacaktır.En kötü senaryo ile enkaz altında kalındığında ,çantadaki malzemelerle “Robinson Crusoe “ hayatı yaşanamayacağı kesindir.Unutulmamalıdır ki bugüne  kadar en fakir ülkede dahi bir şekilde depremlerin yıkıcı etkisinden kurtulmayı başaran  hiç kimse, açlıktan ölmemiştir.

18.Özellikle deprem anında ,ilk sallantılar hissedildiğinde,”zaman yaşamdır” eğer bina yıkılırsa zaten devre dışı kalacak  olan elektriği ,gazı kesmeye çalışmakla, zaman ,bir başka deyimle “yaşam” yitirilmemelidir.Binaların yıkılması sonucu, bu tür ani akım boşalmalarında en yakın konumlu gaz,elektrik vs devre kesicilerinin devreye otomatik olarak girmesi çağdaş kentleşmenin ,yapı standardının gereğidir.

Tartışma

Kanıta dayalı , yerinde gözlem, örnekleme ve deneysel metodlarla irdelenen bu çalışmada ülkeden ülkeye, toplumdan topluma değişebilen davranış modellerinde, deprem başta olmak üzere ezilme yaralanmalarına karşı en kötü senaryo gözönünde bulundurularak yaşama şansını en fazla arttırmaya, yaralanmaları en aza indirmeye yönelik yaklaşımlr paylaşılmaktdır. Zira günümüzün sınır tanımayan seyahat imkanlarında  kimin nerede, hangi ülkede, hangi koşulda, hangi felaketle karşılaşabileceğini kestirmek mümkün değildir. 

 

 

Referanslar

1-Pellegrini VD, Reid JS, Evarts CM. Crush syndrome. In:Rockwood CA, Green DP, Bucholz RW, Heckman JD (eds). Rockwood and Green’s Fractures in Adults, 4th edn. Lippincott-Raven, New York, 1996; 450-1.

2- Bywaters EGL. 50 years on: The crush syndrome. BMJ 1990; 301: 1412-15.

3-Sever MS, Erek E, Vanholder R, et al. Clinical findings in the renal victims of a catastrophic disaster: in the Marmara earthquake. Nephrol Dial Transplant 2002; 17: 1942-1949.

4-Better OS. Rescue and salvage of casualties suffering from the crush syndrome after mass disasters. Military Medicine 1999 164; 366-369.

5- Hiraide A, Ohnishi M, Tanaka H, et al. Abdominal and lower extremity crush syndrome. Injury 1997;28:685–6.

6-Visweswaran P, Guntupalli J. Rhabdomyolysis. Crit. Care Clin. 1999; 15: 415-28.

7-Smith J, Greaves I. Crush injury and crush syndrome: a review. J Trauma 2003; 54: S226-S230.

8-Erek E, Sever MS, Serdengeçti K, et al. An overview of morbidity and mortality in patients with acute renal failure due to crush syndrome: the Marmara earthquake experience. Nephrol Dial Transplant 2002; 17: 33-40.

9-Bywaters EGL, Beall D. Crush injuries with impairment of renal function. BMJ 1941; 1: 427-

10-Guha Sapir D, Carballo M. Disaster in Turkey: lessons for health preparedness. Lancet 1999;354:1649.

11- de Bruycker M, Greco D, Annino I, Stazi MA, de Ruggiero N, Triassi M, de Kettenis YP, Lechat MF. The 1980 earthquake in southern Italy: rescue of trapped victims and mortality. Bull World Health Organ. 1983;61(6):1021–1025

12-Noji EK,Kelen GD,Armenian HK,et al.The 1988 earthquake in Soviet Armenia:a case study. Ann Emerg Med 1990;19:891-17

13- Angus DC, Pretto EA, Abrams JI, Ceciliano N, Watoh Y, Kirimli B, Certug A, Comfort LK, Epidemiologic assessment of mortality, building collapse pattern, and medical response after the 1992 earthquake in Turkey. Disaster Reanimatology Study Group (DRSG).Prehosp Disaster Med. 1997 Jul-Sep;12(3):222-31.

14- Ellidokuz H, Ucku R, Aydin UY, Ellidokuz E.   Risk factors for death and injuries in earthquake: cross-sectional study from Afyon, Turkey. Croat Med J. 2005 Aug;46(4):613-8.

15- Pretto EA, Angus DC, Abrams JI, Shen B, Bissell R, Ruiz Castro VM, Sawyers R, Watoh Y, Ceciliano N, Ricci E. An analysis of prehospital mortality in an earthquake. Disaster Reanimatology Study Group.Prehosp Disaster Med. 1994 Apr-Jun;9(2):107-17.

16- Papadopoulos IN, Kanakaris N, Triantafillidis A, Stefanakos J, Kainourgios A, Leukidis C.    Autopsy findings from 111 deaths in the 1999 Athens earthquake as a basis for auditing the emergency response.Br J Surg. 2004 Dec;91(12):1633-40

17- Philippines.Roces MC, White ME, Dayrit MM, Durkin ME. Risk factors for injuries due to the 1990 earthquake in Luzon,Bull World Health Organ. 1992;70(4):509-14

18- Risolo E, De Carlo M, Micillo A, Vetrella M. Pediatria Cold injuries in children. Experiences of the earthquake of November 1980 (Napoli). 1982 Mar 31;90(1):45-51

19- O Demirkiran, Y Dikmen, T Utku and S Urkmez Crush syndrome patients after the Marmara earthquake Emerg. Med. J. 2003;20;247-250 doi:10.1136/emj.20.3.247

20- Gholam Reza Raissi, J Earthquakes and Rehabilitation Needs: Experiences From Bam, Iran, Spinal Cord Med. 2007; 30(4): 369–372. PMCID: PMC2031928

21- What to Do During an Earthquake: FEMA; http: //www.fema.gov/hazard/earthquake/eq _during. shtm; Last Modified: Wednesday, 22-Aug-2007 13:42:40 EDT

Galeri


Paylaş Paylaş